Sayın Murat Çelik
Vatan Gazetesi
23/10/2012 tarihinde yayınlanan gazetenizdeki “Ankara’da herkes hasta” başlıklı köşe yazınızdaki iddialara yönelik açıklamamız şöyledir:
Tüm illerimizde sağlık kuruluşlarında teşhis ve tedavisi yapılan enfeksiyon kaynaklı bulantı, kusma ve ishal vakaları Halk Sağlığı Müdürlükleri tarafından günlük olarak takip edilmektedir.
Yapılan analizlerde vaka sayılarının mevsim normalleri içerisinde olduğu, dolayısı ile salgın niteliği taşımadığı tespit edilmiştir.
Ankara ilimizde Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Ankara şehir şebeke suyu kontrollerinde mikrobiyolojik herhangi bir kirliliğe rastlanmamıştır.
Çiğ sebzelerden alınan numunelerin bazılarında Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Laboratuvarı’nda mikrobiyolojik üreme tespit edilmiştir. Çiğ sebze ve meyvelerdeki mikrobiyolojik kirliliği azaltmak amacıyla, yerel yönetimlerce pazar yerlerinde kullanılan suların klorlanmasına yönelik alınan tedbirlerin yanı sıra vatandaşlarımızın tüketim öncesinde hijyene dikkat etmeleri, sebze ve meyveleri temiz kullanım suyu ile iyice yıkadıktan sonra tüketmeleri büyük önem arz etmektedir.
Mevsim geçişlerinde sıkça görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak içinse kapalı ortamların havalandırılması, hasta kişilerin kalabalık ortamlara girmemesi, hapşırık ve öksürük esnasında ağzın kağıt mendille kapatılması, kağıt mendil yok ise kol içine hapşırılması, ellerin yıkanması gibi tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Saygılarımızla bilgilerinize sunulur.
Çiğ meyve - sebzeye dikkat
Sağlık Bakanlığı önceki günkü yazıma yanıt olarak gönderdiği (yukarıdaki) açıklamada diyor ki;
“Teşhis ve tedavisi yapılan enfeksiyon kaynaklı bulantı, kusma ve ishal vakaları, mevsim normalleri içerisinde. Dolayısı ile salgın niteliği taşımıyor.”
Bu iyi haber.
Aynı açıklamada,
“Ankara şehir şebeke suyu kontrollerinde mikrobiyolojik herhangi bir kirliliğe rastlanmamıştır” bilgisi de var.
Bu da iyi haber.
Fakat bakanlığın açıklamasında,
“Çiğ sebzelerden alınan numunelerin bazılarında Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Laboratuvarı’nda mikrobiyolojik üreme tespit edilmiştir” deniliyor.
İşte bu kötü haber.
Bakanlık bana yolladığı açıklamada, bu konuda ve mevsim itibariyle sıkça görülen ‘üst solunum yolu enfeksiyonları’na karşı alınacak önlemleri de sıralamış.
İyi de etmiş.
Ama keşke yetkililer ön alsaydı. Keşke bir gazetecinin “Ne oluyor?” diye sormasına gerek kalmadan, Sağlık Bakanlığı, (görevi gereği, önleyici sağlık hizmeti olarak) ‘çiğ sebzelerdeki tehlike’yi duyurup halkı uyarsaydı.
En rahatsız edici insan tipleri
- Peşin hükümlüler.
- Her şeyi bildiğini iddia edenler.
- Yemek yemeyi salt karın doyurmak sananlar.
- Sırf konuşmuş olmak için konuşanlar.
- Hayatı ‘çifte standart’ olmuş olanlar.
- Söyledikleri ile uygulamaları taban tabana zıt olanlar.
- Çocuk sevmeyenler.
- Samimiyetsizler.
- Bilgi sahibi olmadan (her konuda) fikir sahibi olanlar.
- Asansöre, içeridekilerin inmesini beklemeden binenler.
- Sokakta yere tükürenler.
- Benciller.
- Verdiği sözü tutmayan ve bundan da hiç rahatsız olmayanlar.
- Kusuru hep başkalarında arayanlar.
- Ateşe değil, “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” sözüne tapanlar.
KEŞKE...
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı da, Kurban Bayramımız gibi tartışmasız, gerginlikten uzak kutlayabilsek.