Ankara, yakın tarihin en kritik günlerini yaşıyor.
Diplomasi - güvenlik - istihbarat üçgeninde takip edilmesi güç bir hareketlilik var malûm. Devletin üst düzey yöneticileri art arda gizlilik derecesi yüksek toplantılarda buluşuyorlar.
Sivil - asker, devletin zirvesindeki isimler sadece ‘ulusal güvenlik toplantısı’ benzeri geniş katılımlı zirvelerde değil, zaman zaman daha dar kapsamlı ‘kozmik’ görüşmelerde bir araya geliyorlar.
Güney ve güneydoğu sınırlarında yaşanan gelişmelerin yarattığı olağan üstü durum sebebiyle oluşan anormal gündemden kaynaklı sıra dışı trafikte, pek kimsenin farkına varmadığı çok özel bir hassasiyet yaşanıyor Ankara’da.
Gizli dinleme ihtimaline karşı alınan tedbirlerden söz ediyorum.
Telekulak kaygısı ve teknolojik önlemler
Önce 17 ve 25 Aralık 2013 itibariyle ortaya çıkan ‘paralel yapı dinlemeleri’; ardından ABD ve Almanya’nın, Türkiye’ye kabarttığı kulakların marifetlerinin (!) öğrenilmesi...
Devletin zirvesi, ‘gizli dinleme faaliyetleri’ne karşı diken üstünde. Özellikle de şu dönemde...
Ülkenin ulusal güvenliği ile ilgili ‘çok gizli’ konuların masaya yatırıldığı toplantıların mahremiyetini korumak için, gözlerden uzak çok yoğun bir çalışma var başkentte.
Yüksek teknoloji ürünü cihazlar vasıtasıyla yapılan dinlemelere, yine aynı yolla karşı koyuluyor.
Özellikle uzaktan dinlemelere karşı, savunma amaçlı, farklı anti - istihbarat donanımları kullanılıyor.
Parazit perdeleri
Mesela, bazı kritik adreslerde, ‘parazit perdesi’ olarak adlandırılabilecek bir sistem çalıştırılıyor içeride önemli mevzular konuşulurken.
Toplantının yapıldığı oda ya da salonun pencerelerine monte edilmiş cihazlar, cam üzerinde sürekli bir titreşim oluşturuyor ve ortamda ‘hışırtı’ benzeri bir ‘dip ses’ yaratıyor.
Uzaktan dinlemelere önlem olarak kullanılan bu sistem, içeride geçen konuşmaların dışarıdan kaydedilmesini engelliyor. Gerçi, bu sistemin yarattığı etkiyi bertaraf eden teknolojik imkanlardan söz eden, yani söz konusu ‘parazit perdesi’nin yetersiz kalabileceğini söyleyen uzmanlar da var ama yine de tedbirlerden biri bu.
Jammerlar
Ortam dinlemelerinin önüne geçebilmek için kullanılan en yaygın yöntem olan ‘jammer’lar, yani frekans bozucu ya da kesici sistemler yine sıklıkla devreye sokuluyor.
Frekans boyutu ve gücü itibariyle etki alanları (çapı) farklı olan birçok tip jammer, gereken yer ve zamanda çalıştırılıyor. Bazı yetkililer, bireysel olarak da (örneğin sigara paketinin içine yerleştirilmiş) küçük jammerları kullanıyor makam odalarında.
(Not: Bu tedbire, sadece son dönemde başvuruluyor değil. Misal, 7 - 8 sene önce, üst düzey bir yetkilinin, böyle bir taşınabilir sinyal kesiciyi yanından eksik etmediğine şahit olmuştum.)
Özel kumaşlar
‘Dinleme tehdidi’ne karşı alınan önlemlerden biri de, yalıtım malzemeleri.
Örneğin, cıva ve kurşun katkılı döşeme malzemeleri ve kumaşlardan yapılan özel perdeler....
Farklı dalga boylarının geçmesini engelleyen bu ürünler de birçok kritik adreste kullanılıyor.
Kesin çözüm sağır oda
Konunun uzmanları, gizli dinleme faaliyetlerine karşı alınan önlemlerin hepsinde, irili ufaklı bazı gedikler bulunduğuna dikkat çekiyor.
Uzmanlar kesin çözümün ‘sağır oda’ olduğunu belirtiyorlar.
Ankara’da, devletin zirvesinde ‘sağır oda’ var mı, varsa nerde; en azından ben bilmiyorum.
Ama Ankara şu aralar, yer yer ve zaman zaman - mümkün olduğunca - sağırlaştırılıyor.