“Şu anda yurt dışında Türkiye’ye karşı en sistematik, en acımasız çalışan lobi, paralel yapı. Türkiye’ye karşı olan herkesle, her kesimle işbirliği yapıyorlar.”
Cümle, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na ait. Çavuşoğlu, Litvanya’nın başkenti Vilnius’tan dönüşte, özel uçak ATA’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu’nun açıklamaları şöyle:
TOPLANAN PARALARLA...: Paralel yapı mensupları, yurt dışında Türkiye’ye karşı olan herkesle işbirliği içinde. Türkiye aleyhtarı kararlar çıkarmak için yoğun çaba sarf ediyorlar. Bunu da Türkiye’de halktan topladıkları paralarla yapıyorlar. Mesela, Türkiye karşıtı bir panele katılan Ermeniler, bu yapının mensuplarına “Biz bile sizin kadar radikal değiliz” demişler. Bize de soruyorlar, “Bir Türk nasıl ülkesinin aleyhine bu kadar çalışır” diye.
UYARILARI YAPIYORUZ: Tüm dünyada yürüttüğümüz 24 Nisan mesaisinde de durum aynı. Gittiğimiz her yerde gerekli uyarıları yapıyoruz. Hem 1915 olaylarının 100. yılı konusunda hem de paralel yapı mensuplarının bahsettiğim faaliyetleri ile ilgili. ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile iki görüşmemiz olacak. Paralel yapının Türkiye aleyhtarlığı ABD’de de çok aktif. Kerry’ye de yazdıkları mektuplar var. Görüşmelerde bu konu mutlaka gündemde olacak. Gülen’in iadesi konusunda çalışmayı Adalet Bakanlığı yürütüyor. Biz de siyaseten gündeme getiriyoruz.
ERMENİSTAN’A ÇAĞRI: Geçmişte 24 Nisan’lardan önce biz hep savunmadaydık. Şimdi inisiyatif alıyoruz. Saldırgan bir tutum değil, aktif bir politikayla barış isteğimizi dile getiriyoruz. Ortak acılar üzerinden dostluk kurulsun diyoruz. AB Bakanlığımız, Meclisimiz, büyükelçiliklerimiz, diplomat arkadaşlarımız yoğun gayret sarfediyor. Papa’nın Ermeniler’in talebi yönünde adım atmaması bu çalışmaların ürünü olan bir başarı. Umarım Ermenistan da bu işin böyle gitmeyeceğini, bunun bir faydası olmayacağını, dünyanın sonu olmadığını da görecek.
YAZIKLAR OLSUN: Savcımızın şehit edilmesi ve İstanbul Emniyeti’ne saldırı sonrası, yabancı muhataplarımız da soruyor “Kim bunlar” diye. DHKP-C deyince biliyorlar. AB’nin bile terör listesine aldığı bu örgütü, maalesef Türkiye’de bazıları sempatik, mazur göstermeye çalışıyor. Yazıklar olsun. Seçim öncesi her dönemde karışıklık yaratmak için adım attılar. Halkı isyana teşvik edenler, orduyu göreve çağıranlar, bu tür radikal eylemleri destekleyenler. CHP’nin düştüğü duruma bakın, radikal unsurları destekler duruma geldi. İçine düştüğü aczin bir yansıması. Yoksa başka türlü, terör örgütlerini desteklemesi mümkün mü CHP’nin? ‘Geziciler’ dışında herkes bunların terör örgütü olduğunu kabul ediyor. ‘Geziciler’ derken, samimi duyarlılığı istismar edip işi vandallığa götüren militan kadroları ve onları destekleyenleri kast ediyorum. İadesini talep ettiğimiz teröristler oldu. Fehriye Erdal Belçika’daydı, kayboldu gitti. Maalesef terörle mücadelede ciddi çifte standart, iki yüzlülük var. Afrika’daki teröre bakış açısıyla Avrupa’dakine bakış açısı farklı oluyor. Tunus’ta yaşananla, Paris’tekine bakış açısı çok farklı.”
İran’a dürüst davrandık
“İran ile ortaya bir çerçeve anlaşması çıktı. Memnunuz. Nükleer silahlara karşıyız, bu konuda atılacak her adımı destekleriz. İran’a yönelik ambargoların kalkmas, ran ile ABD’nin ilişkilerinin normalleşmesi de pozitif bir ortam yaratır, ticari ilişkilerimize de olumlu yansır. İran’ın mezhepsel politikalarını eleştiriyoruz, bölgeyi kaosa sürükleyebileceğini söylüyoruz. Bizim korkumuz Şii - Sünni çatışmasına yol açacak gelişmeler olması. Tahran bizim bu açıklamalarımızdan rahatsız. Ama açıklamıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ziyaretini de çok istiyorlar. Biz İran’a karşı hep dürüst davrandık bu zamana kadar.”