“19.10.2016 Çarşamba günü, Etimesgut İlçesi Eryaman Mahallesi’nde bulunan apartman dairesinde, güvenlik güçleri tarafından saat 03.00 sularında yapılan operasyonda ölü ele geçirilen DEAŞ terör örgütüne üye teröristin, 1992 Adana doğumlu, Diyarbakır nüfusuna kayıtlı Ahmet Balık olduğu tespit edilmiştir.
Teröristin Anıtkabir ve eski Türkiye Büyük Millet Meclisi civarında yaptığı keşif ve gözetleme faaliyetlerine ilişkin fotoğraflar ekte sunulmuştur.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
***
Yukarıdaki metin, Ankara Valiliği’nin dün yaptığı açıklama.
Yani...
Anıtkabir ya da Ulus’taki Birinci veya İkinci Meclis Binası’na yönelik muhtemel bir canlı bomba eyleminin önüne geçildiğinin duyurusu.
***
Ankara Valiliği’nin dünkü açıklaması gibi, son dönemde, yurdun başka köşelerinden de benzer açıklamalar geldi biliyorsunuz.
“Bombalı araç ile saldırı hazırlığındaki teröristler yakalanacaklarını anlayınca kendilerini patlattılar...”
Ya da,
“Canlı bomba eylemi hazırlığındaki terörist yakalandı...”
Türünden haberleri son dönemde sık sık duyar olduk.
***
Yakın geçmişte Türkiye’nin canını çok yakan terör saldırılarının benzerlerinin önlenmiş, önleniyor olması önemli.
Bu durumun duyurulması yani bu bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması da çok önemli ve olumlu.
İnsanları hem rahatlatan hem de devlete, ilgili kurumlara duyulan güveni artıran gelişmeler bunlar.
***
Eylem hazırlığındaki teröristlerin yakalanma haberleri üzerine, “Demek ki istendiğinde, çalışıldığında önlenebiliyormuş” diyenler var bir de.
Bu bakış açısını anlayabiliyorum elbette.
“Madem bunlar bulunabiliyor, neden daha önceki eylemlerin önüne geçilemedi, neden o kadar canımız gitti” sorusunu da bünyesinde barındıran, sitemkâr bir bakış bu. Haklılık payı da muhakkak var.
Elbette, keşke önceki terör saldırıları da önlenebilseydi...
Ancak şunu unutmamak gerekiyor.
Son zamanlardaki bu olumlu gelişmeler, bundan sonra hiç terör eylemi olmayacak anlamına gelmiyor.
Hazırlık aşamasındaki teröristlerin yakalanması ya da düzenlenen operasyonlarda öldürülmesi, geçmişte yaşanan acıların bir daha hiç tekrar etmeyeceği manasını taşımıyor.
Bundan önce belirlenemeyenler gibi - keşke olmasa ama - bundan sonra tespit edilemeyecek ve hedefine - maalesef - ulaşacaklar yine olacaktır.
Bu gerçeği gözden kaçırmamak lâzım.
***
Türkiye gibi bir ülkede, hele de şu konjonktürde, terör tehdidi bırakın geçmeyi, azalmış dahi değil.
Başarılı operasyonlar insanlara güven, resmi kurumlara moral veriyor, evet.
İstihbarat ve güvenlik birimlerinin performansının yükselmesi, terör odaklarının planlarını bozuyor, evet.
Lâkin, risk aynen devam ediyor.
Buna bağlı olarak hem devletin hem de bizlerin uyanık olma mecburiyeti de öyle.