Nimetlerin kıymetini bilmek gerek

İlk söz; iyi bayramlar.

Gönlünüze göre olsun her şey. Güzel bayramlarımız olsun.

***

Bugün itibariyle seçime tam bir hafta kaldı.

Haftaya yarın sandık başındayız.

Önceki gün Şanlıurfa Suruç’ta yaşanan acı hadise ilk ve son olmalı.

Herkes demokrasinin kıymetini bilmeli.

Bilmeyenlerin hesabını başkaları değil, hukuk kesmeli.

Devlet; olayı kafalarda hiçbir soru işareti bırakmayacak şekilde netleştirmeli, detayları tümüyle ortaya çıkarıp kamuoyuyla paylaşmalı ve sorumluları hem caydırıcı şekilde hem de hızlıca cezalandırmalı.

***

Suruç, yakın geçmişteki acı tecrübe dönemlerinden bir yenisinin başlangıcı asla ve asla olmamalı.

Sandık önemli. Demokrasi kıymetli. Özgür siyaset ortamı nimet. Ve nimetlerin kıymetini bilmek gerek.

Türkiye insanı, çağdaş, medeni bir ülkede, huzur içinde yaşamayı hak ediyor.

Hepimizin talebi bu olmalı. Hepimiz bu bilinçle hareket etmeliyiz.

Bugün kendimiz, yarın da evlatlarımız için yapmalıyız bunu.

Birinci vazifemiz budur.

TRT

Ailelerin, toplumların, milletlerin, ülkelerin, devletlerin; ananeleri, görenekleri, gelenekleri vardır.

Haberin Devamı

Tutuculuk yapacak değilim. Zaman içinde değişen koşullarla birlikte gelenek, görenekler de yeniden şekillenebilir elbette ama bu değişim daha iyi, daha güzel, daha gelişmiş örnekler yönünde olursa bir anlam ifade eder.

***

Türkiye’de seçimlerin de gelenekleri vardır.

Seçime katılan siyasi parti genel başkanlarının Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ekranlarından yaptıkları propaganda konuşmaları da bu geleneklerden biridir.

Bu sene liderler TRT ekranına çıkmıyor.

Diyebilirsiniz ki, “Onlarca televizyon kanalı var ve siyasetçiler her gün defalarca bu ekranlarda boy gösteriyor; dolayısıyla TRT’deki o 10 dakikaya ihtiyaçları yok.”

Ama öyle değil maalesef. Keşke böyle olsaydı.

Adayların TRT’den vazgeçmesinin sebebi bu değil.

***

Haydi muhalefet liderleri ‘tepki’ olarak reddetti TRT’yi…

Peki ya Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı

Erdoğan?..

Tayyip Erdoğan da çıkmıyor TRT ekranına. Kulislere yansıyan gerekçe, miting programının yoğunluğu ama hepimiz biliyoruz ki; eğer istense, 10 dakikalık bant kaydı için vakit rahatlıkla bulunabilirdi.

Haberin Devamı

Durum şudur:

Devleti yönetmeye talip olan politikacılar TRT’den vazgeçebiliyor.

Devletin başındaki kişi, devletin resmi yayın organından mesaj vermeye ihtiyaç duymuyor.

Cumhurbaşkanı’nın geleneksel TRT hitabına gereksinim hissetmemesi önemlidir.

Kurumu yönetme sorumluluğuna sahip olanlar bu durumun ciddiyetini görmeli, sorumluluk hissetmeli ve gelinen noktaya dair bir iç muhasebe, bir özeleştiri yapmalıdır.

TRT’yi yönetenler şapkalarını önlerine koyup “Biz nerede yanlış yaptık” sorusunu kendilerine sormalıdır.

“Aman canım ne olacak, bu seferlik de böyle oluversin” demek kolaycılıktır.

Oysa kurumsal teamüller mühimdir. Demokrasi gelenekleri de öyle.

DİĞER YENİ YAZILAR