Haberin Devamı
Yakında Yargıtay’dan art arda bazı onama ve bazı bozma kararları gelirse şaşırmamak lazım.
Ankara’da, yüksek yargı kulislerindeki son söylenti bu.
(Hemen baştan, daha bu noktada söylemeliyim ki; kararlar kimi şaşırtır, kimi şaşırtmaz bilemem ama ben öncelikle böyle söylentilerin dillendirilebiliyor olmasına şaşırılması gerektiğini düşünüyorum.)
İddiaya göre; Yargıtay 4’üncü Dairesi, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin, başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na açtıkları olmak üzere bazı tazminat davalarını yakın zamanda karara bağlayacak.
Aynı iddianın ikinci (ve bana göre çok daha önemli) bir bölümü var.
Adliye koridorlarında deniliyor ki; Yargıtay’dan çıkacak kararlar, Özhaseki ve dolayısı ile iktidarı rahatsız edecek türden olacak.
Bu iddia doğru çıkar ve o davaların temyiz kararları önümüzdeki günlerde ve öne sürüldüğü şekilde çıkarsa, gergin tartışma gündeminin bir kez daha, bu kez Yargıtay boyutu ile alevleneceğini tahmin etmek güç değil.
Gündem malum...
İktidar, ‘yolsuzluk’ başlığının altına gizlenmiş bir komplo hatta darbe girişimi ile karşı karşıya olduğunu söylüyor.
Muhalefet, iktidarın bu söylem ile hedef saptırdığını ve yolsuzlukların üstünü örtmeye çalıştığını iddia ediyor.
Bu tablo içinde ‘yargı’ adeta yangın yeri. Biliyorsunuz işte son haftalarda yaşanan gelişmeleri.
Kılıçdaroğlu yaklaşık 3 sene önce, TBMM’deki bütçe konuşmasında dile getirdi Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde yolsuzluk yapıldığı iddialarını.
3 yılın sonunda durum şu:
Kayseri Belediye Başkanı Özhaseki;
Kılıçdaroğlu’na toplam 10 dava açtı. Bunların 4’ü sürüyor, 6’sı bitmiş. Biten 6 davadan ikisini CHP Genel Başkanı kazandı. Özhaseki’nin kazandığı (yani Kılıçdaroğlu’nun tazminat ödemeye mahkûm olduğu) 4 dava dosyası ise Yargıtay’da.
Yine Mehmet Özhaseki’nin lehine sonuçlanan, CHP’li Şevki Kulkuloğlu’na karşı 4, Atilla Kart’a, Deniz Baykal’a ve Sözcü Gazetesi’ne karşı 1’er davanın temyiz dosyaları hakkında da Yargıtay 4’üncü Dairesi’nden karar bekleniyor.
Özhaseki’nin CHP Tüzel Kişiliği’ne karşı açtığı ve kaybettiği dava da Yargıtay’da.
Şimdi...
Söylenti, bu davalardan Özhaseki’nin lehine sonuçlananların Yargıtay tarafından bozulacağı, aleyhine sonuçlanan davanın ise onanacağı.
Dikkatinizi çekerim, söz konusu davalar ‘yolsuzluk’ iddiaları ile ilgili.
Yargıtay’dan hangi dosya hakkında ne karar çıkar bilemem. Zaten bilememem gerekir . Kimsenin bilememesi gerekir.
Yüksek yargının vereceği kararlar hakkında bu tarz dedikoduların, bu kadar kolayca konuşuluyor olması bile başlı başına vahim bir durum.
Öncesinde çıkartılan her türlü dedikodu, çıkacak kararı peşinen lekelemek gibi bir sonuç doğuruyor çünkü. Karar hangi yönde olursa olsun...
Yüksek yargıdan çıkacak kararları manipüle etmek kime ne tür bir fayda sağlar bilemiyorum ama bunun en başta yargıya zarar vereceği kesin.
Hele de böyle bir dönemde.
‘Zamanlaması manidar’ gelişmelerin havada uçuştuğu şu gündemde bir de “Yargıtay faslı” açmaktan kim(ler)in ne tür çıkar(lar)ı olabilir?
NOT:
Okuduklarından sonra, “Bu tür dedikoduları neden yazıyorsunuz” demeye hazırlananlarınıza peşinen şunu söyleyebilirim.
Bilenler biliyor; yüksek yargı camiasında şu aralar en çok konuşulan konulardan biri bu.
Maalesef öyle.
Gazeteciye “Neden yazıyorsunuz” demek yerine, bu söylentileri yayanlara “Bunları neden konuşuyorsunuz” diye sormak sanırım daha yerinde olur.
Çünkü konuşulmazsa, gazeteci duymaz. Duymazsa da yazmaz, yazamaz.