CHP lideri, Başbakan’ın PKK’ya yönelik attığı adımlara karşı tepkileri dengelemek için Saygun’u ziyaret ettiği kanısında. Kılıçdaroğlu, “Eğer samimiyse cezaevindeki subay ve aydınlar için de düzenleme yapsın” diyor.
Tümüyle gayriciddi bir suçlama ve bir başbakana yakışmayacak bir ifade.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün grup konuşmasındaki sözlerine böyle yanıt verdi.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken şöyle demişti:
“Herhalde sıkılmasa, bir müddet sonra, ‘Bu terör örgütü nerede, söyleyin gidip ona üye olayım’ diyecek. Eğer DHKP-C’ye Kılıçdaroğlu’nun üye olduğunu duyarsanız hiç şaşırmayın. Bunu da yapar. Legal olmadığı için böyle bir sıkıntı yaşıyor olabilir.”
Kılıçdaroğlu’na, Londra’ya hareketinden önce İstanbul Atatürk Hava Limanı’nda ulaştım telefonla.
İlk soru olarak, Başbakan’ın Salı günkü sözlerini hatırlatıp yorumunu istedim.
CHP Genel Başkanı’nın yanıtı şu oldu:
- Tümüyle gayrı ciddi bir suçlama ve bir başbakana yakışmayacak bir ifade. Zaten Başbakan’ın sağlıklı bir ruh hali yok. Her eleştireni terörist olarak görüyor. Kendisini eleştiren gazeteciyi de, akademisyeni de, siyasetçiyi de öyle görüyor. Bakın dünyanın her demokrasisinde iktidarlar eleştirilirler. Bu gayet doğaldır. Ayrıca, bir hukuk ihlali varsa, ilk önce bizim eleştiririz. Muhalefet eleştirir. Demokrasilerde bu eleştirilerin normal karşılanması gerekir. Ama bizdeki durum ortada işte.
Erdoğan’ın Ergin Saygun’u ziyareti
Kemal Kılıçdaroğlu’na ikinci sorum, Erdoğan’ın o çok tartışılan hastane ziyareti ile ilgiliydi.
- Başbakan, Emekli Orgeneral Ergin Saygun’u ziyareti hakkında, insani görevini yapmanın mutluluğu içinde olduğunu söyledi. “Başkası olsa onu da ziyaret ederim” dedi. Sizce de gayet normal ve insani bir tavır değil mi bu?
- Bakın ben grup konuşmamda bu konunun insani boyutu hakkındaki görüşümü söyledim. Tayyip Erdoğan ‘insani boyut’ konusunda samimi ise hapishanede Mehmet Haberal da var. Fatih Hilmioğlu da var. Yine Silivri Devlet Hastanesi’nde, benim telefonla görüşmek istediğim ama görüşmeme izin verilmeyen Yalçın Küçük hoca var mesela. Samimi ise onu da ziyaret edebilir.
- Yani siz bunun samimi ve insani bir tavır olduğuna ikna olmadınız, öyle mi?
- Buradaki amaç insani boyutun ötesinde, Başbakan’ın bilinçli olarak, belli olayları dengelemek için yaptığı bir girişim ve bunu sadece biz değil, herkes görüyor, biliyor. Samimi olsaydı bakın ne yapardı biliyor musunuz?
Genelkurmay Başkanı, askerler, bilim insanları içerde terörist diye tutuluyor. Kendisi bundan şikayet ediyor. Peki ben de soruyorum: MİT Müsteşarı için soruşturma izni istendiğinde tavrı ne oldu Başbakan’ın. Apar topar Parlamento’dan yasa çıktı bu konuda. Eğer samimi ise içeridekiler ile ilgili de aynı tavrı sergilesin. Getirsinler Meclis’e, biz de destek verelim, çıkaralım. Burada, Tayyip Erdoğan’ın yaptığının, son dönemde PKK’ya yönelik attığı adımların kamuoyunda çektiği tepkiyi dengeleme çabası olduğunu herkes görüyor, biliyor.
Baykal’ın konuşmasından faydalanırız
Kemal Kılıçdaroğlu’na uçağa binmeden hemen önce telefonda yönelttiğim son soru, CHP’nin iç gündemine ilişkindi.
- Deniz Baykal’ın dün (önceki gün) grupta konuşması... Farklı yorumlar yapılıyor, biliyorsunuz. Siz nasıl bakıyorsunuz selefinizin attığı bu adıma? Toplantının o bölümüne katılmamanız bir tavır mı?
- Bizim Sayın Baykal ile aramızdaki diyalog sonucu böyle bir grup toplantısı yapıldı. Bir görüş farklılığı değil yani. Ben, Salı günü grup konuşmam olduğunu ve bunun için hazırlık yapmam gerektiğini söyledim. “Cuma günü olursa ben de katılırım” dedim. O da, benim katılmamamı da telafi edeceğini söyledi. “Bir sorun olmadığını ben söylerim konuşmamda” dedi. Yapılan toplantının çerçevesi ikimizin de bilgisi dahilindeydi yani.
- Konuşmanın içeriği de bilginiz dahilinde miydi?
- Hayır. İçeriği değil. Konuşma yapacağı ve benim o bölüme katılmayacağım.
- Peki içeriğini nasıl buldunuz Baykal’ın yaptığı konuşmanın?
- Toparlayıcı bir konuşma. Partinin ayrışma değil, bir arada olmasını öngören bir konuşma. Tümüyle belli bir tarihsel süreç içinde, CHP’nin oluşumundan, Türkiye Cumhuriyeti kurulurken verdiği mücadeleye kadar... Partinin Türkiye için ne kadar önemli bir görev üstlendiğini ve bugün ülkenin içinde bulunduğu koşullarda ne kadar önemli bir işlevi olduğunu söyledi.
- “Ne gerek vardı şimdi böyle bir konuşma yapmasına” demediniz yani?..
- Hayır. Rahatsız olunacak bir konuşma değil. Olumlu, faydalanılacak bir konuşma.
Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan ve Baykal yorumları
‘Erdoğan MIT’e yaptığını askerler için de yapsın’
Haberin Devamı