Gündemde Kandil Operasyonu var. Detaylara geçmeden önce şu noktayı kayda geçirelim:
Kandil operasyonu, sadece Kandil Dağı’na yapılan harekât anlamına gelmiyor.
Terör örgütü PKK, Türkiye Irak sınır hattından Kandil Dağı’na kadar olan bölgenin tümüne ‘Kandil Eyaleti’ adını veriyor.
Örgüt aynı zamanda, bu bölgedeki kamplarının hepsi için yani Zap, Metina, Haftanin, Gare ve Hakurk ile Kandil Dağı’nı ‘Medya Savunma Alanları’ şeklinde adlandırıyor.
Kara harekâtı iki koldan
Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı savaş uçakları Irak’ın kuzeyinde yer alan bu kampların yanı sıra PKK’nın ana karargâhının da bulunduğu Kandil Dağı’ndaki mevzileri bombalamaya devam ediyor.
Kara birlikleriyse Kuzey Irak içlerine doğru ilerlemeyi sürdürüyor. Kara operasyonu iki koldan yürütülüyor.
Bu kollardan ilki Çukurca, ikincisi de Şemdinli hattı.
Hakkari’nin Çukurca İlçesi’nde konuşlu 32’nci, Şemdinli İlçesi’ndeki 34’üncü sınır tugayları ve Hakkari Dağ Komando Tugayı’ndan askerler; sınırın yaklaşık 40 kilometre içine kadar ilerlemiş durumda.
Zırhlı üs bölgeleri
Son dönemde Suriye topraklarında yapılan operasyonlarda olduğu gibi Kandil Operasyonu’nda da, hedefe giden yol üzerinde modüler üs bölgeleri kuruluyor. İlerleme sürdükçe, üs bölgesi sayısı da artıyor.
Sınır içinde Pirinçeken ve Dağlıca bölgesi; Kuzey Irak’ta ise Zap bölgesinde Saddam Kayalıkları olarak adlandırılan hakim arazi, Zerde, Çamacu, Güven Dağı, Hakurk gibi bölgelerde üsler kuruldu. Bu üs bölgelerine, ASELSAN’ın geliştirdiği dört aşamalı güvenlik sistemi kuruluyor.
Terörist sızmalarına karşı sensörlü teller, saldırı durumunda koruma sağlayan çelik bariyerler, roketleri durduran özel beton duvarlarla hemen ardındaki ikinci beton bariyer ve nihayet personelin yaşam alanı olan zırhlı konteynerler.
İş makineleri çalışıyor, asfalt dökülüyor
Operasyonda nihai hedef, Türkiye sınırından karayoluyla yaklaşık 200 kilometre uzaklıkta bulunan Kandil Dağı.
Birlikler şu anda, bu mesafenin, Hakurk’a kadarki bölümünü, yani kabaca beşte birini kat etmiş durumda.
Güzergâh üzerinde kurulan üs bölgelerini birbirine bağlamak ve operasyonun lojistik desteğini sağlamak maksadıyla şimdi yoğun bir yol yapım çalışması var sınır ötesinde.
Bölgede iş makineleri çalışıyor. Bazı üs bölgelerini ve bağlantı yollarını TSK’nın istihkâm birlikleri, bazılarınıysa özel sektör firmaları inşa ediyor. İkmâl yollarının bir kısmı stabilize, bir kısmıysa asfalt olarak planlandı.
Tanklar, Fırtına Obüsleri, diğer zırhlı araçlar ve tabii askeri personelin intikali için bu yollar kullanılacak.
İHA, SİHA ve ‘Havan Tespit’ler
Kurulan yüksek güvenlikli üs bölgeleri, askeri tabirle, teröristlerin yaklaşma istikametleri yani Türkiye’ye geçiş güzergâhlarının kontrol altında tutulmasını sağlıyor.
Hakim tepelerdeki bu konteyner üslerde havan tespit cihazları 24 saat devrede. PKK’nın havan topu atışlarında erken uyarı sistemi devreye giriyor ve cihazlar alarm veriyor. Bu operasyonda uygulanan stratejinin geçmişe oranla sağladığı büyük avantajlar var.
Askeri yetkililer, bölgedeki terörist unsurların artık menzil dışında rahat hareket etme imkânı kalmadığına dikkat çekiyor. Çünkü İnsansız Hava Araçları (İHA) operasyon bölgesinin üstünde aralıksız uçuyor.
Arazide herhangi bir hareketlilik tespit edildiği anda, bu defa Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) veya savaş uçakları devreye giriyor. Verilen koordinatlar birkaç dakika içinde havadan vuruluyor.
Askerin Kandil’e doğru ilerleyişi işte bu şekilde devam ediyor.