Haberin Devamı
12 yaşında bir çocuğun evlenmesi... 12 yaşında bir çocuğun ‘gelin’ olması...
12 yaşında bir çocuğun gerdeğe girmesi...
Bu kalıplar sanki normalmiş gibi yansıtıldı bu ülkede. Bazıları da sanki normalmiş gibi algıladı, algılıyor.
Yadırgamadı, yadırgamıyor; kanıksadı, kanıksıyor insanlar bu kalıpları.
12 yaşında bir çocuk evlenmez, olsa olsa evlendirilir. Zorla!
12 yaşında bir çocuk gelin olmaz, olsa olsa gelin yapılır. Zorla!
12 yaşında bir çocuk gerdeğe girmez, o yatağa sokulur, itilir. Zorla!
12 yaşında bir çocuk, çocuktur. Sadece çocuktur o.
12 yaşında bir çocuk ile evlendim diyen; lamı cimi yok, ‘sapık’tır.
12 yaşındaki çocuğunu evlendirdiğini söyleyen; lamı cimi yok, ‘sapık’tır.
12 yaşında bir çocuğu, eşi sayarak koynuna alan (adam ya da insan diyemeyeceğim) varlık, düpedüz ‘tecavüzcü’ dür.
12 yaşındaki evladını birinin yatağına iten; düpedüz tecavüze aracılık eden kişidir. Düpedüz, tecavüzcünün işbirlikçisidir.
Kader’in tecavüzcüsünün ve onun işbirlikçisinin ya da işbirlikçilerinin bulunmasını, yakalanmasını, hukuk çerçevesinde gereğinin yapılmasını beklemek benim hakkım.
Siyasetçi, akademisyen, din âlimi, iş adamı, yerel yönetici, gazeteci, kanaat önderi...
Bu topluma sesini duyurma imkânı olan herkesin, hepimizin ayağa kalkması gerekmiyor mu?
“Yeter artık, bu son olsun!” dememiz gerekmiyor mu?
“Bu ‘Kader’ değil!” diye isyan etmemiz gerekmiyor mu?
“Böyle bir ‘Kader’i reddediyorum!” diye haykırmamız gerekmiyor mu?
Ve hep beraber, topluca utanmamız gerekmiyor mu?
“Yazıklar olsun bize !” dememiz gerekmiyor mu?
“Özen” mühimdir
Rahmi Koç imzalı bir kitap var elimde. Daha doğrusu bir kitapçık. Koç, hayatın farklı alanlarından garipsediği durum, olay ya da insan tiplerini not almış. Yıllardır biriktirdiği bu notları da “Tuhafıma Giden Şeyler” başlığı altında, küçük bir kitapta toplamış.
İşte Rahmi Koç’un ‘tuhafına gidenler’ listesinden birkaç ‘şey’...
“Oteller” başlığından bir madde:
- Odadaki komplike elektronik aydınlatma sistemleri (birini kapatırsınız, öteki açılır; ona basarsınız, hepsi birden kapanır vs.).
“Davetlerde” kısmından bir örnek:
- Peçeteler ağız silmek içindir. (Bazı hanımlar rujlarını da siliyorlar.)
“Tuvaletler” bölümünden bir unsur:
- Tuvalet kâğıdının bitmek üzere olması ve yedeğinin bulunmaması.
“İş adamları” faslından bir parça:
- Tecrübe ve bilgisini çalışma arkadaşlarından saklayan idareciler.
Elbette Rahmi Koç isminin sahip olduğu imkânlar, güç ve dolayısıyla özgüven önemli ama ne olursa olsun, hoş bir fikir...
Hoş bir fikir olmasının da ötesinde; insana dair en önemli niteliklerden biri olan ‘özen’ kavramını gözümüzün içine soktuğu için önemsedim ve sevdim kitapçığı.
KEŞKE...
Uçurum sadece doğada bulunsa, toplum katmanları arasında da değil.