“İstihbarat geldi, takviye yaptık’’

ABD’li Biden’ın Türk askerinin Musul’dan çekilmesini söylemediğini belirten Davutoğlu, Irak’ın Suriye’nin sınırlarını kontrol edememesi nedeniyle Cizre ve Silopi’ye silah geldiğini söyledi.

ABD’li Biden’ın Türk askerinin Musul’dan çekilmesini söylemediğini belirten Davutoğlu, Irak’ın Suriye’nin sınırlarını kontrol edememesi nedeniyle Cizre ve Silopi’ye silah geldiğini söyledi.

Başbakan Davutoğlu, ABD’li Joe Biden’ın, Türk askerlerinin Musul’dan çekilmesi yönündeki sözleri hatırlatılınca şöyle dedi:

“Biden’ın böyle bir açıklaması gelmedi bana. Başka bir açıklama olabilir. Ben Biden ile iki görüşme yaptım hiçbirinde bana askerleri çekmemiz gerektiğini söylemedi. Yani böyle bir şey yok. Ama Irak hükümeti ile uzlaşarak bunu yürütürseniz iyi olur dedi tabii. Hepimiz bunu istiyoruz. Ama şu gerçeği kabul etmek durumundayız. Türkiye’nin sınır güvenliği sınır ötesinden başlıyor. Yani muhatabımız devletler Irak ve Suriye sınırlarını kontrol edemiyor. İşte bugün görüşmeler sürerken bir mermi daha isabet etmiş nizamiyeye. Şunu biliyoruz ki eğer o hat üzerinde biz DAEŞ ve PKK’yı kontrol edebilecek bir güvenlik atmosferi oluşturamazsak Türkiye içinde de güvenlik oluşturamayız.”

‘Silah girebilir miydi?’

Haberin Devamı

“Düşünün şimdi Cizre’de Silopi’de operasyonlar yürüyor. Cizre’de Silopi’de yürüyen operasyonlar acaba Irak’ta Suriye’de muhatap alınabilecek devlet otoriteleri olsaydı oraya o kadar silah girmesi mümkün olabilir miydi? Ne kadar kontrol ederseniz edin karşı tarafta muhatap bir devlet olmayınca bu giriyor. Dolayısıyla Irak hükümeti Suriye’den farklı olarak bizim meşru gördüğümüz bir hükümettir. Sayın Abadi ile biz yakın dostluk da kurduk. Buradaki mevcudiyetimizin bir sorun ve Türkiye’nin yayılmacı emeli gibi görülmemesi lazım aksine Irak’ın toprak bütünlüğünü koruyan bir tedbir olarak görülür. Yapılan saldırı da oradaki eğitim faaliyetinin devamı için aldığımız askeri takviye kararının ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Çünkü bize bir hafta kadar önce bir istihbarat bilgisi geldi oradaki durum ile ilgili, onun üzerine asker gönderdik. Irak’tan izin alsaydınız diye bir argümanın karşılığı yok. Çünkü o askerin güvenliği için de bunun mahremiyet içinde yürütülmesi lazım. Irak’la prensipte anlaşmış olduğumuz için bunun bir sorun teşkil etmeyeceğini düşündüm.

Haberin Devamı

“Ayrıca şu da var daha yakın zamana kadar bir sene önce diplomatlarımız DAEŞ’in elinde esirken kaçırılmış ve esir iken biz operasyon yapmadığımız için bizi eleştirenler şimdi orada niye bulunuyorsun diye eleştiriyorlar. Türkiye’den Irak’ın istikrarından, Suriye’nin istikrarından Türkiye’den fazla etkilenecek başka ülke var mı? Dolayısıyla biz bu hareketimizi devam ettireceğiz.”

‘Üçüncü taraf tırmandırıyor’

“Meselenin Irak olduğunu, Irak hükümeti olduğunu düşünmüyorum. Irakta etkili bazı üçüncü tarafların bu meseleyi tırmandırdığını ve kendi askeri mevcudiyetlerini görmeyip göz ardı edip bu üçüncü tarafların Türkiye mevcudiyetine dikkat çektiğini söylemek isterim. Bu üçüncü tarafların kim olduğunu tahmin edersiniz. Biz çekildik diyelim o bölgeden gelecek olan DAEŞ’tir.”

“İstihbarat geldi, takviye yaptık’’

Face’ten anlattı

Başbakan Davutoğlu, Facebook hesabından “Söz verdik, yapıyoruz” başlığı ile bir video yayınladı. 1 hafta içinde hayata geçen 10 maddelik uygulamalara değinen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Sözümüzün senet olduğunu gösterecek 1 haftalık yaptığımız çalışmaları sizlerle paylaşmak istiyorum. 1 hafta içinde yapacağız dediğimiz sözleri eksiksiz yerine getirdik. Biz hesap verme siz hesabın takdirini verme makamındasınız. 1 hafta önce söylediğimiz yerine gelen eylemler; reformların izlenmesi kurulu genelgesi çıktı. Lisans öğrencilerinin bursu 400 TL’ye çıktı. Gençlere proje karşılığı karşılıksız 50 bin TL nakdi destek imkanı verilecek. Gençlerde evliliğin teşvik edilmesi amacıyla çeyiz hesabı uygulaması kapsamında biriktirilen paranın yüzde 20’si oranında destek sağlanacak. Bakanlar Kurulu kararı çıktı. Evlilik düşünen geçlerimize hayırlı olsun. Gençlere 100 bin TL faizsiz kredi desteği verilecek...”

Haberin Devamı

‘Putin’in sözlerini ciddiye almıyorum’

Başbakan Ahmet Davutoğlu, önceki gün Brüksel’de Avrupa Birliği temaslarını tamamladıktan sonra Konya’ya dönerken, uçakta gündemdeki konularla ilgili kritik mesajlar verdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in hükümeti ‘İslamcılıkla’ eleştirdiği ve Suriye’yi ihlal eden Türk uçaklarının düşürüleceği tehdidinde bulunduğu açıklamaları sorulunca, Davutoğlu şöyle yanıt verdi:

Haberin Devamı

Bir ay önce der miydi?

“Şimdi bu konularda ciddiye almak için bir kıyaslama yapıyorum birisi bir açıklama yaptığında. Bir ay önce olsaydı Putin bu açıklamayı yapar mıydı? Putin birden bire Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğunu, bir İslamlaşma içerisinde olduğumuzu hatırladı. Birden Türkiye’nin ABD ile yakın ilişkiler içerisinde olduğunu hatırladı. Şimdi bir konuşmayı ciddiye almak için o konuşmanın konjonktürel şartların dışında gerçekleşmesi lazım. Dolayısıyla Putin’in bu konuda söylediği hiçbir şeyi ciddiye almıyorum. Çok açık. Bir ay önce geçersiz olan şeyler şimdi söyleniyorsa, hele hele çok çocukça bir tavırla bunu önceden darbeciler yapardı, ‘Türkiye İslamlaşıyor...’, ulusalcılar, şimdi bunu Putin yapıyor. Şimdi bunu Putin keşfetti Türkiye içinde güya muhalefet oluşturacak.”

‘KGB günlerinde kaldı’

“Ben yine bir keresinde söyledim sayın cumhurbaşkanımızın ailesi ile ilgili iddiaları gündeme getirdiğinde ‘Bu bir sovyetik propaganda’ dedim. Ben şimdi Putin’in şahsında soğuk savaş dönemini aşmış, demokratik bir Rusya’ya seçilmiş bir lider değil de Rusya adına konuşan bir Sovyetik zihniyet görüyorum. Yani KGB günlerinde kaldı herhalde Putin. Ama KGB geride kaldı, o sovyetik propaganda dönemi geride kaldı. Yaptığı her açıklamayla dünyada tebessüm uyandırıyor. Alaycı, müstehzi bir tebessüm. Bizim için ciddiye alınacak açıklamalar değil, çağdaş günün ruhuna uyan açıklamalar değil, Türkiye-Rusya ilişkilerinin ruhuna uygun açıklamalar değil. Ben sadece tebessüm ediyorum yani o dönemleri hatırlayarak. Ama bu açıklamaları ciddiye almak hakaret olur”.

“İstihbarat geldi, takviye yaptık’’

Operasyonlara Paris örneği

“Demokratik hukuk devleti kuralları içinde yürüyen operasyonlardır. Bakın Amerika’da da Florida’da olaylar olduğunda birçok yerde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Paris’te terör olayı olduğunda askere orduya Paris’e girin emri verildi. Ama hiçbir asker Ankara meydanına inmedi. Biz polisle normal kurallar içinde bunu yürüttük. Kaldı ki Paris’in yanı başı da Suriye değil, bizim yanıbaşımız Suriye. Cizre, şimdi bizim buralarda normal konvansiyonel olarak bu operasyonu yapmamız mümkün değil. Paris’te normal olan askerin girmesi Amerika’da normal olan sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi iken Türkiyede güvenliğin sağlanması neden normal olmasın? Hendek kazan, barikat kuran, bunun üzerinden Türkiye’de istikrarsızlık yaratmaya çalışan bir gruba karşı ve yalnızca bu gruba karşı bir operasyon yapıyoruz. Görüldü ki mahalle bazlı yaptığımız operasyonlarda örgüt bu sefer başka bir mahalleye gidiyor. Yüz bin kişilik ilçelerden bahsediyoruz. Bütün Cizre’de silopi’de bu operasyonlar netice alana kadar sürecek. Eskiden olduğu gibi bu hendek ve barikatlar temizlendikten sonra geri çekilme yok. Orada kalınacak.”

Diyarbakır’da bakanlar kurulu!

(Bakanlar kurulu Diyarbakır’da toplanabilir mi? sorusu üzerine) Düşünüyorum bunu. Yapabiliriz, yapacağız. Dikkat ederseniz Dağlıca saldırısından hemen sonra Kurban Bayramı namazını orada kıldım. Diyarbakır’a her an gidebilirim, şu yoğunluk olmasa hemen de giderim.”

Cesedi sürükleyen meslekten atıldı

“Bir video vardı hani terörist cenazesini sürükleyenler. Meslekten men edildi, gerekli işlemler yapıldı. O duvarlara yazı yazılan herkes hakkında gerekli işlemler yapıldı. Bana intikal edilip de işlem yapılmamış hiçbir şey yoktur. Bu konuda hiç tavizimiz yok ve varsa bildiğiniz bir şey bize de intikal ettirin.”

AB liderleri destek verdi

“(AB liderleriyle görüşmede operasyonlar gündeme geldi mi sorusu üzerine) Hiç gündeme gelmedi. (Peki bir kınama var mıydı? sorusu üzerine) Hayır aksine dayanışma var.”

Telafi edilecek

“Bu terör sebebiyle yerini terk edenlerin bulundukları yerlerde her türlü hayatlarını idame edebilecek çalışmalar yapılması... Neredelerse, akraba yanındalarsa akrabasına destek oluruz. Bir başka yerdeyse hepsini yapacağız. İkincisi bu ekonomik hayatın durması sebebiyle etkilenen esnafa ve Türkiye’ye sadık o vatandaşlarımıza gerekli destekler verilecek. Üçüncüsü de eğitimden etkilenen çocuklar için. Gerekiyorsa batıda sömestr tatilinde yaz tatilinde en iyi şartlarda eğitim sağlanacak.”

DİĞER YENİ YAZILAR