Dünya Enerji Kongresinde konuşan Enerji Bakanı Taner Yıldız, uluslarası sermayeyle birleştirilecek hükümet politikalarının çevreye olan borcunu ödemek üzere kurgulanması gerektiğini vurguladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, uluslarası sermayeyle birleştirilecek hükümet politikalarının aslında çevreye olan borcunu ödemek üzere kurgulanması gerektiğini belirterek, “Kendimizden daha çok sevdiğimiz çocuklara ve geleceğimize daha iyi bir dünya bırakabilmek adına bunun mutlaka yapılması lazım” dedi.
Yıldız, Güney Kore’de düzenlenen 22. Dünya Enerji Kongresi’nde “Enerji Politikası Üçleminin Üstesinden Gelinmesi” oturumuna katıldı. Enerji politikaları ve enerjide arz güvenliğini oluşturmanın ve bütün bunları halka adaletli şeklide yaymanın önemini vurgulayan Yıldız, ayrıca bunları çevreye rağmen değil, çevreyle yapabilmenin dikkat istediğini, büyüyen ülkeler açısından ise bu dikkatin son derece önemli olduğunu ifade etti.
Gözden kaçırılmamalı
Hükümetlerin bu politikalarını ortaya koyarken hem fizibiliteyi hem de vatandaşıyla özel sektör arasındaki dengeyi tutturmasının önemine vurgu yapan Yıldız, bu anlamda dünyanın ithalata bağımlı ülkeleri ile enerji arz güvenliğinde primer enerji kaynaklarına sahip ülkeler arasındaki ilişkinin de gözden kaçırılmaması gerektiğini belirtti.
Yıldız, hükmetlerin enerji sektöründe vatandaşları ile özel söktör arasındaki ilişkiyi doğru kurdukları kadar başarılı olabileceklerini anlatarak, enerjide dünyadaki bütün finansmanın tarifeler yoluyla vatandaş tarafından karşılandığını söyledi.
Paradoks çözülmeli
Enerjide tüketicilerin daima pahalı, özel sektörün, yatırımcının ise daima ucuz bulduğu paradoksun çözülmesi gerektiğine işaret eden Yıldız, hükümetlerin her iki konuya da kayıtsız kalamayacağını kaydetti. Yıldız, Türkiye’nin yüzde 6-8’lik büyüme rakamlarını son 10 yılda sürdürülebilir hale getirdiğini ve yaklaşık 8 milyar dolarlık bir yatırımı her yıl gerçekleştirdiğini ifade etti.
Dünyada hâlâ 1.4 milyar insanın elektrikle tanışmamış olmasının, Güney Afrika hariç Afrika’da ekvatorun altında kalan 890 milyon nüfusun 19.5 milyon nüfuslu New York’un kullandığı kadar elektrik kullanmasının enerjinin eşit dağılımı konusunda önemli gerçekler olduğuna dikkati çeken Yıldız, ülkelerin bir anlamda hak ettiklerinden daha önce refah seviyesinde yol aldıklarını ifade etti. Yıldız, enerji ve sanayi kalemlerinin iklime ve çevreye borçlu olarak yaşadıklarını, sanayileşme uğruna dünyada bir iklim değişikliği yaşandığını belirtti.
Finansman yapısı oluşmalı
Enerjide nimet külfet dengesinin önemini vurgulayan Yıldız, şöyle konuştu: “Vatandaşlarımızın alım gücünün hangi ülkede olursa olsun dahilinde kalabilmek şu anda dünyadaki 90 milyon varillik günlük tüketimi dengede tutabilmeyi gerektiriyor. Bunların yapılabilmesi için liberalleşen, gerçek ekonomi üzerinde rol oynabilecek finansman yapısı ve enerji sermayesinin oluşması lazım. Uluslararası sermaye şu anda her ülkede belli kârlılık oranlarıyla bunu finanse etmek durumunda.”
Türkiye’de enerji tüketiminin son 10 yılda 2 katına çıktığını, 2023’te 2 kat daha artmasının beklendiğini anlatan Yıldız, bu büyümeyi doğru ve ithal enerji kaynaklarını kendi içinde balanse ederek sürdürmenin önemini vurguladı. Yıldız, Türkiye’nin yenilenebelir enerji kaynaklarıyla alakalı dünya ortalamasının 2 katı bir kullanım oranını yakaladığı için primer enerji kaynaklarına ilişkin maliyetleri balanse edip düzenleyebildiğini ifade etti.
Koltuk değneğiyle ülkenizi koşturamazsınız
YENİLEneBİLİR enerji kaynaklarına ilişkin politikaları değerlendiren Taner Yıldız, enerji kaynaklarının kullanımına ilişkin dengenin de önemini vurguladı. Bunu dengeyi koltuk değneklerine benzeten Yıldız, sözlerini şöyle sürdürü: “Koltuk değnekleriyle sürdürülebilir bir şekilde yürüyemezsiniz, hatta ülkenizi koşturamazsınız. Bugün Dünya Enerji Kongresi’nde verdiği sübvansiyondan vazgeçen ülkeleri buradan saymayalım. Ülkesine göre 17 milyar, 30 milyar euro civarında sübvansiyon verip de ‘Bu politiklardan nasıl vazgeçerim’ diye düşünen ülkeler var. O zaman politikaların sürdürülebilir olmasını sağlamak hükümetler için aslında en önemli noktalardan bir tanesi.”
İstanbul 9 bin kişiyi ağırlayacak
Türk heyeti ve basın mensuplarıyla bayramlaşan Bakan Yıldız, 6 trilyon dolarlık bir ticari hacmin, enerji sektörünün kalbinin Daegu’da attığını söyledi. Bir sonraki kongrenin Türkiye’de yapılacak olmasının bu yılki kongreyi daha anlamlı hale getirdiğini ifade eden Yıldız, 2016’da aralarında cumhurbaşkanları, başbakanlar ve bakanların bulunacağı yaklaşık 9 bin kişiyi İstanbul’da ağırlayacaklarını belirtti. Yıldız, Türkiye’nin sergilediği istikrarla böylesine prestijli bir organizasyonu hak ettiğini dile getirdi. Kongrede yaptığı konuşmada arz güvenliği, nimet ve külfetin eşit paylaşımı ile iklim değişikliği konularına vurgu yaptığını belirten Yıldız, “Biz hep şunu söylüyoruz; dünyayı kim kirlettiyse onlar temizlesin. Biz kirletmedik, bundan sonra da kirletmeyeceğiz. O yüzden temizleme için de ayrı bir fon ayırmayı düşünmüyoruz. Tabii ki dünyayla beraber hareket edeceğiz, davranacağız ama şu ana kadar bütün bunları yapmış olanların fona daha büyük katkıda bulunacakları aşikardır” diye konuştu.
2.5 milyar $’lık tasarruf hedefi
Kongre delegelerine Enerji Hanım uygulamasını anlatan Bakan Taner Yıldız, şunları ifade etti: “Somut olarak elle tutulabilir, kendileri için küçük ama bizim için büyük adımlar oluşturacak 2.5 milyar dolarlık bir tasarruf hedefi koyduk. Evde beyaz eşyayla, tarımsal sulamada pompayla, sanayide sanayi uygulamalarıyla beraber evlerde yalıtımla Türkiye gibi 8 milyar dolarlık enerji yatırımı yapan bir ülkede her yıl 8 milyar dolar tasarruf yapma imkanı çıktı. Bu, çok ciddi bir rakam. Yani yatırımlarımızı kendi içimizden finanse etme imkanı çıktı. Bu bizi çok heyecanlandıran bir husus ve 2023 yılına kadar inşallah bu hedeflerimizi yakalayacağız.”