Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, önceki akşam Macaristan’dan döndü, ayağının tozuyla Twitter’dan art arda şu mesajları yayınladı:
- Bir süredir gündemdeki internet yasası hakkında yoğun mesajlar gönderiyorsunuz.
- Mesajlarınızda özellikle iki husus üzerinde itirazlar ilettiniz. Bu iki noktaya ilişkin sakıncaların esasen ben de farkındaydım.
- Nitekim, Hükümetimizle temasa geçip bu iki noktaya ilişkin düşüncelerimi paylaşmış ve bunların düzeltilmesini istemiştim.
- Memnuniyetle görüyorum ki iki maddeyle ilgili kaygılar yarın yeni bir yasal düzenlemeyle giderilecek.
- Bu düzenlemenin süratle gerçekleşmesine fırsat vermek için Macaristan’dan döner dönmez önümdeki yasayı onayladım.
- Hükümetimiz ve siyasi partilerimize gösterdikleri anlayıştan ötürü teşekkür ederim. Hepinize iyi akşamlar diliyorum.
Gül’ün bu tweet’leri üzerine Twitter karıştı.
#unfollowabdullahgul yani “Abdullah Gül’ü takibi bırak” başlığıyla kısa sürede bir kampanyaya dönüşen dalga, Cumhurbaşkanı’nın takipçi sayısının yaklaşık 100 bin eksiltti.
Gül’ün, yukarıdaki haberi verdiği sırada 4 milyon 390 binin üzerinde olan takipçi sayısı, dün akşam saatlerinde 4 milyon 290 bin civarına düşmüştü.
Henüz 24 saat dolmadan 100 bin kişi Cumhurbaşkanı’nı izlemeyi bırakmıştı ve ‘unfollow’lar sürüyordu.
Bu durum üzerine, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever’i aradım dün.
Abdullah Gül’ün, Twitter’daki takibi bırakma protestosu hakkında ne düşündüğünü sordum önce.
Sever; Cumhurbaşkanı ile bu konuyu konuşmadıklarını, Gül’ün bu tepkiye ilişkin görüşünü bilmediğini, dolayısıyla da herhangi bir yorum yapamayacağını söyledi.
Ardından Sever’e, yasayı onayladığı için Cumhurbaşkanı Gül’e yönelen eleştirileri hatırlattım.
Söze, “Sayın Cumhurbaşkanı Macaristan dönüşü, konutta, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ile görüştü. Hukukçularını da çağırıp onların son görüşlerini de aldı” diye başlayan Ahmet Sever şöyle devam etti:
- Söz konusu olan bir ‘torba yasa’ olduğu için, Sayın Cumhurbaşkanı’nın o iki maddeyi ayırmasının mümkün olmadığı bilgisi verildi kendisine.
- Aynı şekilde, hukukçular, bu yasa ortadayken aynı konuda başka bir yasal düzenleme yapılamayacağını belirttiler ve maddelerde değişikliğin ancak bu kanunun yürürlüğe girmesinin ardından söz konusu olabileceği bilgisini verdiler kendisine.
- Zaten Sayın Bakan da o iki maddenin değiştirileceğini açıkladı. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı, o iki maddenin bir an önce tadil edilmesine imkân sağlamak adına yasayı onayladı.
- Cumhurbaşkanımız bu süreçte başka tartışmaların oluşmaması ve nihai olarak ‘amacın hasıl olması’nı önceleyerek hareket etti.
- Eğer bu yasayı veto etseydi ve -hatırlayın Şike Yasası’nda olduğu gibi yasa Meclis’ten aynı şekilde geçip tekrar önüne gelseydi, o zaman biliyorsunuz, bu şekliyle onaylamaktan başka seçeneği olmayacaktı. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı, kamuoyunda tartışma yaratan o iki maddenin değiştirilmesini bu yolla garantiye almış oldu.
Basın Başdanışmanı Sever, Cumhurbaşkanı Gül’ün konuya bakışını ve uyguladığı yöntemin gerekçelerini işte böyle anlattı.