Giden müdürün kısa mesajı

Haberin Devamı

“Yaşananları milletimizin ve teşkilatımızın maşerî vicdanına havale ediyoruz.”

Bu sözler, önceki gün görevden alınan 15 il emniyet müdüründen biri olan, eski Ankara Emniyet Müdürü Kadir Ay’a ait.

6 Eylül 2012’de, Muğla Emniyet Müdürlüğü’nden Ankara’ya atanan Kadir Ay, iki gün önce, 8 Ocak 2014’te bu görevden alındı.

Başkent’te bir buçuk seneden az bir süre görev yapan Ay, dün yaptığımız telefon görüşmesinde sorularıma çok kısa yanıtlar verdi.

Şöyle...

- Mesleki disiplinler içerisinde, yaşananlar hakkında yorum yapmam doğru da olmaz, etik de.

- Şahsımız ya da çıkarımız için hiçbir şey istemediğimiz, hiçbir şey yapmadığımız için vicdanen çok rahatım. Bu sebeple, yorum yapmayıp sadece, “Her şeyin hayırlısı olsun” demekten fazlasını söylemeyeyim.

- Biz olan biteni, yaşananları; vatandaşımızın, toplumumuzun, milletimizin ve teşkilatımızın maşerî vicdanına havale ediyoruz.

Görevden alınması, son dönemde Emniyet Teşkilatı’nda gerçekleşen atamalar ve mevcut ortama ilişkin kamuoyunda yaşanan tartışmalar hakkındaki görüşlerini sorduğum Kadir Ay’dan alabildiğim yanıtlar sadece bunlar oldu.



Piyasalarda vaziyet sıkıntılı

Kuyumcu, terzi, kafe işletmecisi, çiçekçi, market sahibi, kuaför vb...

Küçük ve orta ölçekli esnaf sıkıntılı. “Abi, 18 Aralık itibariyle işler bir anda çok düştü” cümlesini çok sık duyar oldum son günlerde.

17 Aralık operasyonu ile birlikte ülkede oluşan hava, hemen ertesi günü itibariyle piyasalara da yansıdı.

“Piyasalar”dan kastım, ekonomi haberlerinde yer verilen dünyanın ötesinde, bizim günlük hayatımızda içinde yaşadığımız ortam.

***


“Bankadan dönen, yazdırmak zorunda kaldığımız çeklerin sayısında ciddi bir artış var son haftalarda” dedi mesela esnaftan biri. Karşılıksız çek mevzuu...

“Kimi dövize, kimi altına yatırdı elindekini avucundakini. Herkes bekliyor. Kimse önünü göremiyor. Bu belirsizlik hâli işleri durma noktasına getirdi” dedi bir başka esnaf. Siftahsız günler vaziyeti...

“Biz neye inanacağımızı, kime inanacağımızı şaşırdık artık. Bu kavganın sonu nereye varır bilmem ama herkes durumun daha da kötüleşeceğini söylüyor” dedi bir diğer küçük esnaf. Güvensizlik, belirsizlik ve dedikodu ortamı...

“Benim 65 bin lira alacağım var piyasadan. 50 bin liralık da bekleyen ödemem var. Gelmeyince, ödeyemiyorum ki... Alacaklı haklı, ‘Öde paramı’ diyor. E ben de alacaklıyım, ben de haklıyım. Ne yapacağımı şaşırdım vallahi... Alacağım TL iken, Allah’tan borcum dolar değil diye şükredip bekliyorum” diye dert yandı bir işletmeci. Zincirleme gergin bekleyiş...

***


Örnek listesini uzatmak mümkün ama işin özeti şu:

Piyasalara moral bozukluğu ile birlikte belirsizlik ve beklenti ortamı hâkim.

Ve hayatın her alanında, insan için en zor, en yıpratıcı olan ‘belirsizlik ve beklenti’ içinde yaşamak.


*****


KEŞKE...

Bazıları bu kadar çok bilmese ve dolayısı ile bu kadar çok da yanılmasa.

*****

DİĞER YENİ YAZILAR