Fikret Orman’a açık mektup

Sayın Başkan,

Bu akşam Arsenal’i ağırlıyoruz İstanbul’da malum.

Bu önemli maç, tam da Onursal Başkanımız Süleyman Seba’yı sonsuzluğa uğurlamamızın ardına denk geldi.

On binlerce Kartal pençesi selam durdu Süleyman Ağabey‘in önünde ve on binlerce Kartalın kanatları altında sahaya çıkacak bu gece 11 Karakartal.

Formamızdaki ‘Siyah’ büyük başkanımızın mateminin simgesi olacak bu gece.

‘Beyaz’ımız ise hep sahip olduğumuz; güzel, güneşli günler görmeye dair umudumuzun.

***

Sayın Başkan,

Böyle bir akşamda diyorum ki...

Maç öncesi, soyunma odasının kapısını açsanız bir anda.

Tolga Zengin’in, Serdar Kurtuluş’un, Pedro Franco’nun, Ersan Gülüm’ün, Ramon Motta’nın, Kerim Frei’ın, Veli Kavlak’ın, Necip Uysal’ın, Olcay Şahan’ın, Mustafa Pektemek’in, Demba Ba’nın ve Slaven Biliç’in şaşkın bakışları arasında, “Beyler misafirlerimiz var” deseniz...

Sizin açtığınız kapıdan, Engin İpekoğlu girse önce. Recep Çetin, Kadir Akbulut, Gökhan Keskin, Ulvi Güveneroğlu dörtlüsü takip etse onu. Ardından Rıza Çalımbay, Mehmet Özdilek, Sergen Yalçın üçlüsü. Ve sonra, Metin Tekin, Ali Gültiken, Feyyaz Uçar. Gordon Milne girse içeri son olarak.

Haberin Devamı

Kapıyı kapatsanız...

***

Engin Tolga’yı kucaklasa...

Takoz Serdar’a sarılsa...

Kadir Motta’yı öpse...

Gökhan Ersan’ın, Ulvi Franco’nun omzuna atsa elini.

Atom Karınca Kerim’in, Şifo Necip’in, Sergen Veli’nin sırtını sıvazlasa.

Sarı Fırtına Olcay’ın, Ali Pektemek’in, Kibar Feyzo Demba Ba’nın koluna girse.

Gordon, Biliç’ten izin alıp bir konuşma yapsa... “Hard game” diye başlasa söze...

***

Süleyman Ağabey’in çocukları, sahaya çıkacak kardeşlerine; ‘Beşiktaşlılık duruşu’nu anlatsa.

Başarı için her yolun mübah olmadığını, şerefli ikinciliklerin şaibeli şampiyonluklardan daha kıymetli olduğunu...

Beşiktaşlılığın; babadan kalan miras olmaktan ziyade, evlada borç olduğunu anlatsalar.

***

Birazdan sırtlarına geçirecekleri formanın Şeref Bey’in, Baba Hakkı’nın, Şükrü Gülesin’in, Çengel Hüseyin’in, Kaya’nın, Sebahattin’in, Ali İhsan’ın, Niko’nun, Nazmi’nin, Yusuf’un, Sabri Dino’nun, Ethem’in, Varol’un, Şenol’un, Birol’un; Süleyman Seba’nın onlara emaneti olduğunu söyleseler.

Haberin Devamı

***

Sayın Başkan,

Son olarak siz alsanız sözü...

Tam 70 yıl öncesini anlatsanız hepsine.

1944’te, Ankara’daki Harp Okulu maçını anlatsanız.

3 - 0 yenik bitirilen ilk yarının ardından, devre arasında Hakkı Yeten’in soyunma odasında, elinde İstanbul’a dönüş tren biletleriyle yaptığı konuşmayı aktarsanız.

O maçın sonucunu söylemeseniz bile. Merak eden kendi öğrense...

***

Sayın Başkan,

Siz bunu yapsanız...

Bizler de ne bu akşamki maçın sonucuyla ilgilensek, ne bu sezon şampiyon olup olmamakla.

“Beşiktaşlı olmak yeter” desek ve ayağa kalkıp, yürüsek güneşe.

Hep kol kola; bir gün değil, her gün.

DİĞER YENİ YAZILAR