AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) Dışişleri Bakanları Zirvesi, Türkiye - Rusya gerginliğinin gölgesinde yapıldı.
Mevlüt Çavuşoğlu ile Sergey Lavrov’un önceki gün yaptığı görüşme, Belgrad’daki zirveye katılan dışişleri bakanlarının tümünün bir numaralı gündem maddesiydi.
İkilinin buluşmasına sadece Moskova ve Ankara değil, tam tabiriyle, bütün dünya dikkat kesildi.
***
Burada, Belgrad’da, Ruslar dışında herkes Türkiye’nin meşru hakkını kullandığında ve bu bağlamda haklı olduğunda hemfikir.
Ancak yine Ruslar dışında herkes, “Evet siz haklısınız ama lütfen gerginlik artmasın, aranızdaki tansiyon düşsün” diyor. Çünkü başta bölge ülkeleri olmak üzere bütün dünya; Rusya - Türkiye ilişkilerinin bozuk olmasının, zaten sorunların hiç bitmediği bu coğrafyada kimsenin işine yaramayacağının farkında.
***
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile kritik Lavrov görüşmesinin ardından, Belgrad’da kaldığımız otelde görüştük.
Çavuşoğlu, Rus mevkidaşı ile yaptığı toplantının içeriğine dair genel bazı bilgiler vermekle yetindi, detaylara girmedi.
Aslına bakarsanız, Türkiye Rusya ilişkilerindeki mevcut gerginlik düzeyi düşünüldüğünde, gıdası habere ilişkin ayrıntılar olan biz gazeteciler açısından bile anlaşılabilir bir durum bu.
Geçmişte, bu gibi hassas durumlar ve kritik dönemlerde, bırakın görüşmeye ilişkin açıklama yapılmamasını; kimi zaman görüşmenin yapıldığından bile haberimizin olmadığı (ya da sonradan haberdar olduğumuz) örnekler yaşamışlığımız var.
Sınırlı açıklama
Mevlüt Çavuşoğlu sadece şunları söyledi:
- Birincisi, insani görevimizi yaptık. Olayda hayatını kaybeden Rus pilotun cenazesini gerektiği ve bize yakışan şekilde teslim ettik. Bugünkü görüşmede de, aynı anlayışla, başsağlığı dileyip, üzüntümüzü ilettik. Kendileri de bize bu konuda teşekkür ettiler.
- İkincisi, yapılan suçlamalara karşı cevaplarımızı net bir şekilde verdik. Bu noktada, Cumhurbaşkanımız ve ailesine dair dile getirdikleri mesnetsiz iddialara son vermeleri gerektiğini çok açık bir dille ifade ettik.
- Üç; görüşme ortamı, iki devlete ve iki dışişleri bakanına yakışan olgunluktaydı. Farklı düşünsek de, birbirimizin görüşlerini sonuna kadar, saygı içinde dinledik. Rahatça, çok açık şekilde de görüşlerimizi söyledik.
- Neticede, diyalog kanallarının açık olması konusunda, daha önce yaptığımız telefon görüşmesinde olduğu gibi, yine hemfikiriz.Tabii ki, ilk görüşmede tüm sorunların çözülmesini zaten kimse beklemiyordu. Herkes bu diyalog kanalının açık tutulmasını, yani görüşmenin yapılmasını önemsiyordu ve bekliyordu. Aynı beklenti bundan sonrası için de geçerli. Zaten böylesine ciddi bir sorunu, görüşmeden, diyalog içinde olmadan aşmak mümkün değil. İşin doğası da bunu gerektirir.
- Bizim bu anlamdaki tutumumuz da, gerginliğin tırmandırılmaması gerektiği noktasındaki tutumumuz da gayet açık ve net. Zaten Rusya da, defalarca, gereksiz sert açıklama ve ithamlara rağmen, onlar da tırmandırmak istemediklerini açıkça söyledi daha önce.
Biz de aynı şeyi söylüyoruz. Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da…
***
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Lavrov ile görüşmesine dair bu bilgileri vermekle yetindi.
Birkaç detay da ben toparladım. Şöyle:
1.) Lavrov görüşmeye kalabalık bir heyetle katılınca, Türk tarafı da aynı sayıda diplomat ile oturmuş masaya.
2.) Rus tarafı, Çavuşoğlu’nun ağzından çıkan her sözcüğü dikkatle tutanağa geçirmiş. Diplomaside alışılmışın ötesine geçen, dikkat çekici boyutta olan bu kayıt tutma faaliyetine Türk heyeti de aynı şekilde karşılık vermiş.
3.) İki bakanın birbirlerine, bugüne kadar olduğu gibi yine, ön adları ile hitap ettiği toplantı, “Tekrar görüşmek üzere” sözleriyle noktalanmış. Ancak herhangi bir randevulaşma olmamış. Yani bundan sonraki süreçte nasıl bir adım atılacağı belirlenmemiş. Bağlayıcı herhangi bir noktaya gelinmemiş.