“Gülen Cemaatine; Sayın Erdoğan, Sayın Gül ne kadar yakın olduysa, ben de o kadar yakın oldum. Güzel işler yaptıkları sürece hamilik yaptık. Paralel yapı boyutu ise ayrı. Benim özel bir mensubiyetim, özel bir yakınlığım yok, olmadı da.”
İktidar partisinin genel başkan yardımcılığı ve parti sözcülüğü görevinden alınan Hüseyin Çelik’e ait cümleler bunlar.
MKYK öncesi ikili görüşme
Hüseyin Çelik, Ankara siyasetinin en tecrübeli isimlerinden. Dile hakimiyeti, kelimelerle oynama becerisi malum...
3’ü Adalet ve Kalkınma Partisi’nde olmak üzere 4 dönemdir Parlamento’da. Uzun politik kariyerini hep önemli koltuklarda, göz önünde, ön planda geçirdi.
Önceki gün ise partisinin sözcü genel başkan yardımcılığı görevinden ayrıldı. Daha doğrusu yeni Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından görevlerinden alındı.
- Çelik’i aradım ve olan bitenin ayrıntılarını sordum. O da detaylı şekilde anlattı:
Dün (önceki gün) MKYK öncesi Sayın Başbakan aradı, davet etti, baş başa görüştük. Bana, “Hüseyin bey, bir görev değişikliği planladık, Beşir Hoca’yı sizin yerinize düşünüyoruz” dedi.
- Siz ne yanıt verdiniz?
Ben de, genel başkan değişikliğinin beraberinde MYK’da da bir değişiklik getirmesinin doğal olduğunu, bunu günler öncesinden medyaya söylediğimi hatırlattım. “Benim bir küskünlüğüm, gücenmem olmaz, son derece rahat olun” dedim.
- Bir gerekçe bildirdi mi size Başbakan?
Hayır. Sadece görev değişikliği yapacağını söyledi. Ki bu zaten kendisinin takdirindedir. Bana da, “Yanımda, yakınımda, aktif bir danışman olmanızı istiyorum” dedi. Bunun üzerine ben de, “Danışmanlık sıfatı, görevden aldıklarınız için bir teselli, bir gönül alma yöntemiyse benim buna ihtiyacım yok” dedim. Partime katkı vermek için herhangi bir sıfata ihtiyaç duymayacağımı söyledim.
- Kabul etmediniz yani, öyle mi?
Ben böyle deyince, Sayın Başbakan, “Danışmanlık teklifimi eğer böyle değerlendirirseniz buna üzülürüm. Ben sizin tecrübenizden ve entelektüel birikiminizi önemsiyorum ve bunlardan faydalanmak istiyorum” dedi. Önümüzdeki günlerde bir araya gelip kapsamlı bir ufuk turu yapmamızı istedi. Ben de kendisinin gösterdiği bu nezaketin samimi olduğunu gördüm ve kabul ettim. Tayyip Bey buradayken, Binali Bey’e tahsis edilen bir yer vardı, oraya çıkacağım. Hatta arkadaşlara takılıyorum şimdi. “6’ıncı kattan 8’inci kata terfi ettim” diye...
Gerekçe Gül’e yakınlık mı?
- Kulislerde görevden alınmanıza gerekçe olarak konuşulan, yazılan birçok iddia var. Hangisi ya da hangileri gerçeği yansıtıyor bunların?
Bakın, kimisi diyor ki, “Efendim Abdullah Gül’e yakın. Yok yolcu etti de o yüzden alındı falan...” Bakın, yüreği büyük olan insanlar, o yüreğe birden çok sevgi sığdırabilirler. Benim Abdullah Bey’i sevmem için Tayyip Bey’den nefret etmem ya da Tayyip Bey’i sevmem için Abdullah Bey’den vaz geçmem gerekmiyor. İkisine de ağabey olarak baktım ben hep. Siz beni yıllardır tanırsınız. Ben sözünü sakınan bir insan değilim. Bildiğim doğruları, inandıklarımı, nezaket ve saygı üslubu içinde söylerim kardeşim ben. Bedeli öyle olur, böyle olur, bununla ilgilenmem.
Hayati Yazıcı’ya neden şaşırdı?
- Yeni kabinede Hayati Yazıcı’nın yer almamasına şaşırdığınızı söylemeniz ve bunu söylerken, Başbakan’ın tercihinden ziyade Cumhurbaşkanı’nın onaylamasına vurgu yapmanız da farklı farklı yorumlandı...
Bu ikili bir tercihtir. Başbakan teklif eder Cumhurbaşkanı onaylar. Başarılı bir arkadaşımın bakanlıktan alınmasını, müsaade etsinler de yadırgayayım. İşini hakkıyla yapan bir insan olduğuna inanıyorum ben Hayati Bey’in. Müsaade etsinler de bunu söyleyeyim.
- Bu gerekçe ile birine şaşırdığınızı söyleyince, diğerlerini başarılı bulmadığınız gibi bir sonuç çıkmaz mı?
Hayır. Bakın mesela Emrullah Bey... Onu sanırım, Numan Bey’e yer açabilmek için ve daha genç, siyasette de yeni olduğu için almış olabilirler. Beşir Hoca’nın da partide üstleneceği görev ortada.
Cemaat ile yakınlık mevzuu
- Son olarak, Gülen Cemaati’ne yakınlığınıza ilişkin söylentiler... Bu konuda yazılanlara, söylenenlere ne diyorsunuz?
Bunlar çamur yayıncılığı yapan edepsiz insanlar. Ben bir yere mensup olduğum zaman bunu gizlemem, saklamam. Benim onlara yakınlığımın boyutun size söyleyeyim. Sayın Erdoğan, Sayın Gül ne kadar yakın olduysa, ben de o kadar yakın oldum. Güzel işler yaptıkları sürece hamilik yaptık, yanında olduk. Okullarının açılışlarında bulunduk, yardımcı olduk. Sadece ben değil, liberalinden başka görüş sahiplerine kadar herkes için geçerliydi bu biliyorsunuz. Ama paralel yapı olarak adlandırdığımız boyut farklı. Benim onlara özel bir mensubiyetim, özel bir yakınlığım yok, olmadı da. Bunun böyle olduğunu onlar da bilir, ben de bilirim, herkes de bilir.