Haberin Devamı
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) Direktörü David Petraeus, bu görevinden istifa etti.
Bunu biliyorsunuz.
Haberi, magazinleştirip daha sansasyonel hale getiren; evli olan Petraeus’un başka bir kadın ile olan ilişkisi.
Bunu da biliyorsunuz.
Bizim medyadaki başlıkları da gördünüz...
- İşte ‘çuvalcı general’in yasak aşkı !
- ‘Çuvalcı general’ istifa etti !
- ‘Çuvalcı general’i yakan kadın !
- ‘Çuvalcı general’ yargılanabilir !
- ‘Çuvalcı general’ çapkın çıktı !
‘Çuvalcı general’ aşağı, ‘çuvalcı general’ yukarı.
Gazetelerimiz, televizyonlarımız, internet sitelerimiz...
Hepsinde, ‘çuvalcı general’ olarak yer aldı müstafi CIA Direktörü David Petraeus.
Ve fakat...
‘Çuvalcı’, Petraeus değildi.
‘Çuvalcı’, sonradan generalliğe terfi eden dönemin Albayı William Mayville‘di.
Sonra da, bağlı bulunduğu komutan olan General Raymond Odierno‘ydu.
Petraeus değil.
‘Çuval’ mevzuunu biliyorsunuz... Detaya girmiyorum. (4 Temmuz 2003 tarihinde, Irak’ın Süleymaniye kentinde, 11 Türk subay ve astsubayının başlarına çuval geçirilerek derdest edilmesi olayı.)
O dönem, yani 2003 Temmuz’unda...
- David Petraeus 101’inci Tümen Komutanı olarak Musul’daydı.
- Süleymaniye’deki Türk İrtibat Timi’ne (TİT) yönelik operasyonu ise Kerkük’te konuşlu, 173’üncü Hava İndirme Tugayı düzenledi. Yani Albay Mayville’in askerleri.
- 173’üncü Hava İndirme Tugayı, Petraeus’un tümenine değil, 4’üncü Piyade Tümeni’ne bağlıydı.
- ‘Demir At’ olarak da bilinen 4’üncü Piyade Tümeni, Aralık 2003’te Saddam Hüseyin’i yakalayan timlerin de bağlı olduğu seçkin birlikti ve başında General Raymond Odierno vardı.
- O Odierno bugün Amerikan Kara Kuvvetleri Komutanı.
- 4 Temmuz 2003’teki operasyon görevi; Süleymaniye’ye daha yakın olmasına rağmen Musul’da konuşlu bulunan Petraeus’un tümenine değil, Kerkük’teki Hava İndirmecilere verilmişti.
- Bu tercihin özel bir nedeni vardı. ‘Göklerin Askerleri’ diye anılan 173’üncü Hava İndirme Tugayı, İtalya’da Vicenza Üssü’nde konuşluydu ve Irak’a deniz yoluyla intikal için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tezkereyi kabul etmesini bekliyordu. Türkiye tezkereyi reddedip, Amerikan askerine geçiş izni vermeyince, 173’e bağlı 1000 paraşütçü komando, Kuzey Irak’a gökyüzünden inmek zorunda kalmıştı. Askerler, Erbil’in 65 kilometre kuzeyindeki Harir Havaalanı’na gece karanlığında paraşütle inmişlerdi.
- Süleymaniye’deki TİT’ni hedef alan operasyon görevi özellikle, Irak topraklarına işte bu şekilde ulaşabilen askerlere verilmiş ve bir anlamda, “Gidin, buraya gelirken sizi ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bırakan Türkiye’nin askerlerinden intikamınızı alın” demeye getirilmişti. Üstelik de ‘ulusal gün’ olan 4 Temmuz tarihinde.
Biraz uzattım ama hem sizin hafızanızı tazelemek hem de çoğu meslektaşım yanlışı düzeltsin istedim doğrusu.
Bir de, tam bildiğim yerden çıktı soru...
TSK tarihinin en büyük acılarından biri olan 4 Temmuz baskınını, olayın birkaç hafta sonrasında, ‘o gün’ü bizzat yaşayanlarla konuşmuştum. Aralık 2003’te de bir yazı dizisi olarak yayınlamıştım o dönem çalıştığım gazetede.
Sonuç olarak...
İstifa eden CIA Direktörü David Petraeus’e ‘çuvalcı general’ demek yanlış.
O dönem, birliğinin konuşlu bulunduğu Musul’daki Türk askeri personeli ile - tezkere krizine rağmen - sıcak ve yakın ilişkilere sahip olan Petraeus’un askerleri yapmadı çünkü o baskını.
İlla bir ‘çuvalcı’ arıyorsak, önce Mayville, ardından Odierno doğru isimler.
Ha, eğer diyorsanız ki; “Ne fark eder? O da o tarihlerde oralardaymış, o da Amerikalı, o da asker, yani aynı şey...” onu bilemem.
Bu da bir bakış tabii.
Ben sadece neyin ne, kimin kim olduğunu bilin istedim. Gerçek şekliyle...
KEŞKE...
Saplantıların insan beynini zehirlediğini unutmasak.