Haberin Devamı
“Geldiğimiz noktada, hiçbir konu, hiçbir parti için ‘kesinlikle olmaz’ ya da ‘olmazsa olmaz’ değil artık.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek ‘yeni Anayasa’ görüşmelerinin sonunda, telefonda işte böyle dedi.
Cümlenin en önemli sözcüğü en sonda. O sözcük, “artık.”
Anlatayım...
Cemil Çiçek, Parlamento’da grubu bulunan dört partinin genel başkanları ile yaptığı görüşmelerin ardından bir basın toplantısı düzenledi ve gelinen noktayı anlattı. Çiçek’in o basın toplantısında yaptığı açıklamalar dünkü gazetelerde yer aldı.
Basın toplantıları ile yetinmek ‘eksik habercilik’tir genelde.
O yüzden, TBMM Başkanı’nı aradım basın toplantısının ardından.
Çiçek’e kamuoyu ile paylaştıklarından ötesini sordum telefonda. Detayları yani...
Cemil Çiçek “Genel başkanların dördü de sürece desteklerini teyit etti. Bir kere bu önemli” diye başladı söze.
“Ama...” dedim, “Belli ki iş dönüp dolaşıp, başkanlık sistemi meselesinde kilitlenecek. Görünen o...”
Çiçek anlattı:
- AK Parti öyle diyor. Yani başkanlık sistemini öneriyor. Muhalefet partilerinin ikisi (CHP ve MHP) parlamenter sistem ile devam etmekten yana. Şimdi bizim yapacağımız çalışmayla, müzakere edilecek bir noktaya doğru gidilecek.
- Kolay mı o noktaya gelmek?
- Bakın, öyle ya da böyle 71 maddeyi müzakere etmişiz bugüne kadar. Bugün itibariyle de, başkanlık sistemi dışındaki maddeler ile devam edeceğiz. Yasama dokunulmazlığı var, milletvekilliğinin düşmesi var, milletvekili yemini var. Üzerinde uzlaşılacak başka birçok konu var.
- Ama başkanlık sistemi ile yönetilen bir ülkenin Anayasası ile parlamenter sisteme sahip bir ülkeninki arasında temel farklar olacağına göre konu yine aynı noktada düğümlenmeyecek mi?
- Dediğim gibi, her partinin farklı önerileri var. BDP de, “Türkiye 21 bölgeye ayrılsın” diyor mesela. Bunları normal karşılamak lazım. Partiler görüşlerini ortaya koyar, hepsi konuşulur, tartışılır. Ben diyorum ki, tek o kısım kalsın. Yeter ki oraya kadar gelelim, tek kalan başkanlık sistemi olsun. Çünkü geldiğimiz noktada, hiçbir konu, hiçbir parti için ‘kesinlikle olmaz’ ya da ‘olmazsa olmaz’ değil artık.
- “Artık” dediğinize göre; öyleydi ama sizin liderlerle yaptığınız görüşme sonrası ‘artık’ öyle değil şeklinde mi anlamalıyız durumu?
- Onu ben söylemem ama siz bu nokta üzerine kendi yorumunuzu yapabilirsiniz tabii. Benim söylediğim açık.
Cemil Çiçek işte bunları söyledi.
Son söz olarak bize bıraktığı yorumu yapalım...
Ankara’nın duayen siyasetçisi Çiçek, dört liderle de olabildiğince net konuşmuş belli ki.
Ve yine belli ki, dört partiden de ‘her konuyu görüşme’ sözünü almış. Yani kimse masadan kalkmayacak.
Başkanlık sistemi önerisi ise diğer bütün başlıklar bağlandıktan sonraya, en sona bırakılacak.
Durum bu.
Ama burası Ankara...
Bir gün gelir, o dört genel başkandan biri çıkar, “Dün dündür, bugün bugün” derse, ona da şaşırmamak lâzım.
KEŞKE...
‘Pazarlık’ sadece ‘dıştan’ yapılan bir şey olsa.