“Benim kimsenin lütfuna ihtiyacım yok.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 36’ncı Olağan Kurultayı’nda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkan aday adaylarından Muharrem İnce, dün saat 16 civarında, olan bitene böyle tepki gösteriyordu.
Olan biten şuydu...
CHP Kurultayı’nda genel başkan adaylığı için 127 delegenin imzasına ihtiyaç vardı.
Divan Başkanı Yılmaz Büyükerşen, yapılan incelemede, 49 delegenin hem İnce’nin hem de Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için imza verdiğinin tespit edildiğini açıklayınca, kurultay salonunda ‘mükerrer imza’ tartışması başladı.
Bu durum üzerine devreye Kemal Kılıçdaroğlu girdi. Kurmaylarına, İnce’nin aday olabilmesi için gerekli imzaların tamamlanması talimatını verdi.
Genel başkan yardımcıları bu gelişmeyi, “CHP’de sandık kurulmalı. Demokrasinin gereği budur. Sayın genel başkan da bu anlayışla, eksik imzaların tamamlanması ve Muharrem İnce’nin sandıkta kendisine rakip olabilmesini istedi” açıklamasıyla duyurdular.
Yalova Milletvekili ve genel başkan aday adayı İnce de işte genel merkez yönetimindeki arkadaşlarının bu sözlerine tepki gösterdi.
İnce, “Benim imza sıkıntım yok. Bütün bunlar algı operasyonu. Benim kimsenin lütfuna ihtiyacım yok. Sandıklar açılınca herkes görecek. Ben bu kurultay’ı 700’ün üzerinde oy ile kazanacağımı düşünüyorum” diye konuştu.
Sabah saatleri
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 36’ncı Olağan Kurultay’ı dün başladı, bugün tamamlanacak.
Kurultayın yapıldığı salonu çevreleyen yollar trafiğe kapanmıştı dün sabah saatlerinde. Dışarıdan baktığınzda, rengarenk bir görüntüsü vardı Ankara Spor Salonu’nun.
Parti bayrakları, pankartlar, flamalar, el ilanları...
Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkan üç aday adayının yanı sıra parti meclisi üyeliğine aday olan partililerin fotoğraf ve isimlerini taşıyan pankartlarla doluydu salonun çevresi.
Salonun içindeki görüntü ve hava, dışarıdakinden farklıydı.
İçeride ağırlık Kılıçdaroğlu’ndaydı
‘Adalet ve Cesaret’ temalı kurultayın yapıldığı salonda Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun ağırlığı net şekilde göze çarpıyordu.
Tribünlerin sadece bir kısmında, 150 200 kişilik bir grup vardı Muharrem İnce’ye tezahürat ve sloganlarıyla destek veren.
Tereddütler gündemi
Salonun zemininde yer alan kurultay delegeleri ve partililerin çoğunda şöyle bir tereddüt vardı. Buna ‘kafa karışıklığı’ mı dersiniz, ‘ikilem’ mi bilmiyorum ama durum şuydu:
Bir yandan Kılıçdaroğlu’nun tekrar genel başkan seçileceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu, diğer taraftan ise partide bir yenilenmeye ihtiyaç olduğu konuşuluyordu.
Bu arada, Muharrem İnce’nin kürsüden yaptığı hararetli konuşmanın salonda bir karşılığı olduğu da gözlerden kaçmadı. İnce sadece Ak Parti iktidarını değil, CHP yönetimini de kıyasıya eleştirdi.
Salonda herkes, doğal olarak, yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidar olma hedefine vurgu yapıyordu.
Ancak iş “CHP cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50’yi nasıl aşar” sorusuna gelince, ittifak seçenekleri tedirgin edici bir başlığa dönüşüyordu.
“Tek başına olmayacağı açık. Merkez ve sağ partilerle birlikte hareket etmek CHP için ayrı bir sıkıntı. Ancak parti sola evrilirse, bu defa da iktidarın ‘Bakın gördünüz mü, bunlar HDP ile birlikteler, teröre destek verenlerle bir oldular’ türünden ithamlarına hedef olacak” şeklinde özetlenebilecek bir kaygı dikkat çekici seviyedeydi.
Yarın (bugün) yaşanacak parti meclisi seçimine hiç girmiyorum bile...
O sandıktaki mücadele ve tansiyonun çok daha yüksek olacağına şüphe yok.
Tabii ortaya çıkacak CHP Parti Meclisi’nin ana muhalefet cephesinde yaratacağı gündem de şimdiden merak konusu.