Büyük ‘İşbaşaran’!

Feyzi İşbaşaran, nihayet başardı! Başardığı; karakterinin, gerçek yapısının herkes tarafından görülmesi. İşbaşaran, gerçek haliyle tanınmayı başardı sonunda!

Büyük ‘İşbaşaran’

***

Tutuklanmasına gerekçe oluşturan tweetlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı değil, Adnan Oktar'ı hedef aldığını söylemiş savcılık ifadesinde Feyzi İşbaşaran. Oktar'ın adamlarının sosyal medyada kendisine komplo kurduğunu iddia etmiş.

Gerçek yakında ortaya çıkar. Hepimiz öğreniriz neyin ne olduğunu.

Lâkin savcı ve hakim gibi, neredeyse kimse inanmadı İşbaşaran'ın savunmasına.

Zaten inanılması mümkün de değildi.

Öfkeden, zaten var olmayan kontrolünü hepten kaybettiği rahatça anlaşılıyordu.

Art arda yazdığı (daha doğrusu kustuğu) mesajları okuyan kimsenin, İşbaşaran'ın yaptığı herhangi bir savunmaya inanması söz konusu olamaz.

İnandırıcılık, daha doğrusu muteber olmak noktasında ciddi bir sorunu var Feyzi İşbaşaran'ın. Asıl konu da bu zaten.

***

Ankara'da, siyaset, iş dünyası ve medya mensuplarının tanıdığı bir isimdir eski milletvekili.

Haberin Devamı

Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde özel kalem müdürlüğünü, cumhurbaşkanlığında da başdanışmanlığını, ardından da ANAP milletvekilliği yaptığından, başkentte tanımadığı ve onu tanımayan neredeyse yok gibidir. Tanıyıp, hakkında iyi konuşan da öyle...

***

2007'de ikinci kez, bu defa Adalet ve Kalkınma Partisi'nden girdi Meclis'e.

2009 senesinde, iktidar partisinden parlamenterlik sıfatı devam ederken, Ankara'da, trafik polislerine hakaret etmesiyle gündeme geldi. Bu olay sebebiyle partisinden ihraç edilmek üzereydi; kararı beklemedi, istifa etti.

İşbaşaran'ı tanıyanların hiç biri şaşırmadı o dönem yaşanana.

Doğrusunu söylemek gerekirse, eski milletvekilini sevene, beğenene, takdir edene pek rastlamadım ben Ankara'da.

***

2011'de milletvekilliği sıfatı sona erene kadar, hep yanında oğlu ile birlikte görürdük İşbaşaran'ı Ankara'da.

TBMM'de, sokakta, kafede, restoranda... Her yerde, hemen her konuda ve sürekli aynıydı tavrı.

Hep ön planda olmaya çalışan, her girdiği ortamda yüksek perdeden konuşan ve fark edilme gayreti içinde olan, agresif, patavatsız bir siyasetçi...

Haberin Devamı

Kimseyi beğenmez, her şeyin en iyisini o bilir... Düşüncelerini daima hoyrat, nobran, hatta küstah, hadsiz bir üslupla ifade eden bir insan.

***

Son yıllarda pek görmez olduk İşbaşaran'ı Ankara'da.

Londra'dan attığı tweetlerle, sosyal medyada içinde yer aldığı polemiklerle, tarafı olduğu tartışmalarla hatırlattı zaman zaman kendini.

Tutum, davranış ve üslubundaki istikrarı (!) hiç kaybetmedi. Ve nihayet, geldiği nokta işte bu oldu.

Suçlu mudur değil midir, ceza alır mı almaz mı bilmiyorum ama ülkenin siyaset tarihine, 'müptezel' sıfatıyla geçtiği ortada.

DİĞER YENİ YAZILAR