“Kusura bakmayın ama sizden şikayetim var...”
Önceki gün Ankara’da, ‘sokaktaki insan’tan duydum bu cümleyi.
“Buyurun; neymiş şikayetiniz? Dinliyorum” dedim.
Emekli Maliyeci İbrahim Bey, “Somalili korsanların peşindeki Türk gemisi Giresun ile ilgili yazı diziniz...” diye başladı açıklamaya.
“Sadece iki gün sürdü, tadı damağımızda kaldı. Eminim daha fazlası vardır sizde. Kısa kestiğiniz için şikayetçiyim.”
Bu kadar dikkatli ve takipçi okurlara sahip olmak hem büyük şans hem de zor doğrusu...
Teşekkür edip, “Hemen hemen her detayı yayınladık ama tamam kalan birkaç notu da Salı günü yazacağım söz” dedim.
Verdiğim sözü tutayım...
15 gün seyir 3 gün liman
TCG Giresun’un Arap Denizi, Aden Körfezi ve Somali açıklarındaki görev süresi altı ay.
Bu dönem, 15’er günlük seyirler ve üçer günlük liman bölümlerinden oluşuyor. Yani gemi 15 gün açık denizde görev yaptıktan sonra, üç gün, belirlenen limanda kalıyor. Katar’ın Doha, Umman’ın Muscat ve Salalah ile Cibuti limanlarında; hem geminin yiyecek, içecek, bakım gibi ihtiyaçlarının giderilmesi hem de personelin dinlenmesi için üçer günlük molalar veriliyor.
Askeri personel, geminin limana demirli olduğu günlerdeki izin saatlerinde sivil kıyafetlerle çıkıyor karaya.
Fırkateynin yakıt gereksinimi, limanların yanı sıra, açık denizde, seyir halindeyken Amerikan yakıt tankerlerlerinden yapılan ikmallerle de gideriliyor.
Gemide hayat 24 saat esasına göre, vardiya usulü devam ediyor.
*****
Sınır tanımayan kurmay adayıÜsteğmen Mehmet Çark...
O bir kurmay subay adayı. Öyküsünü kendi ağzından dinledik TCG Giresun’da:
- “Kasım sonu gemide göreve başladım. Aralık ayının son haftasında akademi sınavları vardı İstanbul’da. Cibuti’den İstanbul’a gittim ve 26-31 Aralık arasındaki kurmaylık sınavlarına girdim. 31 Aralık, yani yılbaşı gecesi dönüş yolundaydım. Yeni yıla Katar’da, Doha Havaalanı’nda girdim. 1 Ocak günü, Umman’ın başkenti Muscat Limanı’nda tekrar gemiye katıldım. Sonuçlar açıklandığında, kazandığım haberi biz Kenya’ya yaklaşırken geldi. Şimdi yakında, yine Doha / Katar’da gemiden ayrılıp İstanbul’a Deniz Harp Akademisi’ne, iki yıllık kurmaylık eğitimine gideceğim.”
“Bir Türk subayının küreselleşme öyküsü” mü dersiniz yoksa “Sınır tanımayan kurmaylık hikayesi” mi bilemem ama Üsteğmen Çark’ınkinin özel bir anı olduğuna şüphe yok.
Tuğamiral Sinan Azmi Tosun, bölgedeki NATO Gücü’nü komuta ediyor. Farklı ülkelerden birçok subay ve personel onun emri altında. Ona ise bugüne kadar NATO’daki komutanları dışında tek bir kişi görev vermiş. Hem de çok özel bir görev. O kişi, 13 yaşındaki kızı Simay.
Simay, Somali’de açlık ve sefaletin pençesindeki çocukları görmüş ekranda. Somalili bir annenin kucağındaki çocuğu ile televizyon kameralarına, “En büyük hayalim evladıma çikolata yedirebilmek. Ben tadını bilmiyorum, bari o yiyebilsin” dediğini duymuş ve babasından rica etmiş. “Benim için alabildiğin kadar çikolata alıp, Somali’deki çocuklara dağıtır mısın?” diye.
Sonrasını Tuğamiral Tosun anlatıyor:
- “Tabii ki aldım çikolataları. Somali’de karaya çıkmadık ama Kenya ve Cibuti’deki çocuklara götürüp, Simay ve 9 yaşındaki oğlum Oğuzhan’ın adına, tabii bütün Türk çocuklarının selamıyla dağıttım çikolataları. Sonra da o fotoğrafları Simay’a yolladım. Çok mutlu oldu, teşekkür etti ve bu göreve devam etmemi istedi.”
19.03
Dün 19 Mart’tı. Yani 19.03...
Her Beşiktaşlının ikinci doğum günü yani.
O Beşiktaşlı ki; saatine, her gün aynı dakikada, akşam yediyi üç geçe, derin bir tebessüm ile bakar.
O Beşiktaşlının Siyah-Beyaz dünyasının en özel günüdür Mart’ın 19’u.
Sonsuz ve ortak ‘aşk’ı, BeşiktAşk’ı paylaşanların 19.03’ü
kutlu olsun.
Her nimetin bir külfeti olduğunu unutmamayı
başarabilsek.