Önce şu haberi bir okuyun lütfen...
“ABD’de 11 Eylül kurbanlarının ailelerinin Suudi Arabistan yönetimine dava açmasına imkan tanıyan yasa tasarısının kabul edilmesinin ardından, saldırılarda eşini kaybeden Amerikalı kadın, bu ülke aleyhinde dava açtı.
Kocasını Pentagon’da düzenlenen saldırıda kaybeden Stephanie DeSimone, açtığı davada Suudi Arabistan’ın saldırıdan sorumlu olduğunu ileri sürdü.
Başkent Washington DC’de açılan davada DeSimone, Suudi Arabistan’ın El-Kaide’ye maddi destek verdiğini savundu.
ABD basınında yer alan haberlere göre, mahkemeye sunulan belgelerde ‘Suudi Arabistan’ın desteği olmasaydı El-Kaide’nin 11 Eylül saldırılarını planlaması ve gerçekleştirmesi mümkün olmazdı’ ifadesine yer verildi.
DeSimone, Suudi Arabistan’ın El-Kaide’ye ajanlar ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla destek verdiğini belirtti.
ABD Başkanı Barack Obama’nın yasa tasarısını veto etmiş ancak yasa tasarısı Senato’da ezici çoğunlukla kabul edilmişti.
ABD kamuoyunda tartışmalara yol açan ve Suudi Arabistan’ı derinden rahatsız eden yasa tasarısı, 11 Eylül saldırılarında hayatını kaybeden kişilerin ailelerinin, saldırılarda Suudi yöneticilerin rolü olabileceği gerekçesiyle ABD mahkemelerinde dava açabilmesine imkan tanımıştı.”
***
Haberde, sizin dikkatinizi en çok çeken cümle hangisi bilmiyorum ama bence altı çizilmesi gereken, “Suudi Arabistan’ın El Kaide’ye ajanlar ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla destek verdiği” iddiası.
Sadece bu iddia üzerinden bile dava açabiliyor mağdur Amerikalılar, ülkelerinin müttefiki Suudi Arabistan aleyhine.
Sözü nereye getireceğimi tahmin etmişsinizdir...
Türkiye topraklarında 1984’te başlayan PKK terörüne, aradan geçen 32 yıl boyunca hangi yabancı ülkelerin destek verdiği sır değil. Tabii o desteğin halen sürüyor olması da...
Üstelik; PKK’ya sadece maddi kaynak aktarılmıyor, sadece ajanlar ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla destek de verilmiyor.
Türkiye’de her gün kan dökmeye, can almaya devam eden, dünyanın ‘terör örgütü’ olarak tescil ettiği PKK’ya gelen dış destek, Suudi Arabistan-El Kaide örneğinde olduğu gibi iddia boyutunda değil. Somut, net.
Örgütün yıllardır kullandığı, hâlâ da kullanmaya devam ettiği silahların, mayınların, uçaksavarların, füzelerin hangi ülkelerde üretildiği, bazılarının doğrudan örgüte verildiği biliniyor.
Terör örgütünün hangi ülkelerde bürolarının bulunduğu, hangi ülkelerde eğitim kamplarının yıllarca faaliyet gösterdiği, PKK’lıların hangi devletler tarafından himaye edildiği...
Hepsi, her şey biliniyor. Hem de yıllardır...
***
Şimdi soruyorum...
Amerikalılar; El Kaide’yi desteklediği, dolayısıyla da 11 Eylül saldırılarında sorumluluğu olduğu gerekçesiyle, Suudi Arabistan aleyhine dava açabiliyorsa...
Türkiye’deki şehit aileleri, gaziler, terör mağduru siviller neden PKK’yı sistemli olarak destekleyen ülkeleri dava edemiyor? Almanya, Yunanistan, İtalya, Rusya, Suriye, İran, Fransa ilk akla gelen ülkeler. Fazlası var, eksiği yok.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu konuda gerekli yasal düzenlemeyi yapıp, mağdurların bu ülkelerden davacı olmasının önünü açamaz mı?
***
Sadece PKK değil.
15 Temmuz sonrası, aynı durum FETÖ için de geçerli.
Darbe girişiminde hayatını kaybedenlerin aileleri ile yaralananlar; yani demokrasi şehitlerinin aileleri ve gazileri neden FETÖ’ye ev sahipliği yapmaya devam eden ABD aleyhine dava açamasın ki?
Stephanie DeSimone ‘nin hakkı olan, neden Fadiemana Halisdemir’in, Nihal Olçok’un ve diğerlerinin hakkı olmasın?açamıyoruz?