‘Biz’ derken bile ‘birlikte’ olmayı başaramamak

17 Eylül 2015, Perşembe...

Ankara’da “Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet” yürüyüşü yapıldı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin önderliğinde (TOBB) 14 işçi ve işveren örgütünün başını çektiği sivil toplum kuruluşlarının mensupları başkent caddelerini doldurdu.

Siyasi partiler yoktu, farklı ideolojilerin temsilcisi sivil toplum örgütleri de yoktu o yürüyüşte.

***

Üç gün sonra...

20 Eylül 2015, Pazar...

İstanbul’da, “Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses” mitingi yapıldı.

Sivil Dayanışma Platformu’nun, Yenikapı’da düzenlediği mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Ahmet Davutoğlu hazır bulundu.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin dışındaki siyasi partiler yoktu Yenikapı’da. Sivil toplum kuruluşları da...

***

Üç gün önce...

10 Ekim 2015 Pazar...

“Emek, Barış ve Demokrasi” mitingi yapılacaktı Ankara’da.

Toplanma yerinde patlayan iki bomba ile ülke sarsıldı.

Yapılabilse, HDP ve CHP dışındaki siyasi partilerin temsilcileri olmayacaktı başkentteki mitingde. Bu iki partiye ideolojik olarak yakın sendikalar, onları destekleyen dernekler ve diğer sivil toplum kuruluşları dışındakiler de katılmıyordu o gerçekleşemeyen kitlesel eyleme.

Haberin Devamı

***

Baktığınızda üç miting de; terörü lanetleyen, huzuru, kardeşliği, barışı isteyenlerin içinde yer aldığı etkinliklerdi.

Baktığınızda üç miting de, ‘birlik, beraberlik’ mesajı barındırıyordu bünyesinde.

Üç miting de, “Sen, ben, o yok; biz varız” diyordu özü itibariyle.

Ama bunu söylerken bile, ‘ayrı ayrı’ydık sözünü ettiğimiz ‘biz’.

‘Hep birlikte’ olmaktan bahsederken bile, ‘ayrı’ düşmüştük.

“Hepimiz”i, “Biz”i bile; ‘hep beraber’ söyleyemedik, söyleyemiyoruz.

***

Son olarak, dört siyasi partinin liderleri aynı masaya oturamadı.

Milli iradenin, 7 Haziran 2015’te Meclis’e gönderdiği dört siyasi partinin genel başkanları...

Bu dört partinin toplam oy oranı, yüzde 95.23.

Bu ülke insanının yüzde 95’inin “Aynı çatı altında, ‘beraber’ çalışın” dediği dört kişi bile ‘bir araya’ gelemedi.

***

Kabul edelim...

Hatta itiraf edelim ki; bu ülkede herkes kendi ‘barış’ını istiyor.

Haberin Devamı

Herkes, diğerlerinden; kendi doğrusunu kabullenmesini, ona göre davranmasını bekliyor. Herkesin kendi ‘biz’i olduğu sürece de; ‘biz’ bu oluyor, böyle yaşıyor, böyle ölüyoruz işte...

DİĞER YENİ YAZILAR