Birkaç dakika, fazla değil...

Herhangi bir devlet hastanesinin önünden geçerken durun. Acil Servis’e girin...

Birkaç dakika geçirin içeride, fazla değil. Etrafınıza bir bakın.

Bekleyenlerin yüzlerindeki ifadeye dikkat edin, derdine derman arayanların gözlerine...

***

Herhangi bir caminin önünden geçerken durun; öğle ya da ikindi vaktinde...

Namazı kılınacak cenaze varsa girin avluya.

Birkaç dakika geçirin orada, fazla değil. Etrafınıza bakın...

Cenaze sahiplerini gözlemleyin, yakınlarının hâlini gözleyin.

***


Herhangi bir mezarlığın önünden geçerken durun. Girin içeri...

Birkaç dakika kalın kabristanda, fazla değil.

Mezar taşlarının üzerinde yazan tarihleri okuyun ama o arada.

Soğuk bir mezarın başında, yakınının ruhuna dua eden insanları izleyin uzaktan.

Defnedilmekte olan biri varsa, onu uğurlayanların göz yaşlarına tanıklık edin.

Yaşadığınız yerdeki Suriyeli mültecilere çevirin gözlerinizi.

Kafanızı başka yöne çevirmeyin. Aksine, o insanların yaşamak zorunda kaldıkları hayatın ayrıntılarına bakın inatla.

Mesela, siz kırmızı ışıkta durduğunuzda; avucunu açarak yaklaşmakta olan Suriyeli çocuğun, soğuktan rengi artık neredeyse mora dönmüş küçücük burnuna, kulaklarına bakın bir.

Haberin Devamı

Bir de yırtık ayakkabılarına...

***

Diyelim ki hiçbirini yapamadınız bunların…

Açın gazeteyi, televizyonu ya da interneti. (Bazılarını tabii…)

Ülkenin bir bölgesinde yaşananları okuyun, izleyin.

Çocukların gözleri olsun adresiniz.

Okuduklarınızın, izlediklerinizin yarısının manipülasyon olduğunu varsayın. Geriye kalan yarısı üzerinden değerlendirin hayatınızı, yoksunluklarınızı; ‘var’larınızı, ‘yok’larınızı.

Sizin ‘yok’larınızın bazıları için ne ölçüde ‘var’ olabileceğini, olduğunu bir düşünün.

***

Sahip olduklarınızın kıymetini bilmek için yapın bunlardan en azından birini.

Sağlıklı olmanın, yakınlarınızla, sevdiklerinizle birlikte yaşamanın ne kadar değerli olduğunu fark etmek için yapın.

Makul aralıklarla tekrarlayın bu gerçeklerle yüzleşme seanslarını.

Kısa sürede geçiyor çünkü etkisi.

Unutuyor, kıymet bilmiyor insan.

DİĞER YENİ YAZILAR