Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni sistemin ilk kabinesini dün gece açıkladı.
Erdoğan Türkiye’yi, 16 bakan ve bir Cumhurbaşkanı Yardımcısıyla birlikte yönetecek.
Yeni sistemin başmimarı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tek yardımcıyla çalışmayı tercih etti. Bu makama da, eski Başbakanlık Müsteşarı Fuat Oktay’ı getirdi. Oktay’ın yeni dönemde bu göreve getirilmesinin şüphesiz en önemli yanı, devlet yapısını bugünlere hazırlayan kadronun başında yer almış olması.
Tabiri caizse, yeni sistemin başmimarı Fuat Oktay.
200 yıllık yapısal sorunlara cevap
Oktay ile kısa bir süre önce, Çankaya Köşkü’ndeki makamında uzunca sohbet etme imkânı bulmuştum.
Yeni sistemin kurulmasıyla ilgili çok yoğun bir mesainin içindeydi.
‘Yeni sistemin başmimarı’ tanımını, mütevazı bir şekilde reddedip “Bu konudaki çalışmayı çok sayıda arkadaşımızla birlikte yürütüyoruz. Çok insan emek veriyor. Bu bir ekip çalışması. Benim tek başıma yaptığım bir iş değil” demişti.
Devletin yeniden yapılandırılması çalışmalarını koordine eden Fuat Oktay, başında bulunduğu çalışmayı ‘yalın yönetim anlayışı’ olarak özetledi.
Mevcut sistemdeki sıkıntılar konusunda herkesin hemfikir olduğunu hatırlatıp “Başbakanlığın kapatılmasıyla bitmiyor. Yapısal sorunlarımız var. Daha kapsamlı bir anlayışla yeni bir sistemsel tasarım gerekiyor. Bunla hedefimiz, 200 yıllık yapısal sorunlara cevap vermek olmalı” dedi.
15 Temmuz’dan 4 ay önce başladı
Dönemin Başbakanlık Müsteşarı, bugün itibariyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Devletin işleyişindeki sistematik yapının düzeltilmekte olduğunu” söyledi ve ekledi:
“Bu çalışmaya aslında çok uzun süre önce başladık. Kimileri 15 Temmuz’dan sonra diye düşünüyor ama yapısal sorunların tespiti ve ortadan kaldırılması için çalışmaya 15 Temmuz’dan 4 ay önce başladık. 2016 Mart’ında yani.”
Hedef beyan esaslı, sıfır bürokrasi
Özetle, “Katma değer sağlamayan işlerden vazgeçildi” diyen Fuat Oktay bürokrasi başlığında şu rakamları verdi:
“Proje bazlı bürokrasi kavramı önemli. Devletin; vatandaşına verdiği 12 bin hizmet kalemi var. Kamuya 10 – 11 bin civarı, iş dünyasına da 6 – 7 bin dolayında. Vatandaşa verilen bu 12 bin hizmet kaleminde toplam 42 bin belge isteniyor. Bunu önce 8 bine, ardından da bin 889’a indirdik. İstenen belge sayısı; vatandaşa verilen hizmetlerde yüzde 80, kamuya ve iş dünyasına olanlardaysa yüzde 55 oranında düşürüldü.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak göreve başlayan Oktay, hedefin ‘sıfır belge’ olduğunu söyledi. Yani ‘sıfır bürokrasi’. Yeni sistemde taşlar yerine oturduğunda, devlet vatandaşının beyanını esas alıyor yani vatandaşın beyanına tam anlamıyla güveniyor olacak.
E- devlet ve performans esası
Başbakanlık Müsteşarlığı koltuğunda yaptığı çalışmada Fuat Oktay’ın en çok önem verdiği başlıklardan biri de Elektronik Bilgi Yönetim Sistemi, yani e- devletti.
Bu bağlamda ‘Kamu Çalışma Ağı Analizi’ yapıldığını anlattı Oktay. Bu yolla da ‘performans esaslı’ bir anlayışın hakim olacağını…
Aynı bürokraside olduğu gibi, istihdamın da da proje bazlı olması esas alınacak. Her alanda, yurt dışı koordinasyona önem verilecek. Dış temsilciliklerdeki ataşeliklerle bu çerçevede çok daha yoğun ve verimililik esaslı bir koordinasyon sağlanacak. Eylem planları, e – devlet üzerinden anlık takip edilecek ve verimlilik esasına göre gerekirse bazı kurumların kapatılmasında tereddüt edilmeyecek.
Küçük, dinamik, işlevsel, güçlü devlet
Yeni dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ile Başbakanlık Müsteşarı olduğu günlerde yaptığımız görüşmeden son bir başlık daha aktarayım. Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi’ne geçişin altyapı çalışmaları sırasında devlette (Genelkurmay Başkanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı hariç) toplam 350 bin birim bulunduğu tespit edilmişti. 125 de çakışan alan… Yani birimlerin birden fazlasının aynı alanda çalışması durumu.
Bu çakışma / çelişme durumunun ortadan kaldırılması için her birime şu sorular soruldu:
- Hangi işi yapıyorum?
- Ne üretiyorum?
- Kimle üretiyorum?
- Çıktıyı kim kullanıyor? Yani kime üretiyorum?
İşte bu sorulara devleti oluşturan birimlerden gelen yanıtlar, yeni sistemdeki yapısal değişim ve dönüşüme yön verecek.
Böylece daha küçük, daha dinamik, daha işlevsel ve daha güçlü bir devlet mekanizmasının hayata geçirilmesi hedefleniyor.
Yeni sistemin kodları işte böyle…
Yazıyı Fuat Oktay’ın şu cümlesiyle bitireyim:
“Yeni sistem sadece bir ya da bazı kısımlarıyla değil, bir bütün olarak anlam ifade ediyor.”
Bu cümleyi hep aklımızda tutmamızda fayda var.