Başbakan’ın adaylığı ne zaman açıklanır?

Haberin Devamı

Yazının başlığı bile gelinen noktayı özetliyor aslında.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nde soru evrildi.

Bir süre öncesine kadar “Başbakan Erdoğan aday olacak mı” diye sorulurken, artık “Erdoğan’ın adaylığı ne zaman açıklanacak” şeklinde seslendiriliyor.

İktidar partisinin önde gelen isimlerinden kiminle konuşsak, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın adaylığı konusunda farklı ifadelerle aynı yanıtı alıyoruz:

“Kesin gibi...”

“Çok büyük ihtimalle...”

“Yüzde 99...”

“Öyle görünüyor...”

***


Kızılcahamam’da gelenekselleşen parti içi istişare toplantıları bu hafta sonu Afyonkarahisar’da yapılacak.

Erdoğan’ın aday olup olmamasının ötesinde, Başbakan’ın adaylığının ardından izlenecek yol haritası konuşulacak Afyonkarahisar kampında.

Bir başka önemli toplantı da gelecek hafta Ankara’da yapılacak.

16 Mayıs Cuma günü il başkanları Genel Merkez’de buluşacak. İl başkanları toplantısı, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili istişare sürecinin son randevusu niteliğinde olacak.

***


Gelelim yazının başlığındaki soruya...

Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin 12’inci Cumhurbaşkanı olmak için adaylığı ne zaman açıklanacak?

Beklenen açıklama bu ayın son haftasına kalmayacak gibi görünüyor.

19 Mayıs ile başlayan hafta içinde, yani iki hafta sonra Erdoğan’ın Köşk’e aday olduğu bilgisi kamuoyu ile resmen paylaşılacak. İktidar partisi kulislerindeki beklenti bu yönde.

Tebrikler Melo!

Galatasaray’ın Türkiye Kupası’nı kazandığı maçın sonundaki madalya ve kupa merasiminde, Melo’nun, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören‘e karşı sergilediği tavrı izlemiş ya da okumuşsunuzdur.

Bahsettiğimiz, Sarı Kırmızılıların futbolundan ziyade tutum ve davranışlarıyla gündemden düşmeyen oyuncusu Felipe Melo.

Yani; Galatasaraylıların ‘nevi şahsına münhasır’ olarak görmeyi tercih ettiği ancak evrensel sportmenlik ve ahlak bağlamında, nesnel olarak değerlendirildiğinde -en hafif tabiriyle- terbiye zafiyeti içindeki futbolcu Melo...

Fenerbahçe, Beşiktaş ya da bir başka takımın formasını giyiyor olsa, Galatasaraylıların da yerden yere vuracağı, tıyneti malum bir şahsiyet.

Melo, daha önceki bir vukuatı üzerine kendisini eleştiren Demirören’in elini havada bırakarak kendince TFF Başkanı’nı protesto ediyor.

Ve her zaman olduğu gibi, futbol ve futbolculuk dışı bir gündem oluşturup başrolü kapıyor.

Protesto bir haktır şüphesiz.

Ancak protesto, o tavrı sergileyen kişinin kim olduğuna göre bir ciddiyet, bir ağırlık ifade eder.

Protesto eylemini gerçekleştiren eğer;

Takım arkadaşını soyunma odasına kilitleyip döven...

Saha içinde rakiplerine tüküren...

Eller, kollar, diller, jestler, mimikler... Yaptıklarıyla tribünleri, sosyal medyada yazdıklarıyla rakip camiaları tahrik eden...

Hakkındaki haberlere, “Yine Melo, yine olay“ türünden başlıkların atılması sıradanlaşmış biriyse... O vakit, o eylemin bir ciddiyeti, bir ağırlığı olmuyor maalesef.

Çünkü bu tiplerin tek hedefi gündeme gelmek, adından söz ettirmek.

Bir gün kendi takım arkadaşıyla, başka bir gün kendi teknik direktörüyle, kendi başkanıyla, rakip oyuncuyla, rakip tribünle, hakemle ya da TFF Başkanı’yla... Fark etmiyor bu tipler için.

Gerginlikten, çatışmadan beslenen bu tipler, karşısındakinin kim olduğunu önemsemiyor. Kendisi gündemdeyse mesele yok bunlar için.

Üzücü olan ise... Nasıl anılarak gündemde olduğunun da bir kıymeti yok.

Gündemde olsun yeter!

Felipe Melo yine gündemde işte.

Tebrikler!

DİĞER YENİ YAZILAR