Aleviler ile ilgili somut ve önemli bazı haberler, büyük olasılıkla bu hafta sonu Hacıbektaş'tan gelecek.
Başbakan Ahmet Davutoğlu bizzat açıkladı, biliyorsunuz; 8 Kasım Cumartesi Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde olacak.
Davutoğlu, Muharrem ayının 13'üncü gününe denk getirdiği bu ziyareti, "Muharrem orucunu hep birlikte açacağız ve Kerbela şehitleri anısına pişirilen Aşure'yi birlikte kaşıklayacağız" sözleriyle duyurmuştu.
***
Muhataplarından kimi ne kadar tatmin edeceğini elbette şu aşamada bilmek mümkün değil ama Başbakan'ın Hacıbektaş'ta, Alevi toplumunun önemli bazı beklentilerine cevap vereceğini tahmin ediyorum.
Bu tahminim, elbette bazı bilgilere, duyumlara dayanıyor.
Şöyle ki...
Malum, Ahmet Davutoğlu, başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz, bütün bakanlıklar ve kurumlardan seri brifingler aldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile yaptığı görüşmelerin içeriği sadece bu bakanlığın görev alanındaki başlıklardan müteşekkil değildi.
Başbakan, Bakan Çelik'ten, devlet bakanlığı döneminde koordine ettiği Alevi Çalıştayları ile ilgili de kapsamlı bilgi aldı.
O çalıştaylarda gelinen noktaların yer aldığı raporları detaylarıyla etüt eden Davutoğlu'nun yoğun gündeminin önemli başlıklarından biri de 'Alevi açılımı' olarak adlandırılan süreçti.
Yani açıklanmadı ve gündeme gelmedi ama Başbakan, göreve geldiğinden bu yana Alevilerin beklentileri konusuna da sessiz sedasız bir mesai verdi, veriyor.
Ve aldığım bilgiye göre, Davutoğlu bu mesai çerçevesinde, Alevi toplumunun önde gelen isimlerinden bazılarıyla görüşmeler de yaptı.
***
Ancak hükümet açısından sıkıntı yaratan durum, Başbakanlık kulislerinde şöyle özetleniyor:
Aleviliğin yazılı bir kültürü olmadığı için, ortada çok dağınık bir tablo var. Alevi toplumunun temsilcisi sıfatıyla söz söyleyenler de, bazı konularda taban tabana zıt görüşler ifade edebiliyorlar. Örneğin bazı Alevi önderleri cemevlerine ibadethane statüsü verilmesinin şart olduğunu söylerken, bazıları Aleviliğin kökeninde aslına cemevlerinin bulunmadığını dahi iddia edebiliyor.
***
Başbakan Davutoğlu, devam eden 'çözüm süreci'ni, salt Kürt meselesi bağlamında görmüyor. Süreci, 'Alevilerin talepleri' de dahil, "Cumhuriyet tarihinde açılan yaraları kapatma meselesi" olarak değerlendiriyor. Ve devletin, kendini bir şekilde rencide olmuş hisseden kesimlerin tümü ile barışmak durumunda olduğunu düşünüyor.
Başbakan'ın Cumartesi günü Hacıbektaş'ta yapacağı açıklamalar da, işte bu anlayış doğrultusunda şekillenecek.
***
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Cumartesi günü Hacıbektaş'ta yapacağı konuşmada temas etmesi beklenen konulara gelince...
İlk başlık cemevlerinin statüsü ve ihtiyaçlarının karşılanması.
İkinci konu Alevi Dedelerinin durumu ve din adamı olarak kabul edilmesi meselesi.
Üçüncü nokta ise Alevilerin zorunlu din dersinden muaf tutulması ya da müfredatın Aleviler için yeniden düzenlenmesi.
Zannediyorum Başbakan bu üç konu başta olmak üzere, hükümetin Alevilerin beklentilerini karşılamak konusunda tam bir kararlılığa sahip olduğunun altını çizip, özetle "Sizi unutmuş değiliz, aksine beklentilerinizi karşılamak için samimi ve yoğun bir çalışma içindeyiz" diyecek.
Ve belki de, yukarıdaki üç başlıktan birinde hükümetin somut bir adım atma kararı aldığını da, bir 'müjde' olarak duyuracak.