Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım yarın akşam CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın konuğu olacak.
İhtiyacı olduğundan değil ama sevgili Ahmet Hakan’a katkı mahiyetinde, aklımda sorular var Aziz Yıldırım’a yöneltilebilecek:
1) Sayın Başkan, ilk günden bu yana, şahsınıza ve Fenerbahçe’ye komplo kurulduğunu söylüyorsunuz. Siz ve başında bulunduğunuz kulüp ne yaptı ki birileri sizi hedef seçti?
2) Sayın Başkan, bir önceki soruya, “Ben Atatürkçü, Fenerbahçe de Atatürkçülüğün son kalesi olduğumuz için komploya hedef olduk” şeklinde cevap veriyorsanız; bu ülkedeki tek Atatürkçü kulüp başkanı siz, tek Atatürkçü kulüp de Fenerbahçe midir?
3) Sayın Başkan, siz adını vererek itham ettiğiniz ve bilmediğim için soruyorum; Fethullah Gülen hangi kulübün taraftarıdır; bu konuda bir bilginiz var mı?
4) Sayın Başkan, sizin izniniz olmadan seyircilerin çekirdek bile yiyemediği Şükrü Saracoğlu Stadı’nın tribünlerinde geçmişte, “Adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan” pankartı açılmış olması size ne ifade ediyor?
5) Sayın Başkan, Süper Lig’in 18’inci haftası sonunda Fenerbahçe en yakın rakibinin 10 puan önündeydi. 20’nci hafta sonunda puan farkı 4’e indi. 18’inci haftaya kadar size komplo kuranlar mı bekledi yoksa Fenerbahçe onları da mı yeniyordu? Saha dışı güçler bekledilerse, neyi ve neden beklediler; yok eğer futbol takımınız ilk 18 haftada saha dışı rakipleri de yeniyor idiyse, son iki haftada ne değişti de yenemedi?
6) Sayın Başkan, 2003-2004 sezonunu hatırlıyor musunuz? Fenerbahçe’nin, ilk yarı sonunda Beşiktaş’ın 8 puan gerisinde olduğu ve ligi bu rakibinin 14 puan önünde şampiyon olarak tamamladığı o sezon ile ilgili düşünceniz nedir? O sezon da Beşiktaş’a komplo kurulduğu ve Fenerbahçe’nin de ipi bu sayede göğüslemiş olduğu düşünülebilir mi?
7) Sayın Başkan, Fenerbahçe’nin mağdur olduğu her hakem kararı büyük bir komplonun sahaya yansıyan neticesiyse, Fenerbahçe’nin lehine sonuç doğuran hatalı düdükleri nasıl adlandırmak gerekiyor?
8) Sayın Başkan, bugün merkezinde yer aldığınız gergin ve sıkıntılı gündemin oluşmasında, “Fenerbahçe Cumhuriyeti” ya da “Fenerbahçe ve diğerleri” anlayışının da bir etkisi olabilir mi?
9) Sayın Başkan, bir dönem TSK için yapılan “O kadar sık ve çok açıklama yapıyorlar ki, artık söylediklerinin bir ağırlığı kalmadı” eleştirisinin sizin için de geçerli olabileceği görüşüne katılıyor musunuz?
Teşekkür ederim.
ÖNEMLİ NOT - 1:
Bütün bu soruları soruyorum diye beni Fenerbahçe ya da Aziz Yıldırım düşmanı diye yaftalamaya hiç heves etmeyin.
Çünkü yakınlarım bilir, sizlerle de paylaşayım;
Şike davası sürecinde -konunun mahiyetinden bağımsız şekilde- hem Aziz Yıldırım’ın şahsi tavrını, hem de Fenerbahçe camiasının kendisine sahip çıkan tutumunu hep takdir ettim, hâlâ da ediyorum.
Bir Beşiktaşlı olarak, bizim camiada o süreçte adı geçen mensuplarımıza yönelik olarak ortaya atılan ve itibar gören “Aklanın da gelin” anlayışının, ilk anda kulağa hoş gelmekle birlikte doğru bir yaklaşım olmadığı kanaatindeydim, hâlâ da böyle düşünüyorum.
Ayrıca, suçlu dahi olsa Yıldırım’a verilen cezanın çok fazla olduğuna inanıyorum. Hatta bu tür durumlarda, spor insanlarına verilmesi gereken cezanın hapis değil, sportif faaliyetlerden men boyutunda olması gerektiğine...
ÖNEMLİ NOT - 2:
“Önemli Not - 1”i okumasına rağmen yine de bu yazı üzerine klavyeye sarılıp hakaret ve küfür içeren mesajlar atmaya yeltenecek olanlar varsa, son sorum da onlara:
Sizce esas olan kişi midir, kurum mu?
Size de teşekkür ederim.
KEŞKE...
Yazdıklarımız ya da söylediklerimiz, sadece okuyan ya da dinleyen, karşımızdakilerin anladığı kadardan ibaret olmasa.
Aziz Yıldırım’a sorular
Haberin Devamı