Ah şu bizim çifte standart hastalığımız

‘Hata’ insana mahsus. İnsanın olduğu yerde ‘hata’ hep var.

Hayatın her alanında ve her zaman...

Hep oldu, hep de olacak.

Kasıtlı, art niyetli olmadığı sürece adı ‘hata’.

Bilinçli, maksatlı olanın başka isimleri var malum.

***

Sorun şu:

Geçmişte; hatalar işinize geldiği için susmuşsanız...

Hatta içten içe memnun / mutlu olmuşsanız...

Sizin lehinize sonuç doğuran o hatalar sebebiyle mağdur olanların şikayetine sırtınızı dönmüş, isyanına kulağınızı tıkamışsanız...

Gelecekteki muhtemel hakkınızı, işte o gün elinizden kendiniz almışsınız demektir.

Gelecekteki şikayet ve isyan hakkınızı...

***

Bunları; Pazar akşamı İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan Beşiktaş - Fenerbahçe maçı sonrası, konuk camiadan yükselen sesler üzerine yazdım ama bahsettiğim ‘çifte standart’ gerçeği futbol ile sınırlı değil bu ülkede.

Siyasette de var, sanatta da...

Bürokraside de var, öğrencilik yaşamında da.

Ve bu ne ilk örnek, ne de son...

***

İki buçuk sene kadar önce bu sütunda yer alan bir yazı var mesela...

Başlığı, “Çifte standart standartlaşınca...”

Haberin Devamı

http://www.gazetevatan.com/murat-celik-527476-yazar-yazisi-cifte-standart-standartlasinca---/

Gördünüz mü?

4 Nisan 2013’te de derdimiz aynıymış, bugün de aynı.

***

Yine bu köşeden bir başka yazı...

Başlık, “Çifte standartlarımıza kılıf olarak atasözleri”.

Tarihi 23 Aralık 2014. Derdimiz yine aynı...

http://www.gazetevatan.com/murat-celik-709808-yazar-yazisi-cifte-standartlarimiza-kilif-olarak-atasozleri/

***

Yani, sadece bugün gündemimizde olan bir konu değil ‘çifte standart hastalığı’mız.

Dilimizde, kalemimizde, köşemizde tüy bitti söylemekten.

Daha fazla uzatmayacağım.

Diyeceğim şu:

Sadece bir kez olsun, bir başkasının uğradığı haksızlığa karşı sesini yükseltmemiş olanlar, söz konusu kendileri olduğunda ne kadar bağırırsa bağırsın, duyan olmuyor işte o çığlığı.

‘Çifte standart’ı adeta yaşam tarzına dönüştürmüş olanların sözlerinin bir ağırlığı, bir anlamı kalmıyor zaman içinde.

İnanılırlıklarını, güvenilirliklerini, saygınlıklarını yitiriyorlar.

Ve bu durumun sorumlusu, bizatihi kendileri oluyor.

Haberin Devamı

Dediğim gibi...

Sadece futbolda, sporda değil; hayatın her alanında bu böyle maalesef.

DİĞER YENİ YAZILAR