ABD’nin samimiyet testi

Charlie Hebdo katliamı sonrası gördük ki; ‘basın özgürlüğü, ifade hürriyeti’, dünya için birçok başka kavramdan daha önemli. Terör bu hassas hedefe yöneldiğinde, insanlığın evrensel tepkisi bambaşka oluyor.

***

“İfade hürriyeti ve basın özgürlüğü konusunda, dünyanın en ileri ülkesi hangisidir” sorusuna, çoğunluğun “Amerika Birleşik Devletleri” cevabını vereceğinde hemfikir miyiz?

Gerçekten öyle mi peki?

Daha geçenlerde, bizzat yaşadığım bir olay ile anlatayım size ABD’deki durumu.

***

2 ay önce...

Kasım ayının ilk günleri...

ABD Denizcilik Bakanı Ray Mabus, 12 Kasım’da Ankara’ya bir resmi ziyarette bulunacak. Ben de o gün konuk bakan ile bir röportaj yapacağım.

Gelen, ABD’nin deniz gücünün bağlı olduğu, en üst düzey sivil yetkili ve dünyanın gündeminde ABD liderliğindeki koalisyonun IŞİD ile mücadelesi var. Doğru zaman, doğru isim yani.

***

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği‘nden 7 Kasım 2014 günü gelen e-mail, röportajın, 12 Kasım Çarşamba saat 16.30’da, Ankara’daki 5 yıldızlı bir otelin hangi toplantı odasında yapılacağını bildiriyordu.

Haberin Devamı

Elektronik posta mesajının sonunda da, röportajda sormayı planladığım sorular talep ediliyordu.

***

Bir gazetecinin, soracağı soruları röportaj öncesinde vermesi, ilke olarak doğru değildir.

Ancak istisnai bir durumdu karşılaştığım ve karşı tarafın hassasiyetini anlayabiliyordum. Bildirilen randevu saatinden 36 saat kadar önce gönderdim sormayı planladığım soruları.

Ertesi gün, yani röportajı yapacağımız günün sabahında önce bir e-mail, ardından da bir telefon aldım Büyükelçilikten.

“Denizcilik Bakanı ile yapacağınız röportajın gerçekleşemeyeceğini bildirir, sebebini bilemediğimiz bu son dakika iptali konusunda üzgün olduğumuzu bilmenizi isteriz.”

6 saat kala, röportajın iptal edildiği bildiriliyordu!

***

Elçilik, “Sebebini bilemediğimiz...” diyordu ya...

Ben galiba biliyordum iptalin sebebini.

Tabii ki sorularımdı o sebep.

Buyurun. İşte o sorular:

“- Ankara ziyaretinizin gündemindeki başlıklar nelerdir? Ankara’ya getirdiğiniz çantanızdaki dosyalardan ABD yönetimi açısından en kritik ve önemli olan hangisi? Ve bu çerçevede Türkiye hükümetinden öncelikli talebiniz nedir?

Haberin Devamı

- IŞİD’e yönelik uluslar arası operasyonda, ABD liderliğindeki koalisyon ile Türkiye’nin arasında temel noktalarda görüş ayrılıkları olduğunu biliyoruz. Özellikle sınırda güvenli bölgeler kurulması ve uçuşa yasak hava sahası ilanı konularında neden Türkiye’nin beklentileri karşılanamıyor?

- Türkiye bir milyon 500 binden fazla Suriyeli sığınmacıya zorunlu ev sahipliği yapıyor. Türk yetkililer, bu insanlar için yapılan harcamanın 4 milyar 500 milyon Doları geçtiğini açıkladı. Türkiye uluslar arası camiadan, bu maliyete katkı sağlamasını bekliyor. Bu size göre haklı bir beklenti mi ve ABD’nin maddi destek vermek yönünde bir düşüncesi var mı?

- ABD’nin Suriye’deki IŞİD operasyonları için başta Doğu Akdeniz olmak üzere bölgedeki deniz gücü varlığı (gemi, uçak ve personel sayısı olarak) nedir? Bu gücün ülkenize bugüne kadar yarattığı maliyet ne kadardır? Halen bu operasyon için günlük kaç Dolarlık bir harcama yapıyorsunuz?

Haberin Devamı

- ABD’nin askeri operasyonlarının hep, petrol ve doğalgaz başta olmak üzere dünyanın zengin enerji kaynaklarına sahip olan bölgelerinde yoğunlaştığı yönündeki görüşe katılıyor musunuz? Yani dikta rejimlerini yıkıp demokrasi getirmenin yanında, ‘ABD’nin asıl hedefinin o ülkelerdeki enerji kaynaklarına hükmetmek olduğu’ tezi sizin açınızdan ne ifade ediyor?

- ABD’nin bölgede tuttuğu deniz gücü ve körfez ülkelerindeki üslerinin fazlasıyla yeterli olduğu, bu nedenle Adana’daki İncirlik Üssü’ne ihtiyaç duymadığı yönündeki görüş gerçeği ne ölçüde yansıtıyor? İncirlik Üssü’nü operasyonel olarak kullanmak, ABD ve koalisyon güçlerinin elini rahatlatır mı?

- ABD’nin Afganistan ve Irak operasyonlarında, denizci ve deniz piyadelerinden can kaybı ne kadardır?

- Operasyon bölgelerine sık sık gidiyorsunuz. Arazide savaşan denizci ve deniz piyadelerine, dünyanın diğer ordularından farklı ne gibi imkanlar sağlıyorsunuz? O askerlerin aileleri için yine başka ülkelerin yaptıklarından farklı neler yapıyorsunuz?

Haberin Devamı

- Nostradamus’un kehanetlerinde yer alan Mabus’tan hareketle, hakkınızda çıkan birçok habere rastladım. Sizin bu konudaki görüş ve yorumlarınızı alabilir miyim?”

***

İşte bu soruları yanıtlamaktan kaç(ın)mıştı Amerikalı Bakan.

Oysa gazetecinin sorma hakkı kadar, haber kaynağının da cevap vermeme hakkı vardır.

Neyse...

Bu vesile ile bir kez daha anladım ki; ABD’de bile, basın özgürlüğüne inanmak, ifade hürriyetinden yana olmak, sadece konuşmakla olmuyor.

Lâfa gelince söylemek ile değil, yeri gelince göstermek ve kanıtlamakla oluyor.

Sözde değil özde inanmakla yani.

DİĞER YENİ YAZILAR