“Acaba bu olay sebebiyle benim üzerimden operasyon mu yapıldı diye içimde şüphe büyüyor. 5 yıldır soruşturma sonuçlanmadı.”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hafta sonunda katıldığı bir canlı yayında ‘Çukurambar vakası’ ile ilgili böyle konuştu.
***
19 Ocak 2009 tarihinde, TSK Özel Kuvvetler mensubu iki subayın, Ankara’nın Çukurambar semtinde, Bülent Arınç’a suikast hazırlığı içinde yakalandığı haberi gündemi alt - üst etmişti.
Olayın üzerinden 5 yıl geçti.
Bu süre içinde, olayla ilgili bir iddianame dahi düzenlenmedi. Ama o olay sonrası, ‘Kozmik oda operasyonu’ olarak bilinen süreç yaşandı, hatırlarsınız.
Özel Kuvvetler Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı’nda yapılan arama ve incelemeden söz ediyorum. Nihayetinde TSK, yurt çapındaki kozmik odalarını lâv etti.
***
Başbakan Yardımcısı Arınç, 2 yıl önce, yani olayın 3’üncü yıl dönümünde şöyle demişti:
“(...) Ben bunun suikast girişimi olduğunu da düşünmüyorum. Niye benim evimi gözetliyorlar ve niye benim evimin adresi onun elinde ve niye yutmaya çalışıyor? (...) Aradan 3 sene geçti. 3 sene sonra bugün bir dava açılmadığını biliyorum. Açılsa haberim olurdu. (...) o kozmik odalarda ne çıktı, çıktı mı çıkmadı mı, ne kadar inceleyebildiler, ne kadar imkan bulabildiler inanın bu konuda hiçbir bilgi sahibi değilim.”
***
Arınç, ‘Çukurambar vakası’nın 5’inci sene-i devriyesinde de şöyle konuştu:
“Bunun suikast teşebbüsü olmadığına o sıralar karar verdim. Yakalanan kişiler gözetleme yaptı ama bunun ne için olduğunu bilemeyeceğim. O zamanlar Ergenekon ile ilgili sert söylemlerim nedeniyle bu gözetlemenin yapılıyor olabileceğini düşündüm. Aradan geçen süreçte konuyu takip etmedim, savcılar değişti. Yani kozmik odaya girmeleri gerekiyordu da böyle bir ciddi olayı (suikast iddiasını) kamuflaj aracı olarak mı kullandılar? Yalan söylemem gerekmez, içimdeki bir şüphe büyümeye başladı. Çünkü bazı olayların kumpas olduğu söylendi ve iddialar da bir nebze ortaya çıktığı için bunlar bana niye bir suikast yapsınlar? Böyle bir şey varsa da niye bunlar hâlâ dava açmadı? Ama emsali olaylarda bir takım mizansenler kullanıldığı için savcı ve hakimlerin işbirliğiyle isimleri bilerek yanlış verildiği için bazı dinlemeler de yapıldığına göre, bunlar da bir şekilde bir delil üretme kampanyasının aleti olabildiğine göre, içimdeki kuşku büyüyor. Acaba bu olay sebebiyle benim üzerimden bir başka operasyon yapmış olabilirler mi diye.”
***
Olayın hemen ardından yapılan açıklamaları muhtemelen çoğunuz unuttunuz.
Arşiv orada duruyor. Google elinizin altında.
Bir bakın bakalım, o dönem kimler neler söylemiş yaşananlara dair.
Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan bir açıklama var mesela. Arınç’ın bu açıklama hakkında, “Buna ceza hukukunda, tevil yoluyla ikrar denir” şeklindeki değerlendirmesi var bir de.
***
Demek ki;
Her şey, her zaman göründüğü (gösterildiği) gibi olmayabiliyormuş.
Demek ki;
O gün, “Bu işte bir anormallik var, işin içinde başka bir iş var” diyenler haklıymış.
***
NOT:
19 Aralık 2009 vakası ile ilgili bugüne kadar kaleme aldığım yazılar:
4 Temmuz 2011 - http://www.gazetevatan.com/murat-celik-386977-yazar-yazisi-arinc--cukurambar-dan-haber-bekliyorum/
24 Aralık 2012 - http://www.gazetevatan.com/murat-celik-501689-yazar-yazisi-uc-sene-onceki-kozmik-gundem/
26 Aralık 2012 - http://www.gazetevatan.com/murat-celik-502190-yazar-yazisi-bordo-bereler-cukurambar-da-kaldi/