Malum, Amerikan Başkanlık seçimleri birkaç gündür hepimizin dilinde. Olayı farklı yönlerden ele alan onlarca haber okusak da benim en çok dikkatimi çeken, süreç boyunca yapılan moda haberleri oldu.
Gün geldi başkan adayı Hillary Clinton’ın tasarımcı tercihleri konuşuldu, gün geldi gardırobuna ayırdığı bütçe başlıklara taşındı. Seçimi kaybettiği gün yaptığı açıklama sırasında giydiği ceket pantolon takımından bile çok derin anlamlar çıkartıldı.
Karşı tarafta ise başkan adayı Donald Trump’ın bir dönem modellik yapmış eşi Melania Trump vardı. Kendisiyse moda tercihlerinden çok yaptığı konuşmalarla ve hakkında pek bir şey bilinmemesiyle gündemdeydi. Ta ki seçim sonuçları açıklanana kadar.
Amerika Birleşik Devletleri’nin ‘first lady’ makamında dört sene geçirmeye hazırlanan Melania Trump, önceki gün Beyaz Saray’a ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Ev sahibi, tahmin edebileceğiniz gibi Michelle Obama’ydı. Geçtiğimiz yıllarda moda tercihleri sıklıkla konuşulan, prestijli dergilerin kapaklarında Amerikan tasarımları içinde görmeye alışkın olduğumuz Michelle Obama’nın bu buluşmaya birkaç sayı önde başladığını söylemek mümkün.
Narciso Rodriguez tasarımı mor üzeri turuncu detaylı bir elbise tercih eden Michelle Obama’nın verdiği mesaj bir hayli net. Zira Rodriguez Küba kökenli bir tasarımcı ve ailesi yıllar önce Amerika’ya göçmen olarak gelmiş. Bu tercih, Donald Trump’ın kışkırtıcı politik duruşuna bir cevap niteliğinde değil de ne?
Kampanya sürecinde renkli tercihlerini gördüğümüz Melania Trump ise buluşma için siyah bir elbise seçmişti. Elbisenin tasarımcısının kim olduğunu bilmiyoruz; çünkü, şu aşamada moda evleri ve tasarımcılar Trump ismiyle yan yana gelmek konusunda bir hayli titiz davranıyorlar. Ancak siyah renk tercihi Melania Trump’ın daha ilk günden ciddiye alınmak istediğini anlatıyor gibi.
Önümüzdeki dört sene boyunca bolca konuşacağımız Melania Trump’a moda dünyasına yeniden ‘Hoş geldin’ diyelim.
The Beatles ruhu tasarımlarda
90’lı yıllarda moda sahnesine adım atan Stella McCartney, ilk erkek koleksiyonuyla karşımızda. The Beatles grubu üyelerinden efsane müzisyen Paul McCartney’nin kızı olan tasarımcının bu mirası ihtiyaç halinde kullanmaktan çekinmediğini biliyoruz.
Örneğin mezuniyet defilesinde Kate Moss ve Naomi Campbell gibi isimleri podyuma çıkartması ve erken dönem tasarımlarını en havalı butiklerde satışa sunması moda dünyasına bazı ipuçları vermişti. Tasarımcının yeni hamlesi olan erkek koleksiyonu da bu mirastan beslenmişe benziyor.
Abbey Road Stüdyoları’nda tanıtılan erkek koleksiyonu, The Beatles döneminin bohem dokunuşunu yansıtıyor. Tasarımcının babasına ait bazı parçaları tozlu raflardan çıkartmasıyla ilk adımı atılan koleksiyondaki kargo pantolonlar, çoraplarla giyilen sandaletler ve bol kesimli tunikler, erkeklere rahat ve özgür bir görünüm sunmayı amaçlamış. Vejetaryen tasarımcının organik malzemeler kullanması ve sürdürülebilir üretim yöntemlerini tercih etmesi de dünyayı kucaklayan The Beatles dönemine bir gönderme olarak görülebilir.
Bakalım erkekler,
Stella McCartney tasarımlarını yeterince ilgi çekici bulacak mı?