Milano Moda Haftası’nın en çok ses getiren defilelerini arka arkaya izleyince aklımdan geçen tek şey, kafamı nasıl toparlayabileceğim oldu. Bir yanda bir çizgi film karakterinden ilham alan saç ve makyaj çalışmaları, diğer yanda kağıttan bebekleri andıran tasarımlar, bir diğer yandaysa podyuma eşlik eden ekranlarda akan birbirinden ilgi çekici filmler...
O kadar çok sesli ve çok renkli bir moda haftası geçiriyoruz ki, neyi neresinden tutarak anlatacağımı şaşırıyorum. Belki de ilk defa... Ne mutlu ki anlık paylaşımlarım sayesinde çoğu anı tekrar yaşayıp neler olup bittiğini yeniden gözden geçirebiliyorum. Şimdi sizi benimle birlikte bu anları yeniden yaşamaya davet ediyorum. Bakalım katıldığım defile, davet ve partilerde neler olup bitmiş.
Gigi ve Bella fırtınası
Son birkaç sezondur genç kitleye ulaşmayı en iyi şekilde başaran markaların başında gelen FENDI, Karl Lagerfeld ve Silvia Venturini Fendi birlikteliğinin meyvelerini toplamaya devam edeceğe benziyor. Uçuş uçuş renklerin oyuncu desenlerle buluştuğu İlkbahar/Yaz 2017 koleksiyonu, atletik olmasına rağmen şık kalabilmeyi başaran bir FENDI kadını sundu. Bir çizgi karakterden ilham alan saç ve makyaj tasarımı da en az koleksiyondaki parçalar kadar ilgi çekmeyi başardı. FENDI’nin yeni sezondaki en güçlü silahlarından olan çantalara bir yenisi daha eklendi. ‘Kan I’ adlı model, Peekaboo ve DotCom gibi modellerin başarısını yakalayacak gibi duruyor. En azından sosyal medyadaki paylaşım ve yorumlara göre. Podyumunda Gigi ve Bella Hadid kardeşleri aynı anda ağırlayan Karl Lagerfeld’in defile davetlilerine dağıttığı koleksiyon çizimleriyse Lagerfeld’in tasarım dehasının bir parçasını daha keşfetme fırsatı sundu.
Defile sonrası kavga
Önceki gün Max Mara defilesinde boy gösteren Gigi ve Bella kardeşler defile sonrasında kavga etti. Aracına ilerlerken Gigi’yi bir anda kucağına alan bir hayranı nedeniyle neye uğradığını şaşıran Gigi, hayranına yumruk ve tekmelerle saldırdı. Güvenliklerin zor sakinleştirdiği model, kardeşi Bella ile aracına binip uzaklaştı.
Yeni bir umut
Podyumunu Insta-modeller yerine sektörün duayenlerine emanet eden Prada’nın defilesi bittiğinde, yeni bir umudun doğuşuna şahit olduk. Bir süredir devam eden ekonomik çalkantılar nedeniyle kafamızda soru işaretleri yaratan markanın sunduğu koleksiyon, belki de o şaşaalı günlere bir gönderme yapmış oldu.
Elbise manşetleri, etek yırtmaçları ve sandaletler gibi pek çok farklı yerde karşımıza çıkan tüyler, koleksiyonun en akılda kalıcı detaylarıydı. Doğrusu bu yoğunlukta bir tüy kullanımı, pek tahmin edilebilir değildi. Gerçi, söz konusu Miuccia Prada olunca neyi tahmin etmek mümkün ki?
Aksesuar cephesindeyse bir yaz koleksiyonunun hakkını vermek istercesine sandaletlere ve rahat seçeneklere yönelen Prada’nın renk ve desen karması, koleksiyonun önümüzdeki yaz boyunca sıklıkla karşımıza çıkacağının garantisi denebilir.
Kağıt bebekler podyumda
Yaramaz ve sıra dışı tasarımlarıyla her zaman kendisinden söz ettirmeyi başaran Jeremy Scott, Moschino İlkbahar/Yaz 2017 koleksiyonuyla da moda dünyasını en azından birçok Instagram hesabını ele geçirecek gibi. Bir ilaç kutusu şeklinde hazırlanan davetiye elime ulaştığında defilenin de bu temaya uygun ilerleyeceğini düşünmüştüm ancak ışıklar kapandığında karşımda kağıt bebekler duruyordu. Modellerin kıyafetleri elle çizilmiş gibi görünüyor, açıkta duran katlama bölümleri ve kıyafetin dışına taşan iki boyutlu parçalarsa iyiden iyiye kafamı karıştırıyordu. Bu karışıklığı giderense gerçek üstü şekilde hazırlanmış gece elbiseleri oldu. Karşıdan bakıldığında bir hayli gösterişli duran elbiseler, önümden geçerken fark ettim ki aslında sade bir elbisenin ek parçalarla bambaşka bir görünüm alması sağlanmış. Milano’da bu kadar oyuncu başka bir tasarımcı var mı emin değilim. Olsa bile Jeremy Scott’ın Moschino’suyla yarışamayacağına bahse girerim.