Modellerin ışıltılı dünyası pek çok genç kızın hayallerini süsler. Bir defileden diğerine koşturmak, moda başkentlerinin tozunu attırmak, dünyaca ünlü markalarla çalışmak, dergilerin kapaklarını süslemek ve milyonlarca kişi tarafından takip edilmek, elbette kulağa hayalden de öte geliyor. Ancak arada sırada bu hayalin bir de öteki yüzü olduğunu hatırlamak gerekiyor.
Annesi Yolanda Hadid’in ‘Making a Model’ adlı yarışmasına konuk olan top model Bella Hadid işte bu öteki yüzü hatırlamamıza yardımcı oluyor. Henüz 21 yaşında olmasına rağmen yukarıda yazdığım pek çok şeyi gerçekleştiren Bella, kariyerinin başlangıç dönemlerinde yaşadığı anksiyete bozukluğunu seyircilerle paylaşıyor. Kırmızı halıda röportaj vermek zorunda kaldığında titremeye ve hıçkırarak ağlamaya başladığını anlatan genç model, bazı defilelerde podyumda ne yaşadığını hatırlamadığını da itiraf ediyor. Bu anlarda sinirlerinin bozulduğunu ve adeta gözlerinin karardığını söyleyen Bella, bir noktada topu kız kardeşi Gigi Hadid’e atmaktan da çekinmiyor.
Kendi içe dönük ve utangaç yapısının Gigi’nin rahat ve girişken tavırlarıyla karşılaştırıldığını söyleyen Bella’nın bu sorunları aşarak günümüze kadar başarı grafiğini yükselterek gelmesi takdire şayan. Öte yandan yaşadığı endişeleri ve ruhsal bozuklukları çekinmeden genç modellerle paylaşarak onların yalnız olmadıklarını hatırlatması da alkışı hak ediyor.
El çantası mı bel çantası mı?
Evet sayın seyirciler, trend listelerinde kıyasıya bir mücadele devam ediyor. Geçtiğimiz yazdan beri listenin üst sıralarındaki yerlerini koruyan bel çantaları, 2018 sonbaharında yerlerini bel çantalarına kaptıracağa benziyor.
Özellikle bir süredir devam eden küçük çanta trendi sayesinde yeniden tanıştığımız küçük el çantaları bu defa cüzdan formunda değil, aksine, büyük el çantalarının minik birer kopyası şeklinde kendilerine yer buluyor. Pek çok lüks markanın yeni modeller sunarak körüklediği bu trend, bakalım bel çantalarının önüne geçebilecek mi?
Burberry’den gökkuşağı açılımı
Geçtiğimiz gün gerçekleşen Burberry defilesi baş tasarımcı Christopher Bailey için hem bir ilk hem de bir son niteliğindeydi. Önce sondan başlayalım. Bailey’nin 17 yıllık Burberry kariyeri bu defileyle sona erdi. İkonik İngiliz markayı alıp yeni bir çağa taşıyan Bailey, hem dijital dünyayı yakından takip edebilen hem de sektör dinamiklerine yön verecek güce sahip bir tasarımcıydı.
Christopher Bailey için bir ilk olansa Burberry Sonbahar 2018 defilesinde gökkuşağı renklerinin başrole taşınmasıydı. Artık herkesin çok iyi bildiği ve ‘Burberry deseni’ olarak da adlandırılan desen, LGBT haklarına dikkat çekmek amacıyla gökkuşağı renklerine bürünmüştü.
Tasarımcı geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada “Bu son koleksiyonumu LGBT haklarını savunmak adına yılmadan çalışan organizasyonlara ithaf ediyorum” diyerek koleksiyonla ilgili ilk ipuçlarını vermişti. Tarihe geçecek vedasını önem verdiği bir konuya adayacak kadar idealist olan Bailey, ürünlerin satışından elde edilecek gelirin tamamını LGBT organizasyonlarına aktaracağını ekleyerek dikkatleri üzerine çekmişti. Şimdi merak konusu, Burberry’nin gökkuşağı açılımının modaseverlerden nasıl tepkiler alacağı.