Şu sıralar bolca erkek modası konuşuyoruz. Erkek stilinin rengarenk bir fuar eşliğinde kutlandığı Floransa’dan çıkan trendleri anlamaya çalışıyor, dünyaca ünlü markaların erkek koleksiyonlarını Londra ve Milano gibi şehirlerde sunuşlarına şahit oluyoruz. Sokak stili fotoğraflarını inceliyor, ardı ardına gelen röportajları okuyoruz.
Erkek modasını takip eden gözler Avrupa’nın batısına çevrilmişken, ışık doğudan yükseliyor. Rusya’nın küçücük bir şehrinden, Kaliningrad’dan Gosha Rubchinskiy rüzgarı esiyor. Her ne kadar Ocak ayında eksi bilmem kaç derece esse de, bu rüzgar, yıl boyu erkek modasına yön vereceğe benziyor.
Rubchinskiy, moda otoritelerini adı az bilinen bir Rus şehrine gelmeye ikna edebilecek kadar güçlü bir oyuncu. Her ne kadar defilesinin arkasında büyük prodüksiyon çalışmaları olmasa da, podyuma sürdüğü fikirler en büyük moda yayınlarına ‘son dakika’ başlığıyla haber oluyor. 2017 Sonbahar koleksiyonu da aynı şekilde pek çok büyük yayının, nice ünlü isimlere göstermediği ilgiyi görüyor.
Koleksiyon, doğal olarak Rus kültürü hakimiyetinde ancak sportif dokunuş henüz ilk bakışta hissediliyor. 2018 yılında Rusya’da düzenlenecek olan Dünya Kupası öncesi Adidas ile bir işbirliğine giden Rubchinskiy, belki de bu yüzden eski bir Alman şehri olan Kaliningrad’ı mesken ediniyor. Adidas’ın ikonik üç çizgili tasarımları, genç Rus tasarımcının Slav çizgisiyle kusursuz bir şekilde buluşuyor.
Beni bir hayli şaşırtan ve heyecanlandıran bu defile, gölgede kaldığını düşündüğümüz isimlerin doğru yer ve zamanda nasıl parlayabildiğini gösteriyor. Gosha Rubchinskiy, moda meraklıları tarafından yakından takip edilmeyi hak ediyor.
PETA atakta
Dünya çapında binlerce aktivist üyeye sahip olan hayvan hakları savunucusu grup PETA son hamlesiyle yeniden moda dünyasının gündeminde. Gelen haberlere göre aktivist grup, Loewe, Louis Vuitton, Fendi, Givenchy ve Christian Dior gibi pek çok ünlü moda markasını bünyesinde bulunduran LVMH grubunun bir miktar hissesini satın almış. Bu da gruba LVMH grubunun hissedarlarıyla gerçekleştireceği toplantılara katılma şansı veriyormuş.
PETA’nın bu toplantılarda grup yöneticilerine üretim süreçleriyle ilgili sorular yöneteceğine hiç şüphe yok. Çanta, ayakkabı ve diğer aksesuarlarda kullanılan egzotik derilerle ilgili sıkı araştırmalar yapan grubunun amacıysa lüks moda markalarının bu derileri kullanmasının önüne geçmek. Bakalım PETA’nın bu atağı yakın zamanda sonuç verecek mi?
Valentino’nun Amerikan rüyası
Son yıllarda pek çok moda markası ve tasarımcı arasında adeta bir köşe kapmaca oyunu oynanıyor. Hangi tasarımcının hangi markayla çalıştığını takip edemez hale geldik. Ancak bütün bu karışıklığın orta yerinde bir başarı hikayesi yazılıyor. 17 yıl boyunca Valentino’nun baş tasarımcı koltuğunu Maria Grazia Chiuri ile paylaştıktan sonra geçtiğimiz Ekim ayında Valentino’daki ilk solo koleksiyonunu sunan ve büyük beğeni toplayan Pierpaolo Piccioli, bir hayali gerçeğe dönüştürüyor.
Pre-fall 2017 koleksiyonunu geçtiğimiz günlerde New York’ta sunan Piccioli, tasarımlarını podyuma Nina Simone’un ‘Feeling Good’ şarkısı eşliğinde gönderiyor. Yeni başlangıçları ve büyük umutları simgeleyen New York, adeta tasarımcının hikayesinin henüz başladığına işaret ediyor. Tek bir tema yerine pek çok farklı renk, doku ve deseni sunarak bu koleksiyonda herkes için bir şeyler olduğunu vurgulayan tasarımcının maceralarını merakla takip ediyorum.