Gözlerimizi ayırmadığımız akıllı telefon veya bilgisayar ekranlarında akıp giden onlarca haber, görsel ve video nedeniyle artık “yeni” o kadar da yeni kalamıyor. Bir haber dakikalar içerisinde milyonlarca kullanıcıya ulaşıyor ve yine dakikalar içerisinde etkisini yitiriyor. Moda dünyası da bu yenilik hissini kaybetmenin acısını yaşıyor. Koleksiyonlar altı ay sonra raflara çıkacak olsa bile modeller podyuma ilk adım attığı andan itibaren tasarımlar dünyanın her yanındaki moda meraklıları tarafından en ince detayına kadar incelenebiliyor. Aylar boyunca internet üzerinde veya dergilerde görüntülenen bu tasarımları kendi sezonları geldiğinde severek satın almak ise bir hayli zorlaşıyor.
Bazı markalar, bu gidişin hiç de iyiye işaret olmadığını anlamıştı. Geçtiğimiz günlerde New York, Londra ve Milano’da gerçekleşen moda haftaları sırasında ilk adım atılmıştı. Burberry ve Prada gibi moda dünyasının öncü markaları, önümüzdeki sonbahar raflarda olması planlanan ürünleri defile sırasında satışa sunarak moda ekonomisinde çarkları farklı yönde çeviren bir hamle yapmıştı.
Ancak moda dünyasının dördüncü büyük kutsal şehri Paris, pek aynı fikirdeymiş gibi görünmüyor. Henüz sona eren Paris moda haftasında yer alan markaların bu tür “izle ve al” imkanlarını sunmaması ve Fransız markaların yöneticilerinin bu konudaki olumsuz yorumları, Fransızların inadı mı yoksa daha akıllı bir hareket öncesindeki sessizlik mi anlayabilmek mümkün değil.
Uyumlu ikili: Florence ve Gucci
Florence + the Machine ile tanıdığımız müzisyen Florence Welch, stil yolculuğunu takip etmekten en çok hoşlandığım isimlerden. Kimi zaman bir önceki yüzyıldan, kimi zamansa başka bir dünyadan çıkıp gelmiş gibi görünümler yaratmayı başaran güzel yıldız, moda dünyasının da yakın takibinde. Bir süredir kırmızı halıda kendisine özel hazırlanan Gucci elbiselerle karşımıza çıkan müzisyenin grubuyla birlikte dünyayı dolaşacağı yeni turnede de gardırobunu Gucci’ye emanet ettiği haberi duyuldu. Alessandro Michele’nin yeniden yarattığı Gucci ile Florence Welch o kadar uyumlu bir ikili ki bu kararı alkışlamamak imkansız.
İstanbul’da neler olacak?
Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul, 14-19 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek. Program bir hayli geç açıklanmış olsa da bizi bekleyecek sürprizlerden bazılarıyla ilgili notlarımı paylaşayım:
- Sonbahar/Kış 216 koleksiyonlarının sergileneceği beş günün ardından moda haftasının son gününde seçili markaların İlkbahar/Yaz 2016 koleksiyonları sunulacak. Bu son gün, çok daha tüketici odaklı olarak kurgulanıyor.
- Moda haftasında sadece kadın koleksiyonları değil, erkek koleksiyonları da sergilenecek. Bu da aslında global trendlerle paralellik gösteriyor.
- Ünlü stilist Deniz Marşan ve şarkıcı Hadise’nin kardeşi Derya Açıkgöz, moda haftasına ilk kez katılacak isimler arasında yer alıyor.
- Moda haftasının isim sponsoru Mercedes-Benz, her sezon olduğu gibi bu sezon da bir moda tasarımcısını seçerek bu tasarımcının defilesini sunuyor. Bu moda haftasındaysa seçilen isim, Moda Tasarımcıları Derneği başkanlığı görevini de yürüten Mehtap Elaidi.
Nadal gibi giyinin
Şampiyonluklar, madalyalar ve milyonlarca hayran bir yana, tenis dünyasına adını altın harflerle yazdıran Rafael Nadal’ın son dönemde sıklıkla karşımıza çıkma sebebi, Tommy Hilfiger ile gerçekleştirdiği iş birliği. Daha önce marka için bir iç giyim koleksiyonu hazırlayan ünlü tenisçi, son olarak nefes alabilen ve biz erkeklerin içerisinde bir hayli rahat hareket edebileceği takım elbiselerden oluşan bir mini koleksiyonu görücüye çıkarttı. Sürekli hareket halinde olan erkekler düşünülerek ve bizzat Rafael Nadal’dan ilham alınarak tasarlanan bu mini koleksiyon, sportif şık bir stil yaratmak isteyen erkeklerin dikkatini çekeceğe benziyor.