Avrupa belki de son yılların en soğuk kışlarından birini yaşarken İstanbul’dan Paris’e doğru havalanan bir uçağın içinde, karşılaşacağım birbirinden göz alıcı tasarımların heyecanıyla doluydum. Birkaç saat sonra heyecan, yerini yoğun bir koşuşturmaya bıraktı. Paris’teki ilk durağımsa Christian Louboutin Sonbahar/Kış 2018 koleksiyonunu yakından inceleyeceğim Rue Jean-Jacques Rousseau’ydu.
Kapıdan içeri adım atar atmaz gözüme çarpan ilk şey, Bay Louboutin’ın da son dönemin popüler teması ‘logomanya’ rüzgarına kapılmış olmasıydı. Ancak elbette ‘Loubi In Progress’ koleksiyonu tam bitmemiş gibi görünen parçalarıyla bu temaya farklı bir açıdan yaklaşmıştı. Tasarım aşamasında alınan notlar, mezura detayları ve markanın ikonik logosunu taşıyan ayakkabı kutularından parçalar ayakkabı ve çantaların üzerinde kendisine yer bulmuştu.
Her sezon birden fazla koleksiyonla kadınları şımartan Louboutin, ‘French Flair’ koleksiyonuyla iç çamaşırı detaylarını tasarımlarına yansıtarak oyunculuğunu gösterecek bir yol daha bulmuştu. Sofistike danteller ve sütyen askısı gibi detaylarla zenginleşen koleksiyonun bakışları üzerine çekeceğini söylememe gerek bile yok, değil mi?
Christian Louboutin koleksiyon sunumundaki bir diğer favorimse uzay çağını andıran yeni Hilconissima modeli bootie’lerdi. Parıltının gücünü sonuna kadar kullanan Bay Louboutin, fütüristik topuklarla yeni yüzyıla yeni bir gözle bakmayı başarmıştı. Hele bir de bütün bu gelecek vurgusunun 60’lı ve 70’li yılların iç dekorasyon elementlerinden alınan ilhamla birleştirilmesi, adeta tasarımların zamansızlığının bir göstergesiydi.
Kelebeğin ‘couture’ rüyası