CHP Lideri kemal Kılıçdaroğlu seçim için yüzde 35 hedefi koydu. Sanırım gerçek biraz farklı. Kılıçdaroğlu 2010’da genel başkanlık koltuğuna oturdu. Toplum kendisine büyük kredi açtı. O dönemde yapılan anketlerde CHP’nin oyu yüzde 30’larda çıkıyordu. On yedi yıllık Baykal dönemi bitmiş yeni bir sayfa açılmıştı.
Kılıçdaroğlu ne yapsa toplum ilgi duyuyor ve merakla takip ediyordu. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu açılan bu toplumsal krediyi politik alana tahvil edemedi. Toplumsal desteği ucuzca harcadı. Dört yılda dört seçim kaybetti. Büyüsü bozuldu. Söyledikleri merak edilmez oldu. Politik seçimleri, adam tercihleri hep tartışıldı. CHP ilk defa bölgesel parti olma tehdidiyle karşı karşıya kaldı.
Parti, hiçbir dönemde yaşamadığı kadar bölgeselleşme riskiyle karşılaştı. CHP Güneydoğu Anadolu’da yok. Doğu Anadolu’da yok. İç Anadolu’da yok. Doğu Karadeniz’de yok. Peki nerede var. Geçen beş yılda bölge partisi haline geldi. Umut kaybedildi. Başarı unutuldu. Geldiğimiz bu noktada CHP bırakın yüzde 35 almayı pek çok vilayette aday dahi çıkartamadı.
İl başkanı neden aday olmuyor?
Önceki gün gazetelerde bir haber vardı. Habere göre CHP’nin on ilde kapısını çalan olmadı. Dört ilde ise sadece birer kişi başvurmuş. Buna göre CHP ondört ilde seçimleri şimdiden kaybetmiş görünüyor. CHP’ye 3’ü büyükşehir, 4 ilde ise birer başvuru olmuş.
Adaylık başvurusu olmayabilir. Bu anlaşılabilir bir durum. Fakat sonuçta CHP’nin o illerde, ilçelerde teşkilatı var. İl başkanı, ilçe başkanı var. İl başkanın dahi adaylık için müracaat etmediği bir durum yaşanıyor. İl veya ilçe başkanı acaba neden adaylık için müracaat etmiyor. Gerçekten garip bir durum.
Bu tablo dahi CHP’de yaşanan sorunun derinliği bakımından manidar. CHP’de Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli. Tam anlamıyla fırtına öncesi sessizlik yaşanıyor. Siyasi bilanço hergeçen gün ağırlaşıyor. Yerel seçimde Kılıçdaroğlu’nun ağır mağlubiyet alması, Mersin ve Artvin’in dahi kaybedilmesi CHP’de sözün bittiği yerdi.
Yerel seçim mağlubiyetini hazmedemeden Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday gösterilmesi bardağı taşıran son damla oldu. İhsanoğlu’nun aday gösterilmesinde de sorun olmayabilir. Ancak Kılıçdaroğlu önderliğinin parti kurullarında tartışmadan bu kararı alması soruna yol açtı. Ekmeleddin İhsanoğlu tercihinin parti bürokrasisinde değil, Beykoz Konaklarında alınması ciddi krize neden oldu.
CHP’de açık kalan hesaplar var
CHP’nin Ankara’dan değil, başka merkezlerden yönetildiği iddiası her geçen gün ağırlık kazanıyor. Sonuçta yerel seçimden ve cumhurbaşkanlığı seçiminden kalan açık olan bir hesap var. Haziran seçiminde Kılıçdaroğlu’nun sağ’a açılmaya devam edeceği ve eski ANAP, DYP’li isimleri yeniden aday göstereceği iddia ediliyor. Eğer bu olursa seçim öncesi yeni bir kriz daha yaşanabilir.
Bağımsız araştırmalar CHP’nin çok fazla umut vaat etmediğini söylüyor. Ancak gerçek sonuçları 7 Haziran akşamı göreceğiz. Her ne olursa olsun Kılıçdaroğlu için CHP’de zaman daralıyor. Seçimden hemen sonra kılıçların çekileceği anlaşılıyor. Normalde yerel seçim sonrası bu bekleniyordu. Yerel seçimin hemen ardından cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacak olması bu hesaplaşmayı erteledi.
Partide kaynayan bir kazan var ve seçimin geçmesi bekleniyor. Hatta Kılıçdaroğlu’nun başarısız olması için çalışan başka bir ekip var. Bu şartlarda CHP’nin başka bir rakibe ihtiyacı yok. CHP’liler partinin başarısız olması için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar.
Türkiye seçime haz ırlanırken CHP yeni bir kurultaya hazırlanıyor. CHP bildiğiniz gibi Batı yakasında değişen bir şey yok.