CHP Kurultayı’nın verdiği mesaj bir yana, sayılara bakıldığında dahi fazla söze gerek kalmıyor. CHP 91 yaşında. 34 Olağan, 18 Olağanüstü olmak üzere toplam 52 kurultay yapmış. Yani bir buçuk yılda bir kurultay toplamış bir parti var. CHP kurultay toplamaktan, iktidar olmayı unutmuş bir parti. Bu rakamalara ‘CHP’nin arayışı’ da denebilir. Ancak gelinen noktada CHP kurultaylar partisine dönmüş durumda.
Sosyoloji, sınıf yapısı, siyasetin sosyolojisi değişiyor fakat CHP’de kurultay gerçeği değişmiyor. Bu kurultay, tartışmaları sonlandıran, siyasetin konuşulduğu özgüvenli bir yüzleşme olmaktan ziyade sokağa değil, salonuna konuşan bir kurultay oldu. Kılıçdaroğlu da ve Muharrem İnce de sokağa değil, salona konuştu.
Kılıçdaroğlu konuşmasında, İnce’nin ve kamuoyunun eleştirilerine tek tek cevap verdi. Sağ’a açılma başta olmak üzere, CHP Atatürk’ün yolundan saptı mı, parti içi demokrasi yok mu ediliyor, CHP tarihiyle yüzleşmekten korkuyor mu gibi sorulara esaslı cevaplar getirdi. Ancak CHP nasıl iktidar olacak sorusuna hiç girmedi. Yani en önemli soruyu yok saydı. Halk CHP’ye neden oy vermiyor sorusuna ikna edici cevap vermedi. Konuşması yeni bir umut ve heyecan yaratmadı. Bunun yanında Mansur Yavaş’ın adaylığı, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yarattığı hayal kırıklığına hiç girmedi. 30 Mart ve 10 Ağustos sonuçlarıyla ilgili bir özeleştiri yapmadı. Aslında kurultay tam da bu konularda gerçekçi bir yüzleşme için yapılmıştı. Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin yönü konusundaki eleştirilere manifestoyla cevap vereceği bekleniyordu. Ancak bu olmadı. Ayrıca ‘paralel yapı’ konusunda tek söz söylemedi.
‘Dersimli Kemal’ demek için geç kalınmadı mı?
Kılıçdaroğlu’nun ilk defa ‘Dersimli Kemalim ben’ demesinin altını çizmek gerekiyor. Bunun yanında Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartındaki çekinceleri kaldıracağız vaadi klasik CHP söyleminden kopuşu ifade ediyor. Kürt sorununu silah olmadan çözeceklerini söylerken, NASIL ÇÖZECEĞİ sorusuna cevap vermedi. Ancak insan sormadan edemiyor. Bunları söylemek için neden bu kadar beklediniz. Keşke bu söylemi 2011 seçimleri öncesi kullansaydınız.
Kurultayın verdiği 10 mesaj
1. Konuşmacılar ulusal düzeyde iktidar olmaktan çok parti içi iktidarı öncelediklerini ispatladılar.
2. İnce’nin konuşmasını salon yüreğiyle onaylarken, tercihini Kılıçdaroğlu’ndan yana kullandı.
3. İnce halkın anlayacağı dille konuşurken, Kılıçdaroğlu karmaşık entellektüel bir dil kullandı.
4. Kılıçdaroğlu, sağa açılmıyoruz demekle birlikte sağcı bir ekonomi dili kullandı.
5. Kılıçdaroğlu, ülkeyi kalkındıracağız derken sol siyasetin ‘bölüşüm’ tezinden bahsetmedi.
6. İnce, Erdoğan’dan çok Kılıçdaroğlu’na sahici eleştiriler getirdi. Tarihi bir konuşma yaptı.
7. Kurultay öncesi izletilen film verilen mesajlar Gezi’nin CHP’de bir ikonografiye dönüştürüldüğünü ortaya koydu.
8. Kurultayın adı ‘Birlik ve Kardeşlik’ olsa da, yeni kurultaylar olacağının sinyalini verdi. Salondaki alkış barometresi Sarıgül’ün, 2015’te aday olacağını işaret etti.
9. Kılıçdaroğlu, ülkeyi nasıl daha iyi yönetebileceğinden çok savunmacı bir dille eleştirilere cevap verdi.
10. Her iki konuşmacı da CHP’yi, AKP üzerinden tanımlarken CHP’nin vizyonunu farkındalık yaratacak bir söylemle halka anlatamadılar.