ADDİS ABABA - Etiyopya, kara derili, ak yürekli güzel insanların ülkesi. Uçağımız beş saatlik uçuştan sonra Addis Ababa’ya indiğinde akşam olmuştu. Kolonyal mimarinin hakim olduğu büyük bir otele yerleştik. Etiyopya, Afrika birliğinin, dolayısıyla kıtanın politik merkezi. Kıtanın kalbi burada atıyor. Başkent Addis Ababa da hızla Afrika’nın Brüksel’i olma yolunda ilerliyor.
İlk defa Etiyopya’ya geldim ve sürprizle karşılaşmadım. Tahmin edebileceğiniz gibi fakirlik ve yoksulluk buranın kaderi olmuş. Addis Ababa’da nereye gidilir? Bilmiyoruz. Allah’tan heyette Akif Beki ve Nihal Bengisu Karaca var. İkisi de kıdemli Afrika uzmanı. Müzeleri, nerede yemek yeneceğini, nerede ne olduğunu iyi biliyorlar. Böylece aramızda en çok uçağa binen gazeteciler de belli oldu.
Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olduktan sonra ilk defa geziye katıldım. Tayyip Erdoğan’ı, belediye başkanlığı döneminden bu yana izleyen biri olarak tuhaf bir duygu fırtınasına kapıldım. Hedeflerine ulaşmış muzaffer komutan edası vardı. Başbakanlıktan getirdiği eski ekibine yeni bir misyon ve görev yükleyerek kaldığı yerden devam ettiğini gördüm. Ne yaptığını bilen, kararlı ve kendinden emin bir hali vardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Bilim Sanayi ve Teknoloji Fikri Işık, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Binali Yıldırımı’ın olduğu kalabalık bir heyetle Etiyopya’ya geldi. Heyetin bileşenleri yeni dönemde Erdoğan’ın nasıl hareket edeceğinin işaretini veriyor.
Tayyip Erdoğan’ın ‘Gülen okullarını kapatın. Ne tür destek lazımsa biz verelim’ sözü tarihidir. Türkiye’nin ve Erdoğan’ın desteğini kaybetmiş Gülen okulları için zor bir dönem başlıyor. Muhtemelen yeni bir stratejiyle daralarak survivor’ını sağlama yoluna gideceklerdir.
Türkiye, Afrika kıtasıyla yakından ilgileniyor. Davutoğlu’nun fikir babalığını yaptığı 2005 Afrika Yılı hamlesi artık ciddi bir işbirliğine dönüşmüş. 2009’da Afrika’da 12 büyükelçilik varken bugün bu sayı 35’e yükselmiş.
Beyaz adamın kıtaya girmesiyle derileri gibi Afrikalıların kaderleri de kara olmuş. Emperyalizmin böl ve yönet stratejisi asırlardır kan ve gözyaşı vermiş. Etiyopya, petrolü, doğalgazı olmamasına rağmen son dönemde iki defa bölünmüş. Önce Cibuti, sonra Eritre ayrılıp bağımsızlığına kavuşmuş. Uzmanlar acaba doğal kaynakları olsaydı ne olurdu diyorlar.
Geziden öne çıkan notlar
1. Erdoğan, cumhurbaşkanı olarak yeni bir misyonla kaldığı yerden çalışmaya devam ediyor.
2. Gülen hareketi burada oldukça aktif ama Erdoğan’ın demeci sonun başlangıcı olacaktır.
3. Türkiye, Brezilya, Hindistan ve Çin’in son on yılda en çok öne çıkan ülkeler olduğu söyleniyor.
4. Afrika, Türk dış politikasını çeşitlendirme ve aktifleştirme stratejisinin test edildiği yer.
5. TİKA, Afrika’da tarihsel bir misyon görüyor. Serdar Çam’ın yaptıklarını tarih yazacaktır.
6. İbrahim Kalın’ın Cumhurbaşkanlığı ekibinde olması tarihsel derinlik ve nitelik kazandırıyor.
7. Etiyopya, yaptığı açılımlarla politik merkez olma özelliğine ekonomik merkez olma rolünü eklemeye çalışıyor.
Acemi bir seyyahın izlenimleri
1. Etiyopya Afrika’nın sömürgeleştirilemeyen tek ülkesi, bu onlara acayip karakter vermiş.
2. Etiyopyalılar, Türk filmlerindeki replikle ‘fakir ama gururlu insanlar’. Herkesin yüzü gülüyor.
3. Kıtada olduğu gibi Etiyopya’da da Çin istilası var. Kıta ucuz Çin mallarının açık işgali altında.
4. Türkiye, Etiyopya’da seviliyor. Türkleri diğer girişimcilere göre daha sempatik buluyorlar.
5. 2005’te başlayan ‘Afrika açılımı’ artık yerini ‘Afrika ortaklık politikasına’ bırakmış.
6. Dünyanın her yerinden olduğu gibi burada da çok sayıda Türk girişimci ve işadamı var. Tekstilden inşaata, pamuk ekiminden lokantaya geniş yelpazede iş yapıyorlar.