Kamuoyu fazla bilmese de HDP’nin de ciddi bir süreç ekibi var. Gözlerden uzak İstanbul’da ve Diyarbakır’da toplantılar yapıyorlar. HDP heyetinin adaya gitmesi artık rutin hale geldi. Ancak bu noktaya ciddi dirençler aşılarak gelindi. Yirmi altıncısı yapılan ada ziyaretlerin ilki 3 Ocak 2013’de oldu. Heyetin İmralı adasına gidişini Adalet Bakanlığı, HDP ve MİT organize ediyor. Bir gün öncesinden heyete haber veriliyor ve adaya geçişler İstanbul üzerinden oluyor. Daha önce Ataköy Marina’dan sağlanan geçişler son dönemde kimsenin bilmediği başka bir yerden yapılıyor.
Ada ziyareti nasıl oluyor?
HDP heyeti sabah saatlerinde adaya gidiyor ve öğle sularında adada oluyor. Rutin olarak öğle yemeklerini adada yiyor. Yaklaşık üç dört saat süren görüşmeden sonra akşam saatlerinde dönülüyor. İstanbul’da bu defa başka bir trafik başlıyor. Heyet otele kapanıyor. Görüşme notları ayrıntılarıyla çıkarılıyor. Bu arada hemen belirtelim notlar kitaplaştırılacaktı ancak son anda bundan vazgeçildi.
Heyetin gece deşifre ettiği görüşme notları sabah avukatlarla paylaşılıyor. Daha sonra Diyarbakır’a geçiliyor ve orada başka bir heyetle görüşmenin detayları paylaşılıyor. Son durak olarak Kandil’e gidiliyor. Her defasında aynı prosedürler yaşanıyor. İmralı, heyete ne kadar duyarlı ve özenli davranıyorsa Kandil’de tam zıddı yaşanıyor. Heyetle, KCK merkez komitesi arasında asimetrik bir ilişki var. Zaman zaman sert tartışmalar oluyor. Peki HDP heyetinde kim neyi temsil ediyor...
- Pervin Buldan: Heyetin en ketum ismi. Medyanın söyleşi taleplerini şimdiye kadar ustalıkla savuşturdu. Sürecin hassasiyetini en iyi bilen isimlerden. Kadın hareketini temsil ediyor ve Öcalan’ın güvenini kazanmış durumda. Heyetin değişmez ismi. Heyette pekçok değişiklik oldu ama Buldan değişmedi. Soyadı dahi pekçok anlam taşıyor. Masanın demirbaşı.
- Leyla Zana: Ekibe yeni dahil olsa da aslında sürecin görünmez mimarlarından. Zana, heyette olmasa da fikirleri ekipte oldu. Her şey Zana’nın ‘Çözerse Tayyip Erdoğan çözer’ sözüyle başladı. ‘Devrimci halk savaşı’ devam ederken büyük bir cesaret göstererek çözümün barışta olduğunu dile getirdi. O dönemde Kürt siyasi hareketinin bazı unsurları tarafından linç edilse de zaman onu haklı çıakrdı.
- İdris Baluken: Masanın sessiz adamı. HDP ilk defa Bingöl’den Baluken sayesinde vekil çıkardı. Aslında çok rahat AK Parti’den milletvekili olabilirdi. Ancak o HDP’yi seçti. Muhafazakar Kürtler arasında önemli bir karşılığı var. Medyadan uzak durdu ve işine yoğunlaştı. Kriz zamanlarında arka kapı diplomasisinin aranılan ismi. Masanın rasyonel ve mutedil adamı.
- Sırrı Süreyya Önder: Masanın asi çocuğu. Sürecinin Türk kontenjanından, Kürt aktörü. İlerde bu dönemin tarihi yazıldığında Önder için özel bir sayfa açılacak. Kandil görüşmelerinde en eşitlerarası davranan isim. Hükümet cephesinde yüksek kredisi var. Kriz zamanlarında yaptığı espiriler görüşmelerde yeni kapılar açıyor. Türkiye solunun farklı bileşenlerini, Cihangir cemaatini temsil ediyor.
- Hatip Dicle: Masanın akil ismi. Doğrudan Öcalan’a bağlı. Türkiyeli çözümü savunan isimlerin başında geliyor. Hem İmralı’da hem Kandil’de özgül ağırlığı ve saygınlığı var. Yeni dönemde daha kritik görevler alacağını söyleyebiliriz. Politik duruşu ve sözleriyle muhataplarının da saygısını kazanan bir isim.
- Selahattin Demirtaş: Kürt siyasi hareketinin yıldızı yükselen aktörü. Doğduğunda dedesi onun nazarlardan uzak kalması için ve kıymetli anlamında Eser adını vermiş. Aile içinde kendisine Selahattin değil, Eser deniyor. Cumhurbaşkanlığı sürecinde geniş toplum kesimlerinin takdirini kazandı. Sürecin realist ismi.