Cumhurbaşkanlığı seçimine yirmi gün kaldı. Sokağın nabzına bakıldığında beklenenden düşük bir profil kampanya yürüyor. Yayınlanan anketler heyecanı düşürüyor. Bayramdan sonra muhalefet ezber bozacak bir çıkış yapamazsa çok ilginç sonuçlar görebiliriz. CHP/MHP oyunun 30 Mart yerel seçimlerinin gerisine düşmesiyle siyasette taşlar yerinden oynayacaktır.
Bu seçimin, cumhurbaşkanını seçmek yanında, sonuçlara göre iktidar ve muhalefet partileri için kalıcı etkileri olacak. Adaylar için hedefler ve psikolojik eşikler var. Hepsinin hedefi birinci turda kazanmak. İhsanoğlu için ikinci hedef CHP/MHP bloğunun oyunu almak. Yani yüzde kırk üçü korumak. Üçüncü eşik ise % 40’ın altına düşmemek. Bu durumda çatı çökecek ve CHP/MHP liderleri koltuklarını devretmek durumunda kalacaklardır.
Psikolojik eşiklere dikkat!
Selahattin Demirtaş için ise bu seçim 2015 seçiminin test sürüşünün yapıldığı bir yarış olacak. Anketlerin söylediği gibi Demirtaş’ın % 10’a yaklaşması liderliğini kalıcılaştırma yanında Kürt siyasi hareketi için psikolojik eşiğin aşılması anlamına geliyor. Aksi olması ve klasik oyların alınması durumunda ise gelenekçilerle, gençlik arasında farklı bir mücadele yaşanacak.
Favori gösterilen Erdoğan’ın önünde ise daha net bir tablo var. Bazı araştırmalar Erdoğan’ı birinci turda seçileceğini söylüyor.
Durumsallık yaklaşımı...
Başbakan Erdoğan için ikinci hedef % 53-54; üçüncü hedef ise % 55 ve üzeri. Erdoğan, yüzde 51-53 oy aldığında kafasındaki başbakan farklı, % 53-54 aldığında farklı, % 55’in üzerinde bambaşka bir isim olacak.
İşte tüm bunlar 10 Ağustos’tan sonra karar verecek. Bugünden yazılanları fazla ciddiye almayınız. Erdoğan’ın kafasında henüz somut bir isim yok. Çok kişiyi dinlemesine rağmen henüz kimseye bir işaret vermiş değil. Durumsallık yaklaşımı Erdoğan’ın önemli prensiplerinden biri ve bunu son ana kadar kullanacak.
‘28 Ağustos’a kadar devam edebilir’
10 Ağustos sonrasını Erdoğan’ın güvendiği isimlerden, Seçim İşleri Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’la konuştuk. Partinin hukukçu kurmayları arasında yer alan Mustafa Hoca’nın değerlendirmeleri şöyle:
‘Bize göre Başbakanımız birinci turda seçilecek. YSK resmi sonuçları beş gün sonra yani 15 Ağustos’da ilan edecek. Kanuna göre seçilen isim, eski cumhurbaşkanın görev süresi bittiği gün yemin etmesi lazım. Mevzuata göre tutanak yeminin yapıldığı oturumda 28 Ağustos’da verilecek.’
Resmi sonuçların açıklandığı 15 Ağustos’la, 28 Ağustos arasında ne olacak? Vekil başbakan mı olacak, yoksa Tayyip Bey Başbakanlığa devam mı edecek. Bu soruya Mustafa Hoca şu cevabı veriyor:
‘Kanuna göre yemin cumhurbaşkanın görev süresi sona erdiğinde edilmezi lazım. Dolayısıyla mazbata da ancak 28 Ağustos’da verilebilir. Dolayısıyla da Başbakanın milletvekilliği de o gün düşmüş olur. Bana göre hukuken 28 Ağustos’a kadar başbakanlığı ve genel başkanlığı devam eder. Ancak kendisi gerek görür de ‘ben ayrılıyorum, gerekli hazırlıkları yapacağım’ da diyebilir. Ancak bizim mevzuatımızda Başbakanlığa vekalet etme yöntemi belirlenmiştir. Yurt içindeyken yerine bir vekil başbakan tayin edemez.’
Peki sonra ne karar verecek?
Mustafa Hoca’nın söylediklerinden şu çıkıyor: Başbakan isterse 28 Ağustos’a kadar görevine devam edecek. 28 Ağustos’da Tayyip Erdoğan yemin edip, resmen cumhurbaşkanı olduğunda milletvekilliği, dolayısıyla başbakanlığı düşecek, genel başkanlığı sona erecek. Mevcut hükümet, yenisi atanana kadar görevine devam edecek. Yeni hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman geçirmeden AK Partili milletvekillerinden birine verecek.
Bu kim mi olacak? Buna son on sekiz günde karar verilecek. 15 Ağustos’la 28 ağustos arasındaki iki hafta ülke, hükümet, Tayyip Erdoğan ve parti için tarihi bir süre olacak.