Tayyip Erdoğan’ın Köşk’e çıkması siyasette önemli değişikliklere yol açtı/açacak. Bu değişiklikleri orta/uzun vadede daha çok göreceğiz. Her şeyden önce partiler yeni bir siyaset vaat etmek zorunda kalacaklar. AK Parti’nin ve ardından CHP’nin kongreye gidecek olması bu değişimin ilk adımlarını oluşturuyor.
Erdoğan, siyasette büyük bir alanı tutuyordu. On iki yıl boyunca onca sınamaya rağmen yenilmedi. Erdoğan şimdi resmen yok. Ülke siyasetinde yeni bir dönem açıldı. Erdoğan gibi karizmatik bir liderin koltuğunu devir almak zordur. Bu bağlamda gerçekçi olmak gerekirse Ahmet Davutoğlu’nun işi hiç kolay değil. Ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin daima Erdoğan’la mukayese edilecek...
Restorasyon mu zor, inşaa mı?
Davutoğlu’nun Erdoğan’la mukayese edilmek dışında başka yapısal sorunları var. En başta Erdoğan, on iki yıllık dönemde cephe siyasetiyle, düzeni restore eden bir siyaset izledi. 2010 referandumuyla bu parantez kapandı. Davutoğlu, AK Parti tarihinde yeni bir sayfa açmak durumunda.
Şikayet edilen, eleştirilen, mağduru olunan rejim rehabilite edildi. Şimdi reformların kurumsallaşması ve yeni dönemin inşaası gerekiyor. Davutoğlu ve ekibinin şunu iyi bilmesi gerekiyor. AK Parti ‘ötekisini kaybetti.’ Alana çıktığında Tayyip Erdoğan gibi ‘Eyyy benim Yozgatlı kardeşim, bu CHP zihniyeti var ya’ diyecek ‘meydanların efendisi’ yok.
AK Parti ‘ötekisini’ kaybetti’
Soğuk savaş dönemi bittiğinde Sovyet stratejistlerin ABD’lilere ‘...size öyle bir kötülük yapacağız ki düşmanınızı elinizden alacağız’ dedikleri söylenir. AK Parti’nin durumu tam buna benziyor. On iki yılın sonunda AK Parti siyasette ‘ötekisini kaybetti.’ Şimdi yeni bir söylem, yeni bir paradigma ve toplumu heyecanlandıracak yeni kadro bulması gerekiyor.
Tüm bunların ötesinde Davutoğlu hükümetinin önünde devasa sorunlar var. Fakat toplumsal sabrın sonuna gelinmiş durumda. Toplumsal stres katsayısının yükselmesi, Ortadoğu’da yaşanan türbülans, Gezi Parkı’yla enerjisi kısmen boşaltılmakla birlikte on iki yıldır biriken toplumsal öfke ciddi bir direnç yaratacak.
Davutoğlu’nun önündeki zorluklar
Erdoğan, Davutoğlu’ndan kimliği kurumsallaştırmasını, geleneği yeniden üretmesini ve yeni paradigmayla sorunları çözmesini bekliyor. Davutoğlu’nun işi oldukça zor.
1. Her şeyden önce tabanda beklenti çok yüksek. 2. Yüzde elli oyu olan bir parti devir alıyor. 3. Erdoğan gibi karizmatik bir liderden sonra genel başkan olmak ateşten gömlek giymek. 4. Ne yaparsa yapsın herkes kendisini Erdoğan ile kıyaslayacak. 5. Parti içinde hata yapmasını bekleyecek rakipleri olacak. 6. Talep çıtası yükselmiş ve hata kabul etmeyecek bir taban var. 7. Yeni Türkiye’nin, yeni sorunlarına yeni cevaplar bulması gerekecek. 8. Akademisyen kökenli olması ve partinin kılcal damarlarını bilmemesi. 9. Yüksek siyaset yaparken, belediye meclisi üyelerini seçmek durumunda olması. 10. Erdoğan’ınki gibi bir hikayesinin olmaması.
Neden başaracak?
1. Çünkü Erdoğan’ın desteği ve koruma kalkanı en büyük güvencesi olacak. Nasıl ki Erdoğan’ın Kadir Topbaş’a desteği ona üç seçim kazandırıp başarılı bir belediye başkanı yaptıysa aynı durum Davutoğlu için yaşanacak.
2. Parti içindeki yeni kuşak ve kurmay kadronun açık desteği Davutoğlu’nun ardında.
3. Gençlik örgütü Davutoğlu’nun söylemine meftun ve onu lideri olarak görüyor.
4. Eski Davutoğlu değil profesyoneller tarafından yenilenmiş bir Davutoğlu olacak.
5. AK Parti makinesinin geçmiş pratikleri yol gösterecek.
6. Güçlü bir kadro ve profesyonel bir ekiple çalışacak.
7. AK Partinin neredeyse yüzde 45’e sabitlenmiş desteği.
8. Hepsinden önemlisi muhalefetin topluma umut vaat etmekten uzak olması.