ANAR, kurulduğu günden bu yana AK Parti için araştırmalar yapan bir şirket. Sadece anket yapmıyor aynı zamanda strateji ekibi için bilgi üretiyor. İbrahim Uslu, zihni açık, mutedil bir sosyal bilimci ve seçmen davranışı üzerine çalışıyor. ANAR’ın patronu İbrahim Uslu’yla bu defa farklı bir sohbet yaptık. Uslu, AK Partinin içini iyi bilen isimlerden ancak biz kendisiyle muhalefet cephesini konuştuk. İşte o söyleşinin satırbaşları...
Size göre CHP nerede hata yapıyor?
Muhalefetin en büyük hatası edilgenliği. Beğenelim veya beğenmeyelim hükümet partisi plan yapıyor, oyun kuruyor, revizyon gerekiyorsa politikalarında revizyon yapıyor. Bu anlamda AK Parti proaktif bir siyaset yürütüyor. Muhalefet ise kendisini AK Parti’nin karşısında konumlandırıyor. AK parti ne derse desin tersini söyleyerek politika yaptığını sanıyor. Seçmen edilgene oy vermiyor. Seçmen proaktife, oyun kurana ve çalışana oy veriyor. Dünyanın hiç bir yerinde seçmen sadece hükümetin karşısında yer aldığı için bir partiye oy vermez. Bu tutumu devam ettiği sürece CHP’nin oyu değişmez.
‘CHP yüz nakli yapıyor’
CHP’nin oyu neden değişmez?
CHP’nin oyunu artırması için bana bir tek neden söyleyiniz. CHP’nin oyu niye değişsin ki?
Niye değişmesin ki?
Düşünün suyun kaynama noktasıyla ilgili bir deney yapıyoruz. Suyu koyduğunuz kap aynı, ısı aynı, su aynı, basınç aynı, rakım aynı. Tabii ki sonuç değişmez. Şartlar aynı kaldığı sürece suyun kaynama noktası asla değişmeyecek. Siz hiçbir parametrenizi değiştirmiyorsunuz sonucun değişmesini bekliyorsunuz. Politik denklem değişmediği sürece sonuç değişmez.
Kurultayda yeni bir yönetim kuruldu, Bekaroğlu geldi. Bunlar denklemi değiştirmez mi?
Hayır değiştirmez. CHP, sadece yüz nakli yapıyor. Partide yüzler değişiyor ama onun dışında her şey aynı. Yeni isimlerin gelmesi, yeni bir vitrin kurulması olumlu adımlar. Ancak CHP’deki temel problem ‘altı ok’tan kaynaklanıyor.
Bu yargıya nereden varıyorsunuz?
CHP altı ok ideolojiyle ne kadar oy alır bunu test etti. Sonuç değişmiyor. Altı ok ideolojisini değiştirmeden vitrin değiştirerek partinizi rakibinize benzetmeye çalışıyorsunuz. Rakibinize benzeyerek ondan oy çalmaya çalışıyorsunuz. Aslı dururken seçmen neden çakmasına oy versin.
CHP aktör transfer ettiğinde ‘yüz nakli yapıyor’ diyorsunuz, siyaset değişikliğine gittiğinde ‘rakibini taklit ediyor’ diyorsunuz. Burada bir çelişki yok mu?
Çelişki yok. CHP’nin solcu bir parti olması gerekiyor. Türkiye’nin ihtiyacı olan çağdaş bir sosyal demokrat parti. Muhafazakar bir partiye dönüşerek muhafazakarlardan oy alması mümkün değil. Bu yanlış strateji. CHP sağcılaşarak değil, solculaşarak oyunu artırabilir.
‘Bekaroğlu’nun oyu belli’
Bahsettiğiniz tüm bu değişiklikleri yaptığında CHP ne kadar oy alır?
Bunu yaşayarak görmek lazım. Bilinen ezberlerin aksine seçmen ideolojik değil, rasyonel tercihlerle hareket ediyor. AK Parti hata yaptığında bu seçmen desteğini çekebiliyor. Somut örnek için 2009 yerel seçimlerine bakılabilir.
CHP’ye dönersek...
CHP siyasal vokabülerisini değiştirmek yerine transfer ettiği isimlerin kişisel popülaritesinden faydalanmak istiyor. Bekaroğlu, yerel seçimde aday oldu. Aldığı oy belli. CHP’ye katkısı da ancak yerel seçimde aldığı oy kadar olacaktır. CHP kendini değiştirmeden oy alamaz. , Almanya’da sosyal demokratlar, muhafazakarlardan iktidarı nasıl aldılar irdelesinler.
‘MHP korkutmaktan vazgeçmeli’
MHP’ye gelirsek, MHP’nin durumunu nasıl görüyorsunuz?
MHP’nin durumu biraz daha farklı. MHP toplumsal korkular üzerinden politika yapıyor. Sadece komünizm korkusu, bölünme korkusuyla siyaset yaparsanız alacağınız oy bellidir. Temel argümantasyonunuz ülke bölünecek bana oy veriniz olunca fazla bir yol almanız zor. MHP tehlikeler üzerinden toplumu korkutarak siyaset yapmaktan vazgeçmeli. Bunun dışında başka şeyler vaat edebilmeli. Toplum MHP’nin ekonomi politikalarını bilmiyor. MHP özelleştirmeye karşı çıkıyor. Ama bunun ne getireceğini söylemiyor. İstihdam sorunu, KOBİ meselesi, ihracat, kalkınma, enflasyon, AB meselelerinde ne yapacağını topluma anlatamıyor.
HDP bindiği dalı kesti
HDP’ye gelirsek, HDP analiz nedir?
HDP, Kobani olaylarıyla bindiği dalı kesti. Bizim ölçümlemelerimizde HDP’nin oyu şiddetin arttığı dönemlerde değil, Türkiyelileşme vizyonuyla hareket ettiği ve pozitif zamanlarda artıyor. HDP’nin kuruluş paradigması doğruydu. Bu cumhurbaşkanlığı seçiminde test edildi ve başarılı oldu. Kobani eylemleri maalesef HDP’yi takip eden bir kabus olacak.