Aylar kaybedildikten sonra dün nihayet kalıcı bir hükümet kuruldu, kabine açıklandı, Ülkemize hayırlı olsun.
Şimdi artık Türkiye’nin sınır içinde ve ötesinde adeta bir “çıkmaz sokak” içine düştüğü, çok yönlü sorunlarla karşı karşıya olduğu şu günlerde yeni hükümetin bir an önce ve hızla çalışmaya başlaması gerekiyor.
Dün Suriye sınırında hava sahasını ihlal ettiği için Türk jetleri tarafından düşürülen Rus savaş uçağı sadece Rusya-Türkiye ilişkilerini değil, NATO’yu da, Ortadoğu’daki gelişmeleri de büyük ölçüde etkileyecek.
“Terör destekçileri”…
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. NATO Konseyi acil toplanma kararı aldı.
Rusya Devlet Başkanı Putin “terör işbirlikçileri tarafından sırtımızdan hançerlendik” dedikten sonra “Bu olayın Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler açısından çok ciddi sonuçları olacağını” söyledi.
Suriye Enformasyon Bakanı’nın da ilginç bir şekilde Putin’le benzer sözlerle olayı “terörü destekleyen ülkelerin yeni bir suçu” olarak yorumlaması gözden kaçmıyor.
Kasıt ihtimali!
Bu uçak olayı ilk değil, 3 Ekim’de bir Rus uçağı sınır ihlali yapmış, NATO ve Ankara Rusya’yı uyarmış ve “tekrarlanmayacak” sözü verilmesine rağmen bir gün sonra tekrar bir başka Rus uçağının ihlali görülmüştü.
Dün düşürülen Rus uçağı da sınır ihlali yaptığında Türk jetleri tarafından 5 dakika içinde 10 kez uyarılmış ve hiç kulak asmamış. ABD’li pilotlar da bu uyarıları duyduklarını açıklamışlar.
Ekim ayı başından bu yana Rus savaş uçaklarının “verilen sözlere rağmen” ısrarla yaptıkları sınır ihlalleri, özellikle son olayda “Suriye’de Türkmenlere ve Türkmen Dağı’na Rusya-Suriye-İran ortaklığında bombardımanlar, saldırılar sürerken” bunun yapılması ortada bir kasıt olması ihtimalini düşündürüyor.
Türkiye, belki “Esad’a karşı yürüttüğü ve baştan beri muhalif örgütleri desteklediği politika”, belki stratejik öneme sahip sınır kesimlerinin “Esad güçleri ile PYD’nin kontrolüne geçmesi” ve belki de bunların hepsi nedeniyle bir savaşa girmeye zorlanıyor olabilir. Esad’ın “IŞİD’e karşı” denerek PYD-YPG ile anlaştığı haberlerini biliyoruz. Zaten daha Suriye savaşının başında kendi isteğiyle kuzeyden çekilerek oradaki illeri PYD’ye bıraktığı açıklanmıştı.
ABD’ye söylenmeli!
Burada ABD’nin rolü de çok önemlidir. Bugün uçak olayı için “Bu Rus ve Türk hükümetleri arasında bir olay, ABD güçlerinin bir dahli yok” diyen Amerika, Esad ve Rusya’nın “IŞİD’i bombalıyoruz” diyerek Türkmenleri köşeye sıkıştırıp katliam yapmasına “IŞİD’e operasyon ise destekleriz” diyerek göz yumdu.
ABD, Türkiye’nin “uçuşa yasak bölge, tampon bölge” taleplerine karşı çıkarken PYD’yi tonlarca silahla destekledi. Kilit isimleri, Erbil’de Barzani ve PYD ile sık sık buluştu. ABD Genelkurmay 2’nci Başkanı ile ve AB ile yapılacak görüşmelerde Ekim başından bu yana olanlar ve Türkmenler’in korunması,“uçaksavar, ağır silah” talepleri konuşulmalı, aslında bu talepler acilen sağlanmalıdır.
IŞİD Kobani’ye saldırıyor diye dünyayı inletenler Türkmenleri de bu acımasız saldırılardan kurtarmak zorundadır.