ABD merkezli düşünce kuruluşu Soufan Center raporu “IŞİD’in 6 bine yakın yabancı savaşçısının Suriye ve Irak’tan çıkarak ülkelerine döndüğünü” açıkladı.
Türkiye’ye dönen IŞİD’li sayısının 900 civarında olduğu bildiriliyor. Ancak hepsi bu kadar değil.
Türkiye’ye dönen 7 bin 240 kişi de “IŞİD veya El Kaide üyeliği” şüphesiyle gözaltına alınmış.
Suriye iç savaşı başladığında, Türkiye’nin “açık kapı politikası” uyguladığı günlerde sığınmacılar arasında çok sayıda IŞİD’linin de ülkemize sızdığı haberleri, görüntüleriyle birlikte haber olmuştu. Nitekim daha sonra bu IŞİD’lilerin kentlerde hücreler kurduğu, saldırı planlarını buralarda veya kiraladıkları dairelerde yaptığı haberleri verildi ki bugün bile Türkiye’de binlerce IŞİD hücresi olduğu söyleniyor.
Önlem ne olacak?
Birçok ülkede kanlı saldırılar yapan bu örgütün çok sayıda militanı zaten Türkiye’de iken, şimdi gelen binlerce yeni IŞİD’li (ve IŞİD şüphelisi) için en yüksek düzeyde önlemler alınmalıdır.
Düşünce kuruluşunun raporu diğer ülkelerin “IŞİD’e katılarak geri dönen” militanlar için büyük endişe taşıdıklarını, IŞİD’in bu savaşçıları “istediği anda tekrar kullanabileceğini” bildiriyor.
Hükümet, Türkiye’ye giren şüpheli kişilerin ve 900 IŞİD’linin ne olacağını, ülkenin güvenliği için nasıl bir önlem alınacağını dikkatle kararlaştırmalı ve toplumu rahatlatacak açıklamaları yapmalıdır.
İyi Parti’ye ilgi!
Siyasi deneyime sahip, İçişleri Bakanlığı ve Meclis Başkanvekilliği yapmış olan Meral Akşener nihayet uzun zamandır beklenen partisini kurdu.
“Türkiye iyi olacak” sloganıyla ilk kongresini yapan partinin adını “İYİ Parti” olarak açıkladı ve partinin genel başkanı seçildi.
İYİ Parti Türkiye’nin 87’nci partisi ama Meclis’e giren partiler dışında neredeyse hiçbir parti ilk günden bu kadar ilgi çekmemiş, kuruluşu açıklandığı andan itibaren logosundan adına kadar tartışılmamıştı.
Oysa, daha önce de yazdığım gibi demokrasilerde yeni partiler her zaman kurulabilir, önemli olan da logoları veya isimleri değil, halka verecekleri güven ve umuttur.
Halkın ilgisini toplayabilmek, istikrarlı ve vaatlerini gerçekleştirebilecek bir çalışma ortaya koymaktır.
İYİ Parti’nin programı ve Genel Başkanı Meral Akşener’in ilk toplantıda yaptığı kapsamlı konuşma Türkiye’de “partiler arasında kararsız seçmen” için de umut verici göründüğü gibi, diğer partiler için “rekabet ortamını güçlendirerek” seçim öncesi bile siyasette olumlu bir değişim sağlayabilir.
Dikkatle hazırlandığı görülen Parti Programı’nda; “tarafsız ve bağımsız bir hukuk sistemi, adil yargılanma, çağdaş ve güçlü bir eğitim sistemi için politikalar, çok sesli ve bağımsız medya, kadınlar-çocuklar ve gençlerle ilgili sorunların çalışmaların merkezine alınması, şehit ve gazi ailelerine yardım artışları, onlara mülkiyet tesisi” ve diğer konular detaylarıyla anlatılmış.
Yeni bir partiyi ilk günden yıpratmaya çalışmak yerine zaman vermek ve izlemek gerekir. Türkiye demokrasisi, siyaseti ve toplumu bunu hak ediyor.