Türkiye Brüksel’de “AB ülkelerini göçmenlerden tümüyle kurtarmak için” düzenlenmiş bir anlaşmayla meşgul edilirken Suriye sınırında önemli bir adım atıldı.
Daha önce Barzani öncülüğünde yapılan Duhok Anlaşmasıyla Kobani, Cezire ve Afrin kantonlarının birleştiği ve bunun “Suriye Kürdistanı’nın ilanı anlamına geldiği” açıklanmıştı. Rusya ve ABD “PKK’nın Suriye kolu PYD”nin Kuzey Suriye’de Doğu’dan Batı’ya, Hatay yakınına kadar ilerlemesine ve Suriye’nin de bölünmesine” yardımcı oldu.
İsrail Savunma Bakanı “Suriye’yi tek parça tutacak hiçbir yol kalmamıştır, bölgedeki sorunlar ancak Kürtlerin devlet sahibi olmasıyla çözülür. Bunun zamanı gelmiştir” dedikten bir gün sonra ABD enteresan bir karşı çıkış yaptı.
Algı operasyonları!
“PKK-PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde federasyon ilan etmeye hazırlandığı” sorularına “Suriye’de özerk ya da yarı özerk hiçbir bölgeyi tanımayacağız. Suriye’nin bütünlüğünü koruyacak bir yönetimi destekleriz” dedi.
Açıklama “Ama Suriyeliler karar verirse karışmayız” sözleriyle bitiyor.
Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi de “Federal yönetim modeli” için “Suriyeliler arasında bölünme yaratacak girişimlere onay verilmeyeceğini” söyledi.
Bunların hepsi kafaları karıştırmaya yönelik açıklamalardır. PYD koca bir bölgeyi ele geçirirken ona yardımcı olan ABD’nin mevcut durumda “özerk bölgeyi tanıyıp tanımaması” neyi değiştirir, kantonları geri mi alacak?
Suriye iç savaşı başladıktan kısa süre sonra Türkiye’nin “muhalifleri desteklemesine kızarak” kuzey illerini PYD’ye bırakan ve ilerlemesine yardımcı olan zaten Esad’ın kendisi değil mi?
Kantonları birleştirmek için önemli olan Kobani’de “IŞİD ile savaşıyor havası” yaratarak Türkiye’den bile destek alan PYD-PKK, nedense yine kritik konumdaki Tel Abyad’ı IŞİD’den “hiç çatışma olmadan” almıştı.
Esad muhaliflerini desteklediğini söyleyen ABD’nin “muhalifleri bombalayan PYD-Rusya-Esad üçlüsü”ne neden destek verdiği ise bir başka cevapsız bir sorudur.
Bu ittifak sonucunda Suriye “Tüm teröristleri temizledik, hepsini Türkiye’ye sürdük” açıklaması yaptı.
Ve federasyon ilanı!
Yine ilginç bir tesadüf (!), aynı günlerde Irak BKY Başkanı Mesut Barzani “Kürt devletine hiç olmadığımız kadar yakınız”dan başlayıp:
“Ortadoğu’da sınırların yeniden çizilme zamanı geldiğine” vurgular yaparak “Bir Kürt devleti kurulmasının zamanı geldiğini” söylüyordu. Tesadüfler bitmiyor, dün Suriyeli Kürtler (PYD-PKK daha doğru), ABD’nin ve Türkiye’nin tepkilerini umursamadan; “Türkiye sınırı boyunca yer alan bölgede kantonların birleştirilmesini ve federal sistemin kurulmasını” onayladı. Yani Rusya’nın askerlerini kısmen çekmesi, projenin de kısmen bitmesi demek oluyor. Türkiye’de şehirlere yayılan PKK terörü Suriye ve Irak’taki bu gelişmelerle çok yakından ilişkilidir ve HDP’lilerin dokunulmazlığını kaldırmak da küresel çaptaki bu projeye hiçbir etki yapmayacaktır.
Tekrarlayayım; ancak büyük resmi önümüze koyarak ve böyle riskli bir dönemde yeni mülteci sorunları yaratmayarak çözüm üretebiliriz.