Bugün, özgür bir toplum olarak yaşamamızı, atlatılan tüm badirelere rağmen ayakta kalmamızı sağlayan “Cumhuriyet”in ilanının 94’üncü yıldönümünü gururla kutluyoruz.
Bu özgür ve bağımsız ülke, bu Cumhuriyet, Türk halkının topyekun katıldığı, inanılması güç fedakarlıkların yapıldığı bir milli mücadelenin sonunda kurulmuştur.
Anadolu insanı, kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla Kurtuluş Savaşı’na katılmış, ülkesini paylaşan düşman kuvvetlerini yenmek için gece gündüz demeden seferber olmuş, cepheden cepheye koşulan birçok savaşta sivil-asker on binlerce kişi canını ülkesi için düşünmeden feda etmiştir.
Kurtuluş Savaşı’nı kazanan ordunun Başkomutanı Mustafa Kemal’dir.
Atatürk Soyadı…
Çanakkale Savaşı sonrasında rütbesi “paşa”lığa yükseldikten sonra “Mustafa Kemal Paşa” olarak anılmış, Sakarya Savaşı’ndan sonra Meclis kendisine “Gazi” ünvanını, Soyadı Kanunu çıktıktan sonra ise “Atatürk” soyadını vermiştir.
Cumhuriyeti ve çağdaş, modern Türkiye’yi borçlu olduğumuz değerli önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e son yıllarda bazı kendini bilmezler tarafından yapılan saygısızlıklar Milli Mücadele’yi ve Kurtuluş Savaşı’nı, bu büyük dehanın neler başarmış olduğunu bilmeyen, takdir edemeyenlerin işidir.
Diğer tarafta ise Türk milleti, Cumhuriyet’in 94’üncü yıldönümünde de Atatürk’e sevgi ve saygısını, Cumhuriyet’e olan bağlılığını bir an bile kaybetmeden medeniyet yolunda ilerleme kararlılığını göstermektedir. Bu kararlılık eninde sonunda Türkiye’yi (başta “Nutuk” olmak üzere 9 kitap yazmış olan) Atatürk’ün hedeflediği “çağdaş medeniyetler” düzeyine çıkaracak, adil, güvenli ve güçlü bir ülke olarak yoluna devam etmesini sağlayacaktır.
O’nu nasıl anlattılar
Savaşlarda, meydan muharebelerinde Başkumandan Mustafa Kemal’in karşısına çıkan düşman komutanları bile onun dehasına ve kahramanlığına olan hayranlıklarını açıkça dile getirmişlerdir.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO Atatürk’ü şöyle tanımlıyor:
“Atatürk, uluslararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi.
Olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci.
Sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder.
İnsan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.”
Dünyadaki bütün Müslüman ülkeler din, mezhep savaşları içinde acılar çekerken, laik demokratik rejimiyle kendini korumayı başaran Türkiye’nin kurucusu, “eşi olmayan devlet adamı” diye tanımlanan bir önderle ve Cumhuriyet’imizle ne kadar gurur duysak azdır.