TSK toptan suçlanabilir mi?

Başta TSK olmak üzere devlet kurumlarına “çalıntı sınav soruları”yla veya başka torpillerle girmiş ve terfi verilmiş on binlerce FETÖ’cü 15 Temmuz’da ülkeyi bir felaketin eşiğine getirdiler.

Silahlı Kuvvetler’in içindeki “FETÖ cuntası ve onlarla birlikte hareket eden bir grup askerin” hain girişiminin yine TSK içindeki vatansever askerler ve halkın darbecilere karşı çıkmasıyla önlenmesi Türkiye için büyük bir şanstı. Aradan bir yıl geçmesine rağmen medyada ve siyaset dünyasında 15 Temmuz tartışmaları devam ediyor. Medya tartışmalarında “Devletin 2 kurumu; MİT ve Genelkurmay’ın çok hatalarının olduğu” tekrarlanmakta…

MGK toplantıları

Bu hatalar “15 Temmuz öncesi” ve “15 Temmuz günü ile gecesi” olarak ikiye ayrılabilir. Bunları zaman zaman gözden geçirerek doğru sonuca ulaşmak mümkündür.

Hilmi Özkök “2004 MGK’sında devleti Gülen tehlikesine karşı uyardık ama bir şey yapılmadığını gördük” demişti.

Örneğin burada “madem ki Genelkurmay Başkanı olarak görmüşsünüz, siz TSK’da nasıl bir önlem aldınız” sorusu ortaya çıkıyor.

Haberin Devamı

“Bu MGK’dan sonra neden devlet kurumlarında acilen ciddi bir araştırma yapılmadı” sorusu ortaya çıkıyor.

2014’te 10 saat süren MGK toplantısında FETÖ ve devletteki örgütlenmesi konuşulmasına rağmen “15 Temmuz sonrasında yapılan temizliğin hemen o tarihte yapılması” neden başlatılmadı sorusu da var.

Çürümüş mü?

Burada bazı noktaların kesinleşmesi lazım; Mesela bir meslektaşımızın TV’de; Hilmi Özkök’ü suçlamaktan başlayıp sonunda orduyu toptan suçlamaya varması, “Halkın en güvendiği kurum ama çürümüş” demesi dikkat çekiciydi.

15 Temmuz günü darbecilere direnerek girişimi başarısız kılan askerleri, tankların önüne çıkan veya Astsubay Ömer Halisdemir gibi direnirken şehit olanları unutmak ve ordu için bu şekilde genelleme yapmak, kanımca TSK içindeki vatansever askerlere de, ülkeye de haksızlıktır.

Emekli Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok ise aynı programda Balyoz ve Askeri Casusluk kumpaslarıyla “Ordunun en değerli 958 askerinin TSK’dan tasfiye edildiğini, onların yerine FETÖ’nün katillerinin getirildiğini” hatırlattı ve “Hiçbir yerde buna izin verilmezdi” dedi.

Haberin Devamı

15 Temmuz’u hazırlayan süreçte, FETÖ mensuplarının haksız şekilde önü açılarak kurumlara girmesi ve yükselmelerinin yanında bu kumpasların rolünü tartışmak doğru yöntemdir.

İstihbarat meselesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyanet için yaptığı “Geç kaldılar” vurgusu gibi…

MİT için söylediği “Bir istihbarat zafiyeti var. Çünkü, doğru istihbarat olmuş olsa bunun önüne geçilebilirdi” sözleri gibi… Başbakan Yıldırım’ın “15 Temmuz gecesi 22.30’a kadar MİT’ten bilgi alamadığını” söylemesi gibi…

Şimdi darbe girişiminin lider kadrosundan olduğu bildirilen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk’ün “Komutan yapılmasının yanında bir de YAŞ üyesi yapılması ve askerlere terfi verme yetkisi olması” gibi…

15 Temmuz’a gelinen süreçte ve o gün içinde kurumların ihmalleri, yanlışları ortaya çıkarsa 15 Temmuz daha iyi anlaşılabilir.

DİĞER YENİ YAZILAR