Ak Parti Van-Özalp İlçe Başkan Yardımcısı Aydın Ahi evinin önünde PKK’nın silahlı saldırısına uğradı ve hayatını kaybetti.
PKK’nın daha çok asker ve polislere saldırı yaptığını ve her ay onlarca asker ve polisimizin şehit olduğunu biliyoruz.
Bir sivile, iktidar partili yerel bir siyasetçiye neden saldırmış olduklarını anlamak güç.
Belki bundan sonra sivillere de doğrudan saldırılacağını anlatmak istiyorlar, belki işin içinde bizim bilmediğimiz başka planları var.
Ak Parti 1 Kasım seçimi öncesinde de, 16 Nisan referandumu öncesinde de “Bize oy verirseniz terör biter” demişti ama gelişmelere bakılırsa bunun gerçekleşmesi kolay değil.
Neden kolay değil?
Bunun birinci nedeni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açıklamış olduğu gibi “Çözüm Süreci denen dönemde PKK’ya tanınan özgürlük nedeniyle son derece rahat şekilde silah, patlayıcı ve militan stoku yaptılar”.
İkinci nedeni ise ABD’nin ve koalisyon güçlerinin (zaman zaman Rusya ve Esad’ın) PYD/PKK’ya verdiği sınırsız destektir.
Önce ortaya IŞİD denilen ve yaptığı kanlı eylemleriyle yalnız Suriye’de, Irak’ta değil, tüm dünyada korku uyandıran bir terör örgütü çıktı.
Bu örgüt El Kaide’den türemiş görünse de Suriye’de savaşan muhalif gruplar ve Türkmenler IŞİD’in “proje bir örgüt” olduğunu ve PYD ile ortak hareket ettiğini birçok kez açıkladı.
IŞİD nedir?
Irak ve Suriye sınırlarımız boyunca bir Kürt devleti kurma amacıyla ve Barzani (IKBY) ile bağlantılı şekilde çalışan PYD’nin asıl başlangıç noktası Kobani’ydi.
Kobani’de “IŞİD’le çatıştıklarına” bizi ve dünyayı inandıran PYD/PKK’ya Kobani’yi kurtarmaları (!) için yardım etmemizi bile sağladılar.
Daha sonra birçok yerden “PYD ile savaşmadan” çıkan IŞİD’in de katkısıyla Kobani, Afrin ve Cezire “özerk kantonlar” olarak ilan edildi, Irak’tan sonra Suriye’de “Kürdistan”dan söz edilir oldu.
Sınırlarımız boyunca kurulmak istenen Kürt koridoruna izin vermeyeceğimizi ilan ederek “Fırat Kalkanı” operasyonunu yaptık ama ABD ile Rusya “ÖSO ile birlikte alınan bölge”nin Batı’da Afrin’e, Doğu’da Menbiç veya Rakka’ya uzanmasına izin vermedi.
Trump güya karışmıyor
Şimdi, Donald Trump’a yakınlığıyla tanınan The Washington Times gazetesi “ABD ve İsrail’in Suriye savaşına doğrudan dahil olmasının kaçınılmaz olduğunu, Başkan Trump’ın ‘başka ülkelerin içişlerine karışmama politikasını değiştirebileceğini” yazıyor.
Yani, bugüne kadar Suriye ve Irak haritasını değiştirmek için her şeyi yapan, bunu da açıkça ifade etmekten çekinmeyen Donald Trump meğer “başka ülkelerin içişlerine karışmıyor”muş.
Güney sınırımız boyunca yürütülen plan, PYD/PKK’ya bu destek sürerken Türkiye’de terör bitmez, aksine artar.
Her gün acıyla yanıp şehitler vermeye devam ederiz. O nedenle… Durup dururken Katar’a asker göndermek ve Körfez ülkelerinin çözüm ihtimaline de bir zorluk daha eklemek yerine tüm gücümüzü Güneydoğu’da ve sınırımızda olanlara yöneltmek zorundayız.
Lütfen artık bunu zamanında görelim!